Selçuk DÜZGÜN

Selçuk DÜZGÜN

Arap Kapitalizmi ve `Disiplinsiz H\acılar!`

Arap Kapitalizmi ve `Disiplinsiz H\acılar!`

Arap Kapitalizmi ve `Disiplinsiz H\acılar!`


Her geçen gün kapital gücünü artıran inanç turizminin plansız, programsız ve acımasız kapitalizme ayak uydurarak yapılması maalesef büyük felaketlere de yol açmaktadır.


İşte Müslüman dünyasının `Hac` organizasyonunda yaşadığı felaket bunun sonucudur.


Ben bu olaya ne `kaderci ` ve `cennetçi` bir anlayışla, ne de reddiyeci bir tavırla yaklaşmayacağım.


Aksine direk suçluyu ve günahkârı deşifre edeceğim.

Yani Arabistan devletini suçlayacağım.


Zira her türlü tartışma ve sataşma son 10 yıla da Hac ziyaretinde sadece `Şeytan Taşlama` bölümünde 5 bine yakın insanın ölümüne çare olmuyor.


Dünya Turizm Örgütü verilerine göre yaklaşık 300 milyon kişi inanç turizmi kapsamında seyahat ediyor.

Bunların yaptığı harcama da 20 milyar dolara yaklaşmış durumda.


Bu bağlamda Suudi Arabistan'a her yıl 5.5 milyon Müslüman umre için giderken, bunların 1.8 milyonu Hac için kutsal toprakların yolunu tutuyor.


Yani ortada insan inancının yanında ondan faydalanan vahşi de bir kapitalizm gerçeği var.


Gelin bu vahşi kapitalizm gerçeğini son olaya yani, Şeytan Taşlama olayına indirgeyelim.


Bilindiği üzere bu yıl ki taşlamalarda 735 kişi rahmetli oldu.

Sebep?

Arabistan tarafından yapılan açıklamaya göre; disiplinsiz hacılar


Bu denli bir saçmalık olabilir mi?

San ki, bu insanlar her sabah iştimaya kalkan askerler ve disipline bu sefer uymadılar.


Disiplinsiz hacılar mı, yoksa Arap devletinin doymak bilmez dolar sevdası mı?...

Gelin birkaç rakamla olayı bilimselleştirelim.


İncelerseniz göreceksiniz ki;

Hacca organizasyonunda üç gün üst üste şeytan taşlama olur.

Her gün her şeytan yedi taş atılır.

Önce büyük şeytan, sonra küçük şeytan ve en son orta şeytan taşlanır.

Peki, şeytana atılan bu taşlar ne oluyor?


Suudi kurnazlığı bunu da düşünmüş!

Atılan taşlar resimde görüldüğü gibi aşağıdaki delikten iner, orada kurulan tesiste yeniden yedişerli olarak yeniden poşetlenir.

Bu poşetlenmiş taşlar hacılara poşeti 3 dolardan yeniden satılır.


Yukarıda her yıl ortalama 5 milyon hacı var demiştik, bu hacıların her birinin 9 poşet taş aldığını hesaplarsak bu 45 milyon poşet taş anlamına gelir.

45 milyon poşetin tanesini 3 dolardan artık siz hesaplayın.

Üstelik hiçbir emek harcanmadan, sadece yerdeki taş…


Her hacının orada kurban kesmek ve bu kurbanları oradan almak zorunda olduğunu da hesaba katarsak muazzam ekonomi ortaya çıkmaktadır.


Peki, bu denli muazzam para geliri olan inanç turizminde neden Arap Devleti gerekli tedbirleri almaz ve facianın sonucunu `disiplinsiz hacılara` bağlar…


Çünkü umurunda değil.

O yönetim biliyor ki,  bu sektör hizmet ve kalite ile yürütülmüyor.

Her ne olursa olsun oraya insanlar gelecek.

Zira Müslümanların peygamber sevgisi ölümden de öte.

İşte bu sevginin getirini bildikleri için açıklamaları da bu denli sorumsuzca, ahlaksızca oluyor.


Hani acil ilaca, suya veya ekmeğe ihtiyacınız olurda mahallenizde bunu temin edebileceğiz tek adres vardır, bu yüzden o adrese gittiğinizde her şeye razı olusunuz, satıcının da müşteri memnuniyeti umurunda değildir…

İşte Suud`lar olaya tam da böyle bakmaktadırlar.

Üstelik bu ticaret onların monopolünde, dünyada başka bu inanç turizminin mekânı yok.


Bu yüzden Arabistan suçludur.

Oradaki Vahabi yönetimi milyonlarca insanların inançlarını vahşi kapitalizme kurban edecek kadar inançsızdır.

Ve insan katliamı sonucundan tek başına sorumludur.

Ve bu sonuç asla `cennet gittiler mantığı` ile geçiştirilemez.

Uluslararası davalar açılmalı, şirket yönetir gibi din ticareti yapanlara ölümlerden dolayı çok ağır şekilde bedeller ödetilmelidir.


Ayrıca bu sonucu `hacca genç gidilmeli` diyerek açıklama yapan diyanet işleri başkanımız acaba neden `görmez` ve Arab devletini en azından İran kadar suçlamaz?


Ozaman biz de sözümüzü Asaf Halet Çelebi`nin şu cümleleri ile bitirelim;


`İbrâhîm

içimdeki putları devir

elindeki baltayla

kırılan putların yerine

yenilerini koyan kim?`


Sahi İbrahim neye isyan etmişti, hangi putları kırmıştı?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Selçuk DÜZGÜN Arşivi