Selçuk DÜZGÜN

Selçuk DÜZGÜN

CAN DÜNDAR`ın “ERGENEKON” İHANETİ!

CAN DÜNDAR`ın “ERGENEKON” İHANETİ!

CAN DÜNDAR`ın  “ERGENEKON” İHANETİ!


İnternete girip Ergenekon`la ilgili bir araştırma yaptığınızda artık karşınıza %90 “Terör Örgütü” ibaresi çıkmaktadır.

 

Bunun sebebi elbette ki 2000`li yıllarda ortaya atılan, 2003-2004 yılarında orata çıkarıldığı iddi edilen ve adına “Ergenekon Terör Örgütü” diyerek özelikle askere yönelik yürütülen davalardı.

 

Ogünden bu güne terörizimle suçlanan insanlar, dünyada örneği görülmemiş bir yargılama sistemi ile yardılandılar ve 21 Nisan 2016 itibari ile Yargıtay kararı ile aklandılar.

 

Ve Yargıtay açıkça   “Ergenekon diye bir terör örgütü yoktur”  dedi.

 

Ben bu davların başlangıcından, günümüze kadar “bu bir istihbaratlar savaşı, yaş ve kuru bir arada yargılanıyor, yargılama süreci tam bir hukuk rezaleti ” demiştim.

 

Dün tetörirst olarak nitelendirilenlere bugün devlet tazminat ödüyor, dün terörist diye içeri alınanları alkışlayanlar bugün terörist muamelesi görüyor.

 

Ama bu şimdilik böyle..

 

Yarın bu iki süreçtende masum çıktığını düşenenler dengeler değiştiğinde hukuk karşısına çıkabilir, demedi demeyin bizim gibi hareket momenti yüksel, bağımsızlığını uluslarası güçlerin kontrolünden kurtaramamış coğrafyalarda bunlar olur.

 

Ben o süreçte de, bu süreçte de hukuk rezaletinin devam ettiğini savunanlardanım

 

Göreceksiniz, haklı çıkacağım…

 

Ama benim bu sürecin başlangıcından bu güne kadar hakkımı helal etmediğim,  edemeyeceğimde bir şey var…

 

Oda bu kavgada “Ergenekon” isminin kullanılması ve Türk Kültürünün büyük bir cinayete kurban edilmesidir.

 

O cinayet bu isme “Terör Örgütü” yakıştırması yapmasıdır.

 

Peki, bu örgüte ilk kez “Ergenekon” diyen, isim babası olan kim?

 

"Ergenekon" kavramı, ilk olarak Can Dündar ve Celal Kazdağlı'nın, Show TV'de yaptığı 40 dakika adlı programın devletin içindeki yasadışı yapılanmaların tartışıldığı 7 Ocak 1997 tarihli bölümünde dile getirilmişti.

 

Programın konuklarından Erol Mütercimler,  Ergenekon'u 12 Mart döneminde işkenceli sorguların yapıldığı Ziverbey Köşkü'nün komutanı olarak tanınan ve 1991 yılında bir Dev-Sol militanı tarafından öldürülen emekli Tümgeneral Memduh Ünlütürk'ten duyduğunu Ergenekon'un içerisinde subaylar, emniyetçiler, profesörler, gazeteciler, işadamlarının olduğu; çeteler olarak tanımlanan küçük birimlerin Ergenekon'un içindeki birer parça olduğunu iddia etmişti.


İşte bu iddia üzerinden yola çıkılarak bir “terör” davası başladı ve at izini it izine karıştıra karıştıra sürüp gitti.

Ama bir şey belleklerde net kaldı “ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ”


Oysa Ergenekon bir hürriyet öyküsüydü.

 

Bu örgüte tarihi destanımızı alet edenlerin, bu ülkeyle, bu milletle bir soy problemi vardı.

 

Nitekim güneydoğudaki operasyonlarda tepkilerini pkk` kanalarından dile getiren Can Dündar içindeki zehir oratay çıktı.


Tüm bu gerçekler ortada iken, Ergenekon`un “terör örgütü” olarak hukuk dosyalarına düşmesinin fikir babası Can Düdar`ın MİT tırları davasında gazetecilik yaptığını kimse bana anlatmasın.


Son olarak;

 

Ergenekon davası bitti.

 

Bir seneryodan bahsedildi ve öyle bir terör örgütü olmadığına hükün verilerek Yargıtay tarafından sahne kapatıldı.

 

Hatırlayın bu davların siyasi alanında bir de avukatı ve savcısı vardı.

 

Sizce bu davayı şimdi kim kazandı?

 

Avukat mı?

 

Savcı mı?

 

Yoksa yönetmen mi?


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Selçuk DÜZGÜN Arşivi