Malum Türkiye son 5 gündür Rahmi Turan’ın “Külliye’ye giden CHP’li” yazısını konuşuyor ve işler de epey sarpa sarmış durumda.

Son gelinen noktada Rahmi Turan Külliye’ye giden ismin Muharrem İnce olduğunu, kaynağının ise gazeteci (!) Talat Atilla olduğunu açıkladı.

Muharrem İnce ise bu açıklamaların ardından dün Yalova’da evinin bahçesinde medya mensupları ile bir araya gelerek uzunca bir basın açıklaması yaptı ve soruları cevapladı.

İnce’nin bu basın toplantısının içerisinde aslında tüm “CEVABIN” gizli olduğu ve bu kumpası yapanların kimliklerini de işaret eden tek bir cümle vardı.

İnce kendisine kurulan kumpasın CHP içerisinde bir grup tarafından düzenlendiğini belirttiği açıklamasının satır aralarında “Bu isimler yazın aynı teknede tatil yaptılar,onlar kendilerini biliyorlar” dedi.

Hali ile gözler “Yazın tekne tatili yapan CHP’li yöneticiler kimdi?” sorusunun cevabına çevrildi…

Yazın “tekne” tatili yapan 3 kişilik bir CHP’li yönetici kadrosu var. O isimler Tuncay Özkan,Engin Özkoç ve Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran. Bir iş adamının teknesi ile bu 3’lü “mavi tur” yaptılar…

Ha bir de Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul seçimlerinden hemen sonra yaptığı bir tekne turu var ama İmamoğlu tekne gezisinde yalnızdı. Muharrem İnce ise hem bu isimlerin “Genel Merkezden” olduğunu söylüyor hem de “Onlar kendilerini biliyorlar” diyerek çoğul konuşuyor. Dolayısı ile İmamoğlu değil Tuncay Özkan ve arkadaşları kalıyor geriye…

*****

Şimdi sizlerle takvim yapraklarını biraz geriye saracağız…

Tarih:2007 yılının Temmuz ayı…

Emin Çölaşan, Hürriyet Gazetesi’nden olaylı biçimde kovulmuş, bu işten çıkartma toplumun pek çok kesiminde tepki ile karşılanmıştır.

O dönem Ankara Ticaret Odası Başkanı olan Sinan Aygün de bu kovulma hadisesinin hemen ardından Emin Çölaşan’a destek vermiş ve bir jest yaparak Çayyolu’ndaki villasında Çölaşan onuruna bir yemek vermiştir.

Bu “özel” davete 40 gazeteci davet edilmiştir.

İşte Talat Atilla ile Tuncay Özkan’ın yolu ilk kez bu yemekte kesişir. Yemek esnasında o dönemde Kanaltürk’ün patronu olan Tuncay Özkan yemekten ayrılmadan önce haber sitesinde Tuncay Özkan’ı eleştiren bir haber yazan Talat Atilla’nın olduğu masaya gelerek orada bulunan gazetecilere döner ve “Bu Talat beni tanımıyor hakkımda yanlış şeyler yazıyor... Siz Talat’a beni bir tanıtın.Talat’ı size emanet ediyorum..” der ve yemekten ayrılır.

İşte efendim artık oradaki gazeteciler Talat Atilla’ya Tuncay Özkan’ı nasıl tanıtmışlarsa Tuncay Özkan ile Talat Atilla arasındaki ilişki bir daha hiç kopmaz… Bırakın kopmayı o güne kadar Tuncay Özkan’ı eleştiren haberler de kaleme alan Talat Atilla ve Atilla’ya ait haber sitesi turktime.com Tuncay Özkan ile ilgili sık sık ve pek güzel haberler yayınlamaya başlar.

****

2007 yılında o dönem Star Gazetesi’nin Ankara Temsilcisi olan Şamil Tayyar arka arkaya seri yazılar yazarak adeta Tuncay Özkan’ı topa tutmakta ve çok ağır eleştirileri hem de belgeleri ile kamuoyu ile paylaşmaktadır.

