Yargı Bakana bağlandı

Yargı Bakana bağlandı

Cumhurbakanı Gül'ün onayladığı HSYK yasası, Anayasa'daki kuvvetler ayrılığı, hakimlik teminatı, yargı bağımsızlığı ilkelerini bütünüyle rafa kaldırıyor.

Yeni kanunun sağladığı yetkilerle Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, HSYK’yla birlikte bütün yargı teşkilatını, baştan aşağı değiştirebilecek.

 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün onayladığı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) yasasıyla Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ‘özel yetkili bakan’ haline geldi. Yasayla birlikte 12 Eylül 2010 anayasa referandumunda daha demokratik bir hale getirilen HSYK’nın bütün yetkileri Adalet Bakanı’na devredilecek. 3 daireden oluşan HSYK’da daireler boşalacak, hangi üyenin hangi dairede görev yapacağına da bakan karar verecek. Hakim ve savcıların atama ve terfi işlerine bakan 1. Daire’de 3 kişiyle karar alınabilecek. HSYK’da bütün kararlar, bakanın belirleyeceği bu 3 kişi tarafından alınacak. HSYK Genel Kurulu’nun görev alanına giren bütün işler Adalet Bakanı’na devredilecek. 

Mahkemeler Bakan’ın emrinde

Yasayla birlikte HSYK 1. Dairesi 3 kişiyle, savcıların ve hâkimlerin görev yerleri ile yetkilerini değiştirerek devam eden soruşturmalara ve davalara müdahale edebilecek. Mesela yeni MİT Kanun taslağına göre MİT’e telefon dinleme yetkisi verecek Ankara hâkimini belirleyebilecek. Başsavcıları belirleyerek, savcıların iş bölümüne dahi müdahale edebilecek, gerektiğinde dosya savcıdan alınabilecek ya da savcısına göre dosya tevdi edilebilecek. HSYK’da görev yapacak müfettiş ve tetkik hâkimlerini de dolaylı olarak belirleyecek. Teftiş kurulu başkan ve yardımcılarını, genel sekreter ve yardımcılarını, kurulda görev yapacak idari personeli de bakan atayacak. Adli Yargı Adalet komisyonlarının tespiti ve adliyelerde görev yapacak idari personeli de seçme yetkisi de bakanın uhdesinde.

Genel Kurul’un görev alanına giren, HSYK üyeleri hakkındaki disipline, görev ve kişisel suç iddialarına ilişkin tüm şikâyetleri Bakan tek başına karara bağlayacak. Üyeler hakkında tek başına soruşturma izni verme de bakanın elinde olacak. Genel Kurul’a karşı sorumlu olan, Teftiş Kurulu, bakana karşı sorumlu olacak ve bakanın verdiği görevleri yerine getirecek. Teftiş Kurulu başkan ve 3 yardımcısını, beş genel sekreter yardımcısını, genel sekreter yardımcılarının hangi işlere bakacağına nihai olarak bakan karar verecek. Tetkik hâkimlerinin ve müfettişlerin atanma usulü Anayasa’ya aykırı bir şekilde ihtiyaç duyulan her bir boş kadro için Birinci Daire tarafından teklif edilen iki katı aday içinden Genel Kurul’ca atanacak Kurul’un idari personeli bile adalet bakanı tarafından atanacak.

Adalet Akademisi de siyasallaşacak

Adalet Akademisi Genel Kurulu’nun 22 üyesini bakan atayacak. Genel Kurul’u belirleyen bakan, Yönetim Kurulu’nda ve Denetim Kurulu’nda da belirleyici olacak. Akademi’nin Genel Kurul üyeleri arasından HSYK’ya seçilecek 1 asıl ve 1 yedek üye, bakanın seçtiği üyeler tarafından seçilebilecek.

Hâkim ve Savcı Alımı Mülakat Kurulu’na Akademi’yi temsilen katılacak 2 üyeyi de bakan seçecek. Kalan 5 üye de doğrudan bakana bağlı genel müdürlerden oluşuyor. Akademi başkanını, akademi başkan yardımcılarını, 5 daire başkanını, Akademi’de görev yapacak hâkimleri, hatta memurları bakan belirleyecek. Adalet Akademisi’nin hakim ve savcıları yetiştirdiği düşünüldüğünde Anayasa 138 ve devamı maddelerinde düzenlenen yargı bağımsızlığı tamamen ve doğrudan ortadan kalkacak.

HSYK 3. Dairesi bakana bağlı sekreterlik oluyor

HSYK Kanunu değişikliğiyle 3. Daire’nin görevleri arasına hâkim ve savcılar hakkındaki şikâyetlere ilişkin verilen inceleme ve soruşturma izni vermeme kararlarının da bakan “olur”una sunulması şartı getirildi. Getirilen bu düzenlemeye göre hâkim ve savcılar hakkındaki şikâyetlere inceleme ve soruşturma izni verip vermemeye nihai olarak bakan karar verecek. 3. Daire neredeyse bakana bağlı sekretarya haline getirilecek. Yasanın ilk halinde ve teklifte Teftiş Kurulu başkanı Kurul’a karşı sorumlu iken, yeni yasaya göre bakana karşı sorumlu tutularak, bakanın verdiği görevleri yerine getirecek.

Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay: Cumhurbaşkanı iktidarla uyumlu geçinmek kaygısında Cumhurbaşkanı Gül’ün HSYK’da değişiklik yapan kanun teklifini onaylamasına ‘üzüldüm. Cumhurbaşkanı Anayasa’nın uygulanmasını gözetecek olan en üst makamdır. Anayasa’ya aykırılık kaygısı taşıyorsa, iktidar ile uyumlu geçinmek kaygısıyla bunları ertelemesi ve bunun çözümünü Anayasa Mahkemesi’ne bırakması doğru bir yaklaşım gibi değildir. Bundan dolayı kaygı duyuyorum. Veto etmesi ve Meclis’e geri göndermesi gerekirdi.

BBP lideri Mustafa Destici: Cumhurbaşkanı, yargıya darbeye destek oldu Sayın Cumhurbaşkanı, HSYK ile ilgili yasal düzenlemeyi onaylayarak yargının bağımsızlığına indirilen darbeye destek olmuştur. Millet iradesini de bir yönüyle yok saymıştır. HSYK’nın yapısı, daha önce 12 Eylül 2010 yılında yapılan referandumda anayasa değişikliği ile düzenlenmiştir. Oysa şimdi tamamen sadece iktidar partisinin (yürütmenin vesayeti altındaki Meclis’teki) milletvekillerinin oyları ile yeni düzenleme yapılmıştır. Sayın Cumhurbaşkanı’mız, Türkiye’de hukukun üstünlüğünün, tarafsızlığının ve bağımsızlığının bir nevi garantisi konumundadır. Görevleri arasında kuvvetler arası güç dengesini korumak ve birini diğerine ezdirmemek, vesayeti altına girmesine izin vermemek de vardır. Sayın Cumhurbaşkanı’nı, bundan alıkoyan şey nedir? Sayın Cumhurbaşkanı, bu yasayı onaylayarak bundan sonraki hükümetlerin yapacağı hukuksuz uygulamaların da suç ortağı sayılacaktır.

CHP Grup Başkan Vekili Haluk Koç: Gül, noterlikten evrak memurluğuna indi Sayın Cumhurbaşkanı Anayasa’nın 104. maddesinde görevlerini tarif eden kapsam çerçevesinde anayasayı doğrudan ihlal eden bir tutum içerisine girmekte bir beis görmemiştir. Anayasaya aykırılığı birçok çevre tarafından açıkça belirtilmesine rağmen, kendi hukukçularının anayasaya aykırılığını açıkça ifade etmelerine rağmen bu teklifi maalesef onaylamıştır.  Şu cümleye bakar mısınız; ‘Kanunun diğer lehinde ve aleyhine olan maddelerinin ise Anayasa Mahkemesi tarafınca değerlendirilmesinin daha doğru olacağını düşünerek onayladım’ diyor. Sayın Gül siz orada niye oturuyorsunuz? Cumhurbaşkanlığı makamı şu anda Türkiye’de yaşanan pisliklerin, rüşvetin, yolsuzlukların üzerine örtme gayretlerinin ne yazık ki bir parçası haline gelmiş bulunuyor. Suçluların korunmasını kolaylaştırıyorsunuz. Hırsıza kirvelik yapan bir cumhurbaşkanı olabilir mi? Sayın Cumhurbaşkanı’nın bugün düştüğü durum noterlik ile falan açıklanacak bir durum değil, basit bir evrak memurluğu düzeyine kadar inmiştir.

MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural: Gül ile Erdoğan paralel hareket etmektedir Madem Cumhurbaşkanı yetkisini Anayasa Mahkemesi’ne devretmiştir. O zaman istifa etmeli ve Anayasa Mahkemesi başkanı olmalıdır. Milletimizin kendi iradesiyle makam ve mevkilere getirdiği yüksek rakımlı tepelerde oturan zatlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin demokrasisine ve hukuk devletine ve hukukun üstünlüğüne darbe vurmaktan kaçınmamaktadır. Başbakan’ın son günlerde ‘Cumhurbaşkanı da dinleniyor’ sözlerinin arkasında acaba ne var? Bu sorunun cevaplanması gerekmektedir. Başbakan’ın Cumhurbaşkanı’nın dinlendiğine ilişkin ya da çevresiyle ilişkili birtakım iddiaları önüne getirip getirmediğinin açıklanması gerekir. Makam ve mevki ve nüfuz için milletin egemenliğini ve milletin iradesine milletin hukukunu yok etmekten kaçınmamaktadırlar. Cumhurbaşkanı, Erdoğan ile birlikte rüşvet ve yolsuzlukla ilgili iddiaların üstünü örtmek amacıyla hukuka beraberce ve birlikte darbe yapıyorlar. Gül ile Erdoğan paralel hareket etmektedir. Paralel yapının elemanı olarak çalışmaktadırlar. Milleti aldatmak, milletin gazını almakla cumhurbaşkanlığı yapılmaz.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.