Gülbeniz BAYRAMLI

Gülbeniz BAYRAMLI

ATA'ya şikayet

ATA'ya şikayet

Bırakıp gittiğin gibi kalamadık ATAM...

 

Yokluğun mu şaşırttı bizi, sensizlik mi ağır geldi bilmiyorum ama görmek istemediğin bir haldeyiz senden sonra...

 

Seni sevenler ve sevmeyenler olarak ikiye ayrıldık mesela. Şerefsizi çoğaldı memleketin. Şerefli insanlar senin yolundan şaşmamanın bedelini kalın duvarların arkasına hapis edilmekle ödüyor oldu.

 

Biz aynı vefayla, aynı aşkla seviyoruz seni ama bir az daha korkak, bir az daha can havliyle...

 

Bırakıp gittiğin gibi kalamadık ATAM.

 

Ergenekon denince gurur duyacağımız şanlı bir destan değil, memleketin şerefli insanlarının yargılandığı dava geliyor gözlerimizin önüne artık.


Bırakıp gittiğin gibi değiliz ne yazık ki, Türklük adına, senin adına ne varsa hepsi yasak, hepsi cezalı bize. Şahsi çıkar derdine, "namus" peşine düşmüş herkes.

 

Sen, "Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır"...demiştin ama Cumhuriyetimiz tam da şeyhler, dervişler, müritler memleketi olmuş. Her gün yeni bir tarikat, her an yeni bir skandal...


Senin son ümidin olan, kanındaki kudrete güvendiğin Türk Gençliği Araplaşma yolunda son suret, Arap ilmine (!) sahip olmak için kıyasıya bir yarış var. Bütün iyi niyetlerimiz, milli duygularımız dine alet ve kurban edilmekte Atam.

 

Bırakıp gittiğin gibi kalamadık Yüce Atatürk.

 

Kan o kan; ama senin gördüğün asaleti nerede kaybettik bulamıyoruz bir türlü...

 

Çılgınca yaşamayı, çılgınca savaşmaya tercih ettik. Anlayacağın biz hala çılgın Türkleriz ATAM.


Kerkük kan ağlıyor. Türklük yas içinde ama kardeşe uzanacak ellerimiz cebimizde. Kendimize bile faydamız kalmamış. Bize ölmeği emreden Komutanlar yok artık. Susmayı ve yenilgiyi kabullenmeği öğreniyoruz şimdilerde.

 

Vatan için ölmeği değil, boğazdan yukarı konuşmayı öyle güzel öğrendik ki, biz bile alkış tutar olduk kendimize. Bu millete her şeyi öğrettim ,bir tek hizmet etmeyi öğretemedim diye taçlandırdığın evlatların, hainlere hizmette hiç kusur etmiyor artık. Seni ve özümüzü kaybettiğimiz o soğuk güne hazırlanıyoruz şimdi.

 

Saatler 09.05’i gösterdiğinde utanmadan senin için saygı duruşuna kalkacağız bir de. Oysa bu memlekette seni anmayı hak eden bir tek çocuklar kaldı ne yazık ki.

 

Bizi affet aziz Atam bıraktığın gibi ve bıraktığın yerde kalamadığımız için. Devrimlerini yarım bıraktığımız, devam ettiremediğimiz için.

 

Bu sene de huzuruna çıkamadım, dizimi kıramadım önünde.

 

Saygıyla, Minnetle ve UTANarak anıyorum...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Gülbeniz BAYRAMLI Arşivi