Adeta Tuncay Özkan ile Şamil Tayyar arasında bir “meydan muharebesi” yaşanırken Talat Atilla’nın turktime.com sitesinin “topa girdiğini” görüyoruz bu tarihlerde. Atilla’nın haber sitesi turktime.com yazarı Ersin Tokgöz Star Gazetesi Ankara Temsilcisi Şamil Tayyar ile bir röportaj gerçekleştiriyor.

Röportaj “sözde” genel bir gündem değerlendirmesi lakin içeriğe baktığınızda röportajın 3’te 2’sinde turktime.com yazarı Ersin Tokgöz’ün Şamil Tayyar’a Tuncay Özkan’ı “haklı çıkarmaya yönelik” sorular sorarak Tayyar’ı köşeye sıkıştırma ve Özkan’ı adeta “aklama” çabasını görüyoruz…

Röportajda turktime.com yazarı  Ersin Tokgöz’ün sorduğu bazı “yönlendirme” soru başlıkları şöyle:

Şamil Tayyar ulusalcı kesimin önde gelen isimlerini samimiyetsizlik ile suçluyor hemen turktime.com yazarı Ersin Tokgöz soruyu yapıştırıyor:”Tuncay Özkan da mı ulusalcı değil?

Şamil Tayyar bu soruya “Dün Mesut Yılmaz’la kol kola siyaset yaptınız bugün CHP’ye oy istiyorsunuz. Mesut Yılmaz’ın siyasi mirası Anavatan partisi, orada devam edin o zaman. Ama hayır, o zaman güç onlardaydı.” Şeklinde yanıt verince Ersin Tokgöz’den 2. Tuncay Özkan’ı savunma sorusu geliyor: “Şimdi de güç AKP’De.

Bu durumda şimdi AKP ile ilişkilerinin iyi olması gerekmez mi?”Yani illa Tuncay Özkan’ın “Gerçek ve çıkarsız bir ulusalcı” olduğu yönünde Şamil Tayyar’ı köşeye sıkıştırmaya çalışıyor turktime.com yazarı.

Arkasından turktime.com yazarı Ersin Tokgöz’ün sorusu daha da enteresan.Tokgöz Şamil Tayyar’a “Yazılarınıza baktığımızda sadece ulusalcı olmayıp öyle görünmesinin eleştirisinden daha fazla şeyler olduğunu görüyoruz. Neden bu kadar sertsiniz Özkan’a karşı?” diye soruyor.

Ersin Tokgöz bir sorusunda ise “Tuncay Özkan’la karşı karşıya gelmeniz okul yıllarına dayanan siyasi karşıtlığınızdan doğan bir husumete mi dayanıyor?” sorusu ile Tayyar’ın aslında kasıtlı ve kişisel husumeti nedeni ile Tuncay Özkan hakkında yazdığı şeklinde bir yönlendirme yapıyor.

Şamil Tayyar’ın Tuncay Özkan’ı gazetecilikten uzaklaşarak politize olmakla suçlaması üzerine turktime.com yazarı altta kalmıyor tabii Tuncay Özkan’ı savunmak adına ve “Siz de gazeteciyken siyasete girmiş olmuyor musunuz? Ne farkı var?” diye soruyor.

Turktime.com yazarı “Bundan sonra da Tuncay Özkan ile ilgili yazmaya devam edecek misiniz?” diye soruyor,arkasından da Tuncay Özkan’ın “MİT kaynaklı” haber yaptığı eleştirilerinin olduğu o günlerde Şamil Tayyar’a “Sizin MİT ile ilişkiniz nedir?” diye soruyor.

****

Bu Tuncay Özkan adına ve Tuncay Özkan’ı koruma amaçlı olduğu çok açık “savaşa dahil olma” röportajının ardından henüz aylar geçmişken ilginç bir gelişme oluyor.

