ABD'nin tabutuna son çiviyi o çakacak

Amerikan Birleşik Devleti Başkanı Donald Trump, Ulusal Güvenlik Danışmanını görevden aldı ve yerine sürpriz bir ismi getirdi.

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Herbert Raymond McMaster’ı görevden alarak yerine sertlik yanlısı John Bolton’ı atadı.

Donald Trump’ın bu hamlesi, Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ı görevden alarak CIA Başkanı Mike Pompeo’yu getirmesinden bir hafta sonra geldi. Sosyal medya üzerinden açıklama yapan Trump, McMaster’ın ‘harika bir iş çıkardığını’ iddia ederek teşekkür etti.

‘KÜRDİSTAN'I TANIYALIM’

John Bolton’ın gelişi ABD’nin yaşadığı krizin daha derinleşeceği şeklinde yorumlanıyor. Zira Bolton’ın açık destek verdiği Irak işgali ABD’nin hezimeti ve bölge ülkelerinin süreçten güçlenerek çıkması ile sonuçlanmıştı. Bolton’ın yeni görevinde de Suriye’nin bölünmesini savunması, İran’a askeri müdahale istemesi ve İsrail saldırganlığına açık çek vermesi bekleniyor.

Bush döneminin ‘şahin’ ismi olarak bilinen Bolton’ın koyu bir Barzani destekçisi olduğu biliniyor. Bolton, Türkiye, Irak ve İran’ın yakın işbirliği sayesinde engellenen Barzani’nin bağımsızlık referandum girişimine destek vermiş ve ‘ABD, Kürdistan’ı tanımalıdır’ diye konuşmuştu.

Barzani’ye ait Kurdistan 24 kanalına demeç veren Bolton, Bağdat yönetiminin ülkenin birliğini istediğini ancak bunun artık mümkün olmayacağını ileri sürmüştü.

Balton, “Kürt halk hali hazırda bağımsız. Kendilerine ait devlet organları var ancak tanınmıyor. Eğer Kürdistan hükümeti bağımsızlık için referandum kararı verdiyse ben bunun güçlü biçimde desteklerim” ifadesini kullanımıştı.

‘PKK VE PYD BAĞLANTILIDIR’

ABD kamuoyunda Kürtlere karşı güçlü bir sempatinin olduğunu savunan Bolton, PYD konusunda ise daha çekimser davranmış ve ‘Kürtler tek parçalı bir yapıya sahip değil’ demişti.

ABD merkezli FOX News sitesine makale yazan Bolton, PKK ve PYD arasındaki bağlantıyı dorğulayarak şunları kaydetmişti:

“Irak’ın Kürtleri fiilen bağımsızlıklarına sahipler ve bunu kısmen ilan ettiler. Daha büyük Kürdistan kurulması için IŞİD ile mücadele ediyorlar. Bununla birlikte, özellikle Suriye ve Türkiye’de Kürtler yekpare değil. Hepsi ABD’yi olumlu görmüyor. Suriye’de IŞİD ile mücadele eden Kürt güçleri, Türkiye’deki Marksist PKK ile bağlantılıdır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın planlarının Kemal Atatürk’ün vizyonu ile derinden ters düştüğü günlerde, daha az sıkıntılı olsa bile, Türkiye’nin toprak bütünlüğüne gerçek bir tehdit oluşturuyorlar”

SURİYE'DE SÜNNİ DEVLET PLANI

ABD’nin BM elçiliği gibi önemli görevlerinde bulunan Bolton’ın Suriye stratejisinin temelinde ise ülkede ‘Sünni bir devletin kurulması’ yatmakta. Bolton, The New York Times gazetesine ‘IŞİD’i yenmek için Sünni bir devlet kur’ başlıklı makale kaleme almış ve bunun Türkiye’ye istikrar getireceğini iddia etmişti. ‘Unutmayın, Türkiye hala NATO mütteffiği’ diye yazan Bolton, kurulması planlanan ‘Sünni devletin’ Şam ve Tahran’a karşı cephe vazifesi göreceğini itiraf etmişti.

Bolton’ın 2015 yılında kaleme aldığı makalenin bugün ABD’de kamuoyunda kimi çevrelerin PYD’yi Fırat’ın doğusunda garanti altına almak için sunduğu ‘Güvenli Bölge’ teklifi ile örtüşmesi dikkat çekti.

MÜZAKEREYE KARŞI

Şubat ayında Amerika’nın Sesi’nin (VOA) Kore Servisi’ne konuşan John Bolton, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti ile müzakereleri yeniden başlatma girişimlerini, ‘propaganda stratejilerini devam ettirmekten başka bir şey değil, bu yoldan bir kaç kez geçtik ve her seferinde başarısız oldu’ diyerek yorumlamıştı.

İRAN'I BOMBALAYALIM

ABD Başkanı Donald Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak atadığı John Bolton, kendisinden bir hafta önce Dışişleri Bakanlığı’na atanan eski CIA Direktörü Pompeo gibi koyu bir İran düşmanı. İran ile imzalanan Nükleer Anlaşmaya muhalif olan Bolton daha da ileri giderek ‘İran’a askeri harekat’ önermişti.

ABD Merkezli The New York Times gazetesine ‘İran’ı durdurmak için İran’ı bombala’ başlığı ile makale yazan Bolton, şunları kaydetmişti:

“Saldırının İran’ın nükleer tesislerinin tamamını yok etmesine gerek yok ancak bu tesisler arasındaki kilit bağlantıların kırılması İran’ın nükleer programını 3 ile 5 yıl arasında geriye götürecektir. ABD, bu işi yıkım ile yapmalıdır fakat İsrail de ne gerekliyse yapmalıdır. Böyle bir eylem, Tahran’da rejim değişikliğini amaçlayan muhaliflere güçlü destek ile birleştirilmelidir”

KİMLER GELDİ KİMLER GEÇTİ

Trump’ın Oval Ofis’te 20 Ocak 2017’de göreve başladığında ilk icraatlarından biri Adalet Bakanlığı görevini vekaleten yürüten Sally Yates’in görevine son vermek olmuştu.

Ancak Trump’ın ilk ayına damga vuran istifa, Beyaz Saray’ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn’in, görevinden ayrılması oldu. Flynn’in istifasının ardından Beyaz Saray Özel Kalem Müdür Yardımcısı Katie Walsh da 30 Mart’ta görevinden ayrıldı.

Flynn ile küçük çaplı bir deprem yaşayan Washington, Trump’ın ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) Direktörü James Comey’yi kovmasıyla büyük ölçekli bir depremle sarsıldı. Trump’ın eski Özel Kalem Müdürü Reince Priebus da 28 Temmuz’da koltuğundan ayrılırken, o günlerde Trump’ın kabinesinde İç Güvenlik Bakanı olan Kelly 3 gün sonra onun yerine atandı. Washington’da “ırkçı” söylemleri tartışmalara neden olan Trump’ın başstratejisti Steve Bannon ise 19 Ağustos’ta görevinden ayrıldı.

siyasetcafe.com