Mürteza ÖZTÜRK

Mürteza ÖZTÜRK

Beraber yürüdük biz bu yollarda!

Beraber yürüdük biz bu yollarda!

Beraber yürüdük biz bu yollarda!

 

AKP’nin Kulağa hoş gelen seçim müziğinin sözleriydi bu.

 

“Beraber yürüdük biz bu yollarda”

 

Seçim süresince yollarda, meydanlarda, TV’lerde duyduğumuz bu sözlerin ve melodinin AKP ile bütünleşmesinin yanında “Paralel Yönetimin” i de tarif etmesi gözden kaçmıştı.

 

Seçim müziğini yapan yapımcı firmayı tebrik etmek lazım.

 

Beraber yürüyen AKP ile Cemaati tarif edecek olsalar ancak bu kadar uyumlu bir güfte ortaya çıkardı.

 

Beraber yürüyenlerin bir tarafının AKP diğer tarafının da Cemaat yerine Halk olarak sunulması dâhice bir seçim stratejisi.

 

Aslında beraber yürüyen AKP ve Cemaat ’ti. AKP ile Cemaatin beraber yürüdükleri ve 17 Aralık’ta bu yürüyüşün son bulduğu malum.

 

Beraber yürüdükleri bu yolda: Aydınlık Türkiye, Yolsuzluk, Yoksulluk ve Yasaklarla savaş vaat etmişlerdi ama gördük ki, bu yol Cumhuriyeti karanlığa, Saltanat dinciliğini aydınlığa çıkarmak içinmiş.

 

Yasaklar masumlar ve mazlumlar için geçerliymiş. Yolsuzlukla mücadele, açlıktan ekmek çalan çocuğa, Tramvaydan parası olmayan yolcuya yardım için biletsiz bindiren görevliye karşı yapılabilirmiş.

 

Yoksullukla mücadele derken de kendi yoksullarını kastetmişler.

 

Beraber yürüdünüz bu yollarda:

 

Emevi Saltanat Dinciliğini hâkim kılmak ve Halifelik için beraber yürüdünüz.

 

Cumhuriyet rejimini yıkmak için Beraber yürüdünüz.

 

Üniter yapı yerine federatif yapı getirmek ve Ülkeyi Federasyonlara ayırarak bölmek için beraber yürüdünüz.

 

Atatürk ilkelerini kaldırmak için beraber yürüdünüz.

 

Ordu’ya beraber “Kumpas” kurdunuz.

 

Ergenekon’u beraber tezgâhladınız.

 

Andımızı, T.C tabelalarını Atatürk büstlerini, resimlerini beraber kaldırdınız.

 

Türk bayrağını beraber “tahrik sebebi” sayarak toplattınız.

 

Türk Milliyetçiliğini beraber aldınız ayaklarınızın altına.

 

Türk kimliğini ve Türk Milleti’ni beraber inkâr ettiniz.

 

PKK ‘yı beraber beslediniz, büyüttünüz.

 

Bölücülerle beraber görüştünüz, Terör örgütünü beraber meşru kıldınız.

 

Yargıyı beraber parsellediniz.

 

Türk Polisini beraber “İmamın Ordusu” diye adlandırdınız.

 

Bu Ülkenin bütün değerlerine beraber saldırdınız ve nimetlerini beraber bölüştünüz.

 

Basın imparatorluklarını, Holdingleri beraber kurdunuz.

 

Bankaları, limanları, fabrikaları beraber sattınız.

 

Beraber hem mazlumu oynadınız hem Karun kadar zengin oldunuz.

 

Beraber yürüdünüz ve beraber “Yürüttünüz”…

 

Şimdi yine mazlumu oynuyorsunuz.

 

Bir birinize her türlü hakareti edip, yol arkadaşınız tarafından aldatıldığınızı söylüyorsunuz.

 

Bu sayede her iki tarafta da sadık “tebaa” lar oluşturuyorsunuz.

 

Kemikleşmiş, marjinal tabanınızı daha da güçlendirmeye ve büyütmeye çalışıyorsunuz.

 

Aslında yok bir birinizden farkınız.

 

Bu oyunun başka bir yönü. Taktik değiştirip , “iyi polis” “kötü polisi” oynuyorsunuz.

 

Siz hiç kaybetmiyorsunuz. Her iki oyuncunun da kazandığı bir oyun bu.

 

Bu oyunda tek kaybeden Türkiye ve Türk Millet’i.

 

Çünkü Üzerinde oyun oynanan Türkiye ve oyunda olmayan Türk Millet’i.

 

Türk Millet’i beraber yürüdüğünüz “bu yolun” sonunu getirecektir.

 

Muhtaç olduğu kudret, damarlarında ki Asil kanda mevcuttur.


18.01.2013

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mürteza ÖZTÜRK Arşivi