Çok enteresan bir şekilde  Tuncay Özkan’ın yeni parti kurma çalışmalarına Kocaeli’nden start verdiği haberini,ilk toplantının detaylarını,bu toplantının The Green Park Hotel’de 100 kişiyle gerçekleştiğini FETÖ’nün ajansı Cihan’ın ilk geçtiği sitelerden bir tanesi Talat Atilla’nın turktime.com’u olurken haber bu sitede manşetten giriliyor… (turktime.com-26.08.2008 tarihli Tuncay Özkan Parti İçin Start Verdi! Haberi)

***

Tarih:20.07.2008

Bu haberden kısa süre sonra ise yine Talat Atilla’nın turktime.com sitesinde “TUNCAY ÖZKAN TİME’DA” başlığı ile ünlü Time Dergisi’nin Tuncay Özkan’ı “Türkiye’deki ulusalcıların önde gelen isimlerinden birisi” olarak tanımladığı haberi girilir ve derginin Tuncay Özkan analizi yine manşetten girilerek  ballandıra ballandıra Tuncay Özkan’ın anlatıldığı bir haber ile bu gelişme kamuoyuna duyurulur. Bu haber kamuoyu ile ilk kez turktime.com tarafından paylaşılır.

Turktime.com artık iyiden iyiye Tuncay Özkan’ın “PR sitesi” haline gelmiştir. Dedik ya Tuncay Özkan Talat Atilla’yı “kendisini tanıtsınlar” diye başka gazeteci arkadaşlarına emanet etmişti… Bu “tanıtımın” hiç de boşa gitmediği gayet net anlaşılıyordu Talat Atilla’nın turktime.com sitesindeki Tuncay Özkan haberlerinden.

Daha sonra Erhan Göksel ile turktime.com gerçekleştirdiği röportajda (30.01.2008) Tuncay Özkan “Ulusalcıların coşkulu ismi” olarak tanımlanır,röportaj  Erhan Göksel ile yapılmaktadır ama araya bir “Tuncay Özkan” sıkıştırılır…

Bu arada Tuncay Özkan Ergenekon’dan içeri girer,”Beni de alın” diye televizyondan  naralar atan,”ucuz kabadayılık” ile hamaset yapan Tuncay Özkan mahkeme salonunda “Beni niye aldınız anlamadım?” diye soracak, Mehmet Eymür de tanık olarak geldiği mahkemede bu sözleri sonrasında Özkan’a “Beni de alın, beni de alın diye bağırdın.Seni de adamdan sayıp aldılar” diyecektir.

Aynı Tuncay Özkan tüm hapis arkadaşları Ergenekon kumpasında dim dik dururken dönemin ABD Başkanı Obama’ya mektup yazarak Türkiye’yi şikayet edecek ve kendisini hapisten kurtarması için yalvaracaktır!

***

Özkan hapisteyken turktime.com’da Tuncay Özkan “güzellemeleri” kesilmiştir. Ama  ne zaman ki Tuncay Özkan hapisten çıkar,CHP’den milletvekili olur, Talat Atilla’nın  turktime.com’u ile Özkan arasındaki ilişki yeniden kurulur ve turktime.com Özkan’ın her bir açıklamasını anında yayınlamaya başlar.

Aslında bu “ilişkinin” en kısa sürede yeniden kurulacağının sinyali Talat Atilla tarafından turktime.com’da Özkan’ın tahliye olduğu gün yaptırdığı haber ile gelmiştir. Turktime.com Özkan’ın tahliyesini “TUNCAY ÖZKAN COŞTURDU,SANKİ MİTİNG MEYDANI” “özel haberi” ile verir,Özkan’ın gövde gösterisi yaparak evinin önünü adeta miting meydanına çevirdiği şeklindeki yorumla birlikte haberi manşetten duyurur.(“Miting alanına çevirdi” diye haber yapılıp “parlatılan” evin önünde 70 kişi vardır)

***

Tarih:30.07.2018

Tuncay Özkan CHP içerisinde pek çok tartışmanın da taraflarından bir tanesidir lakin Talat Atilla, Tuncay Özkan’ın dahil olduğu bu tartışmalarda Özkan aleyhinde tek bir haber yapmaz.

