Sokrates’e göre erdem bir bilgidir.

Bilen insan kötülük işlemez.

Kötülükler bilgisizlikten doğmaktadır.

Benim arkadaşım birçok alanda bilgiye ulaşmış biridir kendi eksikliğimden bildiğim için bundan eminim.

Eflatun da erdem sorununu Sokrates gibi anlamıştır.

Ona göre erdeme sahip olan kimse iyinin, güzelin ve âdilin bilgisine yani idesine ulaşmış demektir.

Böyle bir erdeme sahip kişi aklı ile ruhun aşağılık isteklerini önleyerek kötü davranışta bulunmaz.

Benim arkadaşım bu tanımada en azından benim baktığım çerçeveden uymaktadır.

Hz. İsa, erdemi güçsüzlere iyi davranmaktır diye de anlatmıştır.

Dinlerin en son geleni ve en olgun olanı kuşkusuz İslamiyet’tir.

İslâm dini inanç, ibadet ve ahlâk diye başlıca üç bolümde özetlenebilir.

Hz. Muhammed “Ben ahlâkın güzelliklerini tamamlamak üzere gönderildim” diyerek İslâm’ın amacının insanları erdemli davranışlara yöneltmek olduğunu açıklamıştır.

İslâmiyet erdem alanında iyilikten, doğruluktan, adaletten, ölçülülükten yanadır.

Ben şahidim benim arkadaşımın yönü Muhammet ahlakına doğrudur.

Ben şahidim ve razıyım bu yönünden inşallah Allah’ta razı olur.

Yunus Emre “ Bir kez gönül yıktınsa bu kıldığın namaz değil, yetmiş iki millet dahi elin yüzün yumaz değil” diyor ya …

Ben şahidim arkadaşımın gönüller üzerindeki karınca misali çabasına.

Benim arkadaşım erdemlidir o erdemi onu cesur yapmıştır!

O inandığı yolda karşısına çıkan bütün engelleri sabrı, bilgisi ve cesareti ile yenmesini bilmiştir.

Benim arkadaşımın erdem sahibi olması onda cömertlik doğurmuştur!

Ben onun; hangi şartlarla, ne mücadelelerle okuduğunu bilirim.

Ben onun; ne çilelere katlanıp merdivenleri kendi çabası ile çıktığını, kulelerinin kendisinin nasıl diktiğini bilirim.

Ben onun; cömertliğini Ankara’nın o soğuk günlerinde benimle paylaştığı kuru ekmeğinden bilirim.

Benim arkadaşımın erdemi onun hayat ve memleket sevdasına sınırsız çaba yüklemiştir.

Benim arkadaşımın erdemi ona karınca incitmeyen ama zalime yol vermeyen bir duyarlılık yüklemiştir.

Hatalarında ısrara etmez, öfkelerini kontrol etmeyi çok iyi bilir.

Sabırlıdır, dostluğa ve vatana sadıktır.

Şefkatlidir, azim ve umut doludur.
Onun öyle bir erdemi var ki; ne bedeninden ne ruhunda asla münafık doğurmaz.
 

Benim arkadaşım sahicidir,

İnsana değer verir,

Söze güvenir ve sözüne güvenilir,

Özür dilemesini bilir,

Hayırlı bir işi asla geri plana itmez ve onun reklamını da yapmaz.

Dürüsttür ve asla başkalarından faydalanmaz.

Benim arkadaşımın erdemi onda şöyle bir sonuç doğurulmuştur; derdin varsa kapısını sorgusuz sualsiz çalabilirsin.

Siyaset erdem işidir herkese nasip olmaz çok az insanda görülür o erdem

Siyaset hizmet işidir herkes beceremez çok az insanda bulunur o kabiliyet.

İşte bunların hepsi benim genç kardeşimde vücut bulmuştur.

Hangi partiden aday olduğu umurum da bile değildir.

Beni ilgilendiren mecliste erdemli birini görme isteğimdir.

Siyasette erdemli olanların mükâfatı meclis olmalıdır.

Belki de kimin kazandığından öte en çok erdemin kazanması üzerine kafa yürütmeliyiz.

Yonun açık olsun Aydın Keskin Kadıoğlu..

İlk ismin gibi Aydınlık veresin meclise,

İkinci ismin gibi Keskin olasın ihanetlerin tümüne,

Soy ismin gibi KADI olasın milletin muhtaç olduğu adaletin yılmaz savaşçısı OĞLU olasın.

Allah yar ve yardımcın olsun.

Secdeden başka yere başını eğdirmesin, belini büktürmesin.

Amin!