Ahmet YILDIZ

Ahmet YILDIZ

YAŞAR OKUYAN'IN DOSYALARI MI?

YAŞAR OKUYAN'IN DOSYALARI MI?

Son üç günde yaşadığımız siyasi deprem garip bir biçimde başladı garip bir biçimde sürdü ve garip bir biçimde sonuçlandı.

Baş aktör Meral Akşener’in şahsında yaşandığı görünen gelişmeye, tıpkı fay hattı hastası jeologlar gibi ‘ben biliyordum’ diyenler de var, tahlil uzmanı deneyimli siyasetçilere ‘Altılı masa dağılmıştır. ABD’nin seçim planı çıkmazdadır’ yorumu mahcubiyeti yaşatanlar da.  

Olay, sosyal medyayı ne kadar iyi kullandıkları bilinen muhalif çevrelerin basınının da AKP taraftarı basına taraflılık nasıl olurmuş öğren dersi verircesine nasıl bir canavar güce sahip olduğunu da gösterdi.

Ben - kendimden söz etmek istemem ama- ‘masa dağıldığı gün twitter hesabımdan bu peşin acele yorumlara katılmamış, ‘Pazartesi sulh olur! Bir yanlış anlaşılmadır, bir duygusallıktır, aylardır süren toplantıların stresidir! Ekürüsünüz. Hadi...’ mesajı yayınlamıştım.

Gerçekten de Pazartesi günü olayların gelişimi beni şaşırtmadı, İyi Parti’nin İngiliz ayağı Turhan Çömez’in dile getirdiği ‘kapımız açık’ sözü hızla gerçek oldu.

Akşener Kılıçdaroğlu’nun ünlü sözüne uyarak (büyük olasılıkla masa dağıldığında da aynı sözü söylemiştir içinden kim bilir) ‘tıpış tıpış’ masaya geri döndü.

Dönme nedeni inandırıcı bir şey değil. Yüzer gezer yanar döner bir şey. İki belediye başkanı başkan yardımcısı olacakmış.

Genel Başkanlığına, her sözünün tersini yaparak önüne geleni aldatarak CHP Genel Başkan olmuş Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı seçildikten sonra bunu yapacağına inanmak ancak sazanoflukla mümkün. ‘Tek adamlık’ı da, ustalaştığı zamana yayma işiyle Erdoğan’ı aratacak şiddette uygulayacağını da adım gibi biliyorum.

Geçelim. 

Herkesin merak ettiği bu sert açıklama, Meral Akşener’in Habertürk’te Fatih Altaylı’ya söylediği gibi öyle toplantıda kızarak bir anda ‘Ben kendim o metni yazdım’ biçiminde olmamış, saatlerce, partisinin ‘organları’nca konu tartışılmış, muhtemelen metin netleştirilmiş ya da yalnızca yazıcılığı Akşener’e kalmış bir parti açıklamasıdır.

Peki Akşener’i, bütün siyası yaşamını yok edecek bir karar alıp dünya tarihinin en büyük U dönüşü yapmaya iten gerçek neden nedir?

Kimisine göre iki büyük belediyede -CHPli gazetecilerin de iddia ettiği gibi- İyi Partili iş adamlarının almış olduğu büyük ihalelerin varlığı, yani son zamanlarda depremle gündeme gelen büyük ‘rant’ paylaşımının tehlikeye girmesidir. (CHP’li yandaş kanallar bu mesajı ‘subliminal’ da değil açık açık söylemeye başlamışlardı.)

Kimisine göre Türkiye’de muhalefeti yapılandıracağız diye ağzından kaçırmış ABD Başkanı Biden’in, dolaysıyla ‘vatansız para’nın büyük temsilcilerinin baskısıdır.

Ancak olaydan bir hafta önce Şebnem Bursalı’nın da değindiği unutulan bir konu var: Yaşar Okuyan’ın CHP Genel Merkezi’nden apar topar atılmasına neden olan şey!

Okuyan’ın Kılıçdaroğlu’na, Meral Akşener’le ilgili sunduğu dosya.
Acaba bu dosyayı sümen altında saklayan Kılıçdaroğlu, masanın üzerine çıkardı da o yüzden mi  Meral Akşener’i –belli ki– ‘takmayan’, ona ‘dayatan’ rencide edici rahat davranışlar içine girebildi.

Ve Meral Akşener’i ‘tıpış tıpış’ geriye döndürdü!

Kim bilir.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet YILDIZ Arşivi