Bu tartışmalardan belki de en sertinde Muharrem İnce ile Tuncay Özkan “kapışır”,Muharrem İnce 24 Haziran gecesi alkollü olduğu dedikodusunu Tuncay Özkan’ın yaydığını açıklar.Talat Atilla İnce’nin bu iddialarını yayınlamaya değer bulmaz ve yayınlamaz ancak hemen arkasından Tuncay Özkan’ın Muharrem İnce’ye verdiği yanıt “TUNCAY ÖZKAN’DAN MUHARREM İNCE’YE İFTİRACI YANITI!” başlığı ile turktime.com’da manşetten girilir.

Haberde Tuncay Özkan’ın Muharrem İnce’ye yönelik Hürriyet’ten İsmail Saymaz’a yaptığı açıklamadaki “Sadece ‘sıradan ve kaba’ değil, Muharrem İnce’nin aynı zamanda iftiracı olduğunu gördüm. Söylediklerini ispat edemeyen şerefsizdir.CHP kültüründe yalana yer yoktur” sözleri ön plana çıkartılır. 

***

Tarih:01.08.2018

Yine Tuncay Özkan’ın tarafı olduğu bir tartışmada Şaban Sevinç ile Tuncay Özkan arasında geçecektir. Tuncay Özkan’ın Şaban Sevinç’e “CHP farklı bir merkezden yönetiliyor” sözlerini söylediği bir diyalog gazeteci Sevilay Yılman tarafından deşifre edilince Tuncay Özkan ile Şaban Sevinç çok ağır sözlerle birbirlerine girerler.

Bu tartışmanın hemen sonrasında turktime.com manşetten “TUNCAY ÖZKAN ÇOK HAKLI” haberini girer ve Şaban Sevinç’i yerden yere vurur. Tuncay Özkan’a ise ne bu sözleri söylediği için bir eleştiri getirir ne milyonların gözü önünde ettiği hakaretlere tek satır yer vermez.

***

Bu örnekler “kısa listedir” ve tamamını yazmaya kalksak burada köşemiz yetmez…

Yani efendim Talat Atilla ve haber sitesi turktime.com ile Tuncay Özkan arasındaki ilişki gayet güzel ve artık zaman içerisinde gayet “samimi düzeye” evrilmiş bir ilişkidir.

Şimdi sanırız “TEKNE” ekibi ile Talat Atilla arasındaki “bağlar” da daha net anlaşılmıştır.

***

Ancak herkesin atladığı bir nokta var ki bu aslında Talat Atilla’nın tam da istediği şey. O da “Böylesi bir haberi yani bizatihi Erdoğan’ın isminin kullanıldığı böylesi bir haberi Erdoğan’ın bilgisi,onayı ve izni olmadan “sızdırılmasının” mümkün olmadığı.”gerçeğidir.

O zaman ortaya çıkan tablo ise bize  Külliye’ye giden bir CHP’li olmasa da Erdoğan ile “temasta” olup, böylesi bir plan için ondan onay alan bir ekibin CHP içerisindeki varlığını göstermekte…

İşte Talat Atilla’ya da Erdoğan’dan onay aldıktan sonra işi “ihale” edip,kulağına bu iftirayı fısıldayan bu “ekip.”

Öte yandan İnce’nin çok eleştirildiği “Yandaş kanallar baştan sona açıklamasını verdi” eleştirisi de bundan dolayı yanlış bir eleştiridir zira yandaş kanallar İnce’yi çok sevdiklerinden değil,Erdoğan’ı da zan altında bırakan bir iddia ortada olduğu için İnce’nin açıklamalarını baştan sona vermiştir.

İnce de olayın “Saray” boyutunu bilinçli olarak “Es” geçmekte ve direkt parti içi bir “çeteden” bahsetmektedir. Zira siyasal olarak kendisine yarar sağlayacak olan Saray’ı suçlamak değil, direkt parti içerisinde kendisine karşı kumpas kuran bu grubun üzerine gitmektir.

Ve yazımızın başında da belirttiğimiz gibi tüm bu düğüm İnce’nin açıklamasındaki “tekne tatili” bölümünde gizli…

Teknenin adını bilmiyoruz ama o “tekne” bundan sonra hep Talat Atilla’nın “EKMEK” TEKNESİ olarak anılacak,işte bunu biliyoruz.