'Biz teknede yoktuk' diyenlere Celal Eren Çelik'ten bomba deliller!

Sözcü yazarı Rahmi Turan, 20 Kasım tarihli köşe yazısında 9 Kasım’da bir CHP’linin Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde  AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüştüğünü yazmıştı.

İddianın gündemde bomba etkisi yaratmasıyla birlikte Rahmi Turan, 'Söz konusu CHP’linin Muharrem İnce olduğunu' öne sürmüştü.

Rahmi Turan, haberi aldığı kaynağın kimliğini gizli tutarken, gazeteci Talat Atilla, Odatv’ye “Haber kaynağı ben değilim. Bunu söyleyenleri mahkemeye vereceğim” şeklinde demeç vermişti.

CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, geçtiğimiz pazar günü Yalova'da düzenlediği basın toplantısında iddiaları yalanlamıştı.

CHP içindeki çeteyi işaret eden İnce, "Bu iş kurultaya yönelik mi bilemem. Bunu en iyi komployu kuranlar bilir. Evet ben genel merkezdeki bir çeteden bahsettim. Onlar kendini biliyorlar. Yazın aynı teknede tatil yaptılar" açıklamasını yapmıştı.

Gazeteci Siyasetcafe.com yazarı Celal Eren Çelik, İnce'nin aynı teknede tatil yapıyorlar dediği isimlerle ilgili bir yazı kaleme aldı.

İşte o yazı;

Evet sevgili dostlar malumunuz dün Siyaset Cafe'de yazdığımız ve çok ses getiren TALAT ATİLLA'NIN "EKMEK" TEKNESİ başlıklı yazımızda Muharrem İnce'nin yaptığı basın toplantısındaki "kilit" kelimelerin "aynı teknede tatil yaptılar" kelimeleri olduğuna dikkat çekmiştik.

Zira İnce açıklamasında kendisine Genel Merkez'de bir komplo kurulduğunu ve bunu kuranların da aynı tekne de tatil yaptığını iddia ediyordu..

Biz de TALAT ATİLLA'NIN "EKMEK" TEKNESİ başlıklı köşe yazımızda bu teknenin üzerine gitmiş ve enteresan ilişkiler ağını sizler için kaleme almıştık.Bu ilişkiler ağının merkezinde ise Tuncay Özkan ve Talat Atilla vardı tabii ki...

Bu yazının yayınlanmasının ardından Tuncay Özkan "Böyle bir tatil ve tekne ile bağlantısını" reddetti.

Biz de iddiamızı bir adım ileri götürerek aşağıdaki tweeti attık:

Bu da yetmedi "meşhur" tekne ile ilgili şu detayları da paylaştık:

Ve bugün müthiş araştırmacı (!) basınımız bizim verdiğimiz detaylar üzerinden tekne sahibini bularak röportaj yapıyorlar....

Bu arada AKŞAM Gazetesi ise "TEKNE  EKİBİ" ile ilgili aşağıdaki fotoğrafı paylaşıyordu:

Şimdi dostlar... Teknenin sahibi olan Ahmet Tunaboylu bir iş adamı ve Tunaboylu Tekstil'in sahibi.Zaten verdiğimiz bilgileri de doğruluyor ama.İşte o "Ama" çok önemli. Zira en etkili "dezenformasyon" yöntemlerinden birisinin nadide örneklerinden birini görüyoruz bu röportajda

 Zira bir "yalanı" en inandırıcı hale getirmenin en etkili yolu içerisine "gerçekler" serpiştirmektir.

Şimdi Sn.Ahmet Tunaboylu bu röportajında tam da bunu yapıyor ve tekne ile ilgili -zaten inkar edemeyeceği- doğru bilgileri verirken "en hafif" tabirle röportajın geri kalanında yanlış bilgi veriyor.

Diyor ki Sn.Tunaboylu "Ben o gün İzmir'deydim.Ekrem Oran arkadaşımız. Arkadaşımız olduğu için kaptan 15 dakikalık mesafedeki Cevat'ın Yeri'ne bırakmış"... İşte burada "Olmadı" diyoruz zira o iş öyle değil...

Şimdi verdiğimiz tarihte,Altınyunus Setur Marina'dan tekne kalkıyor ama hemen Dalyan'a Cevdet'in Yerine gitmiyor...

Tekneye binenler: Tuncay Özkan,Ekrem Oran ve Engin Özkoç... Tekne saatlerce süren bir "mavi tur" yapıyor daha sonra hiç Dalyan'da Cevat'ın Yeri'ne uğramadan marinaya dönüyor.Teknede çok sık bir telefon trafiği yaşanıyor o gün.Dikkat çekecek düzeyde hem de...

Tekne marinaya dönüş yaptıktan sonra Cevat'ın Yeri isimli mekana araçlar ile kara yolu ile geçiliyor...

Gelelim AKŞAM GAZETESİ'nin yayınladığı aşağıdaki fotoğrafa:

Bu fotoğraf o tekne gezisinin yapıldığı gün çekilen bir fotoğraf değil...Zira o gün "Tekne Ekibinin" üzerinde tatil kıyafetleri yani spor kıyafetler değil takım elbiseler bulunmakta...

Bu havuz gazetecilerine de Facebook'ta fazla dolaşıp,fotoğraf "araklamaktansa" gerçekten araştırmacı gazetecilik yapmalarını öneriyoruz.

Şimdi bakın bu işi Tuncay Özkan'ın isteği ile organize eden Ekrem ORAN.Ekrem Oran isimi aday gösterilme döneminde neredeyse aday gösterilmeyecekti ama Tuncay Özkan adeta savaş verdi,MYK'da bu isim için masaları yumrukladı...

Hatta bizi eskiden beri takip eden dostlar o süreci hatırlayacaklardır,aday gösterme sürecinde adeta PM'den canlı yayın yapar gibi kulis bilgileri yazmıştık ve bu paylaşımı da Tuncay Özkan'ın Ekrem Oran için masaları yumrukladığı o dakikalarda yapmıştık

Şimdi dün dediğim gibi tekrar ediyorum ve iddiamı daha da öteye taşıyarak diyorum ki "Bu röportaj tam olarak doğru değil ve olayın gerçekleşme şekli tam olarak benim yazdığım gibi"

Ve bir konuya dikkat çekmek istiyorum: O teknede o gün, son günlerdeki KÜLLİYE OLAYI ile ilgili tezgahlanan bir komplo yok.Ama İnce bir şifre verdi komployu kuranlar için ve biz sizler için "yalan rüzgarına bulanmış" bir tekne üzerinden verilen şifreyi çözerek o adresi yazdık.

Ama bu KÜLLİYE işi öyle ne "sadece Saray yaptı" diyerek üzerini örtebileceğiniz ne de "Sadece CHP içinde bir grup" yaptı diyerek geçiştireceğiniz bir olay değil,son yılları en önemli siyasal dizayn operasyonu...

Ve emin olun bu operasyonda birbiri ile temas halinde olan çok "dirsek" var... Ve hepsi ayrı yerlerde duruyor siyasi yelpazede okuduğumuz kadarı ile...

siyasetcafe.com