Tevfik Fikret TAŞKIN

Tevfik Fikret TAŞKIN

BİZİM NEVRUZUMUZ… (YENİ DOĞUŞ…)

BİZİM NEVRUZUMUZ… (YENİ DOĞUŞ…)

BİZİM NEVRUZUMUZ… (YENİ DOĞUŞ…)

 

Türklerin en eski âdetlerinden biri de  “nevruz bayramı”dır.

 

“Nev”, yeni; “ruz”, gün anlamına gelen Farsça kelimelerdir. İki kelime bir araya gelerek “yeni gün, ikbahar” anlamında kullanılmıştır.

 

Nevruz bayramı, 20-21-22 mart günlerinde kutlanmakla birlikte, gece ile gündüzün eşit olduğu, tabiattaki canlanmanın, dirilişin ilk müjdecisi olan 21 mart günü kutlanması benimsenmiştir.

 

Tanrının uyuyan tabiatı uyandırması, insanların da buna uyarak harekete geçmesi, canlanması inancına dayanan nevruz kutlamaları ta Ortaasya’ya, İslâmiyetten öncesine dayanan bir gelenektir.

 

Nevruz bayramı, bütün Türk boylarında kutlanmaktadır. Hristiyan Gagauzlar, Yakutlar, Çuvaşlar… bu bayramı yüzyıllardan beri büyük bir coşku ile kutlamaktadırlar.

 

Türkler, islâmiyeti kabûl ettikten sonra da nevruz geleneğini bırakmadılar. Çünkü, bolluk, bereket, emek, iş, aş, geçim, dostluk, arkadaşlık, insan hayâsı, kutsiyet anlamına gelen nevruz, İslâmiyetin özü ile çok iyi uyuşmuştur.

 

Uzun ve zorlu bir kıştan çıkışın, yeniden canlanmanın, toprağı sevmenin, nimete şükrün, dayanışmanın, paylaşmanın, yeni umutların, bolluğun, bereketin, hoşgörünün ve anlayışın ifadesi olan nevruz bayramı, İslâmi bir kimliğe uygun hale getirilip kutlanmaya devam edilmiştir.

 

Nevruzda evlerde, bağlarda, bahçelerde temizlik yapılır, ağaçlar budanır, su yolları temizlenir, çitler tamir edilir, toprak bellenir, tohum ekimi yapılır.

 

Çocuklara helva, şeker, leblebi verilir, sevindirilir. Evlerde börekler, kömbeler pişirilir. Hayvanlar rengarenk boncuklarla, kumaş parçalarıyla süslenir, nazarlıklar yapılır.

 

O gün büyük ateşler yakılır, akrabalarla şenlikler düzenlenir. Türküler söylenir, maniler okunur. Örste demir dövülür, ateşlerin üzerinden atlanır.

 

Bütün bunlarla insanlar, kışın o ağır havasından çıkar, küskünlükler unutulur, üretmeye zenginleşmeye, güçlenmeye ilk adım atılmış olur.

 

Ay takvimine göre 9 martta kutlanan nevruz, milâdi takvime göre karşılığı olan 21 martta kutlanmaya başlanmıştır.

 

Nevruza, “yılsırtı, mart dokuzu, mart bozumu, sultan nevruz, gün dönümü, yeni gün, yıl yenilendi, mart ipliği, yeni doğuş, kış bitti” gibi değişik isimler verilmiştir.

 

Nevruz bayramı, Ortaasya’da Türklerin ortaya çıkardığı ve zamanla bütün milletlere, dünyaya yaydığı bir bayram olarak kutlanmaya başlanmıştır.

 

Biz Anadolu Türkleri ise nevruz bayramına değer vermekle birlikte son dönemlerde yine canlanmayı yansıtan Hıdırellez bayramını biraz daha ön plana çıkarmışız.

 

Hızır ile İlyas peygamberlerin yeryüzünde buluştukları günü anlatan Hıdırellez bayramı, nevruz bayramının başkalaşmış ve İslâmlaşmış şeklidir. 6 mayıs günü büyük şenliklerle kutlanmaktadır. Hıdırellez bayramında, su kıyılarına, deniz kıyılarına inilir, renkli yumurtalar hazırlanır, yumurtalar tokuşturulur, yiyeceklerle tabiata çıkılır, çevreye ikramlarda bulunulur.

 

Hıdırellez bayramı da millî olma özelliğini, çok beğenilmesinden, zenginliği yansıtmasından dolayı kaybetmiş, özellikle Mezopotamya bölgesinde yaygın olarak kutlanmaya başlanmıştır.

 

Türklerde, “ateş, su ve ata” motifinin kullanıldığı nevruz bayramı, Osmanlıda da kutlanmış. Mustafa Kemal de 21 Mart 1922’de, Keçiören’de, “Ergenekon bayramı” isimli bir kutlama törenine katılmıştır.

 

Yakın tarihimizde, bizim olan, millî özellik taşıyan nevruz bayramı, başkaları tarafından sahiplenilmeye çalışılmış. Türk-İslâm özelliği yok edilerek sadece belli bir düşüncenin, yapının, bayramıymış gibi bize yabancılaştırılmaya çalışılmıştır.

 

Neyse ki Türk devlet adamları ve milletimiz, nevruza sahip çıkmış ve bir kültür zenginliğimizi, parçamızı korumayı başarabilmişiz.

 

Üstelik, nevruzu biz yüzyıllardır beraber kutlamışız. Ama Türkün sağduyusu sayesinde yine sonsuza kadar beraber kutlamaya devam edeceğiz, inşallah.

 

Nevruz bayramımızı kutluyor, yeni günün bütün Türk dünyasına bereket, bolluk, zenginlik, canlılık, birlik, beraberlik getirmesini diliyorum.

 

Bütün Türk boylarının katılımıyla 21 martta büyük bir şölenle kutlanmasını, resmî bayram ve tatil olmasını umuyorum…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tevfik Fikret TAŞKIN Arşivi