Selçuk DÜZGÜN

Selçuk DÜZGÜN

ZÜBÜK SİYASET!

ZÜBÜK SİYASET!

ZÜBÜK SİYASET!

 

Süleyman Demirel, ''Genelevleri kapatalım da, millet bizi mi sevsin?" dedi ve bundan yarım asır önce ve iktidar oldu. Yetmedi 6 kere gitti 7 kere geldi. Yetmedi `şapkamı koysam kazanırım` dedi

 

Merkez Sağ denilen bir anlayış ile 7 kere başbakanlık, 7 sene cumhurbaşkanlığı yapmış olan Demirel`in, sıkıştığı anlarda kıvırmak için sarf ettiği basit ama etkili ve unutulmayan sözleri onu sürekli iktidar yapmıştır ki, işte buda bizim sosyolojik acımızdır!

 

Bu sosyolojik acıya bir benzetme yapılması gerekiyorsa her halde rahmetli Kemal Sunal`ın ZÜBÜK filminden uyarlama ile ZÜBÜK  SİYASET , alkışlayanlara da ZÜBÜKZADELER diyebiliriz.

 

Gelin Demirel`in o sözlerinden birkaç örnek verelim. Verim ki görün ülkemizde ZÜBÜKLÜĞÜN ne kadar prim yaptığını:

 

*Gazetecilerdin Türkiye`nin durumunu bir iki kelime ile özetler misiniz? Sorusuna , "bana Türkiye'nin durumunu bir kelimeyle anlatın derseniz iyidir derim. İki kelimeyle anlatın derseniz iyi değildir, derim" der

 

*Üniversite ziyaretlerinden birinde bir öğrenci Demirel’i sıkıştırmaya çalışır ve sorar

- Türkiye`de yapılan her türlü işi sahiplenme gibi bir adetiniz var…?

- Sen nerede oturuyorsun?

- Niye ki? Kadıköy de!

- Hah işte buraya her gün gelmek için üstünden geçtiğin o köprü var ya..

- Eee Evet!

- İşte onu ben yaptım

 

*Erzurum depreminde Demirel’in Mühendisliğini yaptığı bina yıkılmıştır. Demirel buna şu cevabı verir: O bina 35 yıl ayakta durdu diye kimse takdir etmiyor, niye yıkıldı diye herkes hesap soruyor.

 

*Gazetecinin birinin, `Sayın Demirel, Yıldırım Akbulut için ne düşünüyorsunuz?` sorusuna

 

Demirel`in cevabı: Bulut buluttur, bulutun akı da buluttur karası da, binaenaleyh, üzerine konuşmaya değmez.

 

*(1980 Öncesinde Bülent Ecevit’e) dört kaz teslim etsen, akşama üçünü kaybedip gelir…

 

* Bir gazeteci Sayın başbakan!.. Yunanistan Ege Denizi'nin bir Yunan gölü olduğunu iddaa ediyor. Cevabiniz Ne Olacak?
 -Ege bir Türk gölü değildir. Ege bir Yunan gölü de değildir. Ege Zaten bir göl de değildir!!!...

 

* 1991 seçimleri öncesinde...

 

-bana oy verirseniz 500 günde enflasyonu %10 un altına düşürecem. Herkese bir ev bir araba.

500 günün sonlarına doğru gazeteciler enflasyon vaadini sorar...

-Memlekette enflasyon yoktu da biz gelince mi oldu?

-Önümüzde bir 500 gün daha var. Sonra bir 500 gün ve 300 gün daha...

 

*24 Şubat 1993, Kontrgerilla tartışması  Türkiye`de almış başını gitmektedir…

Demirel`e araştırıyor musunuz? Diye sorarlar…

 

Cevap: Deniliyor ki araştıralım. Ozaman her şeyi araştıralım. Yarın güneş doğacak mı? diye araştıralım…

 

* 60’lı yıllar… Kıbrıs meselesi için Demirel İngiltere`dedir… Dönüşte gazeteciler arasında geçen diyalog şöyledir: 
-Efendim, Neden İngiliz dış işleri bakanının elini sıktınız?
-Neresini sıkacaktım kardeşim?

 

* Münkünü gayrimümkün, gayrimümkünü mümkün kılmak gayrimümkündür.

*Mit gizli saklı işler yapan bir kurum değildir.

*Gap'ı kimseye gap diye gaptırtmam

*Elektriğin komünisti olur mu?

*Açım diyene geber diyemezsiniz.

 

Gibi sözleri de efsanedir.

 

Aslına bu Zübük Siyasete tek örnek Demirel değildir.

 

Örneğin;

Ecevit, bir mitingde "bu düzen değişecek" deyince bir vatandaş "düzen hayatından memnun, düzülen ne zaman değişecek?" dedi ve aynı düzülen 16 yıl önce düzeni yine iktidar yapmıştı!

 

Tansu Çiller, "Cenabı Allah'ı size emanet ediyorum!" diyerek miting alanındakilere büyük alkış kopardı, ALLAH dediği için onu bacı ve baş tacı yaptık…

 

Örnekler çok… Kumardan dayak yiyip bunu  ülke krizi yapan Mesut Yılmaz`ından, `Benim memurum işini bilir` diyen Özal`ına kadar.

 

Demirel`i örnek vermemizin nedeni ondan iyisinin olmamasıdır. (Son 11 yılık süreci katmasak )

 

Öyle ise; günümüz cemaat- hükümet tartışmalarına bir örnek olsun diye Demirel döneminin ZÜBÜKLÜKLERİNDEN bir kısa bilgi aktarayım size. Aktarayım ki, ne demek istediğim daha iyi anlaşılsın.

 

*Nurcular o dönemler hep Demirel’e oy vermişlerdir. Netekim Demirel bir seçimde nurculara kabinede bakan vereceğini vaat etmiş fakat kabine açıklandığında beklenen nurcu bakan çıkmamıştır. Bunun üzerine nurcularda haklı olarak Demirel`e, ` Sayın Demirel hani bizden bir bakan alacaktınız? Diye sormuşlar…

Ve…  Demirel kendinden beklenen cevabı vermiş; BEN VARIM YA!

 

Sonuç;

 

ZÜBÜKLÜĞÜN prim yaptığı halk her şeyi hak ediyor demektir.

 

Bunu ben demiyorum 14 asır önceden, Resul-i Ekrem "Nasılsanız, öyle yönetilirsiniz.." diyerek, aslında yönetimin adamlığının  bizim elimizde, halk kitlelerinin elinde olduğunu zımnen beyan etmiştir…

 

Aynı şekilde, Kur-anda, Ra"d Sûresi, 11. âyette de, "Bir halk kendi halini değiştirmedikçe, Allah onların halini değiştirmez.." buyrularak, sosyal değişimin ezelî ve ebedî kanunu gösterilmektedir..

 

Bilmem anlatabildim mi?

 

Kalın sağlıcakla!

 

Selçuk Düzgün- Bakü

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Selçuk DÜZGÜN Arşivi