AĞRI OLAYINI KİM KURGULADI?

Ağrı`da sergilenen olaylar çok ciddi bir oyunla karşı karşıya olduğumuzun gerçeğini yüzümüze acı acı vurmaktadır.

Bu oyunlar ilk etepta iktidar partisinin bir planı, seneryosuymuş gibi görünsede, bana göre aslında tam tersidir.

Burada masum gösterilen PKK ve HDP aslında canavarın ta kendisidir.

Ve iktidar hedef alarak kurgulanan bu çirkin seneryo açıkça Türk Devletine, Milletine ve Ordusuna kurulan büyük bir tuzaktır.

Zira yıllarca terör canavarı olarak bildiklerimiz şimdilerde melek gösterilerek toplumda algı operasyonları yapılmakta, terör örgütü ve siyasi uzantısına bölünme yolunda güçlü bir siyasi irade zemini hazırlanmaktadır.

Cumhurbaşkanlığı süreci ile öne atılan turova atına bürünmüş bu terör uzantısı siyasi kadro ve bu kadronun oyununa gelenler aslında kendi milli onurlarının dibine dinamit koymaktadırlar.

Malesef bu oyuna gelen çokta vatanperver insanımı vardır.

Sırf hükümeti eleştirecem, iktidardan edecem diye Ağrı olaylarına HDP- PKK penceresinden bakmak kadar üzücü bir anlayış yoktur.

PKK-HDP ve onların sahipleri maalesef ülkemize ‘Psikoloji Bilimini..’ Yani; ‘Etnik Psikiyatri..’ve ‘Psikolojik Harp..’tekniklerini çok büyük bir ustalıkla kullanmaktadırlar.

Ağrı`da yaşanan olayları videolardan izleyen insanların kafasından koskocaman bir `ACABA` sorusu oluşmuş durumdadır.

Oysa ortada `ACABA` denilecek hiç birşey yoktur.

HDP-PKK`dan asla bu ülkeye ve hatta Kürt halkına yarar yoktur ve tek amaçları ülkeyi bölmek parçalamaktır.

Ama terör yolu ile, ama kuzu postuna bürünmüş sahte barışçıl siyasetleri ile.

Elbette ki, bunların bu hale gelmesinde benim en büyük hata kabul ettiğim iktidarın yürüttüğü adına `çözüm palanı ` denen politikaların etkisi çok büyüktür.

Ama sırf iktidar hata yaptı diye bir canavarı merhamet timsali göstermek ise asıl gafletin ta kendisidir.

Hele hele PKK=HDP’yi geçmişinden soyutlayıp Barışçıl göstermek gerçekten hayret edilecek bir anlayıştır.

Bunların her ikiside özerklik, federasyon ve daha ötesinde Türkiye Cumhuriyetini bölmek istemektedirler.

Peki bunlar neden mi bu kadar güçlendiler ve küstahca herkeser ahkam kesiyorlar?

Çok basit milli devlet politikasının iktidar tarafında parti politikası halinde yürütülmesinden.

Yani devlet bundan önceki 40 yılda teröre tek şart koştu; `önce silah bırakacaksın`dedi

Fakat Hükümet büyük bir risk alarak PKK ve BDP `nin elinde silah varken masaya oturdu.

Yani ülkenin siyasete alet edilmeyecek olan milli politikasının dışına çıkıldı.

İşte geldiğimiz noktanın özeti de budur.

Tekrar ediyorum!

Ağrı tartışmaları ve kurgulanan seneryolar PKK ve HDP`yi melek gösterme, iktidarın hatalarını kullanarak devleti aciz, millet korkak, orduyu basiretsiz gösterme oyunudur.

İnşallah bu en başta iktidar partisi tarafından bu durumlar iyi algılanır ve `çözüm planı` denen şeyden biran önce milli devlete dönüşümün başlangıcı yapılır.

Zira hiç kimsenin haddine değildir Mehmetçiğe `insanlık dersi` vermek.

Yok efendim ayakların sıkmışlar, yok efendim köylüler yardım etmiş miş, miş miş...

Siz bunları külahıma anlatın...

Siz kime seneryo yazıp, cep telefonlarından sergiliyorsunuz?

Hem pusu kuracaksınız, hem köylü görünerek güya askere yardım ediyor görüneceksiniz, hem de kameralara çekip `gidin buradan, burası başka bir ülke` dercesine merhamet şovu yapacaksın.

Yok öyle şey!

Biz köylüyü de, teröristi de ayırt edecek kadar sizlerin ihanet ateşinizde çoktan piştik… vesselam

Selçuk Düzgün