Celal Eren ÇELİK

Celal Eren ÇELİK

AKP'NİN MÜCADELE (!) AZMİ

AKP'NİN MÜCADELE (!) AZMİ

Ne demişlerdi iktidara gelirken? “3 Y ile mücadele edeceğiz”

Neydi o 3 Y? “Yoksulluk,Yolsuzluk,Yasaklar”

Maşallah ne mücadele ettiler ama… (!)

İşçi, çiftçi, esnaf kan ağlıyor…

İcra mahkemelerinde dosyalar yığılmış durumda, esnafın senetleri protesto oluyor, karşılıksız çeklerde patlama var…

Kredi Garanti Fonu’ndan ise AKP yandaşı şirketler yararlandırılıp, “Geri ödenmeyecek” ve devletin kefil olduğu trilyonluk kredilerle sefa sürerken, sıradan KOBİLER kendilerini krizden kurtarmak için Kredi Garanti Fonuna baş vurduklarında kapılar yüzlerine kapandı.

Piyasada nakit para döngüsünün ruhuna Fatiha okuyalı ise 1 seneyi geçti.

Herkes kredi kartlarına yüklenmiş. Hatta 2-3 kredi kartını “Birinden al birini kapat” şeklinde çeviren vatandaş artık nefes alamaz duruma gelmiş…

İşçi maaşını alabilirse şükrediyor, aldığı da zaten ay sonunu bırak mahalleye girip de borçlandıklarını görünce eve gelene kadar yarı yarıya eriyor.

Ama tabii AKP’li bakanlara sorsanız asgari ücret “büyük para”.

Kendisi o parayla restorana gitmez “Hesaba yetmez” diye ama böyle tarihi vecizelere imza atarlar kameralar karşısında.

Çiftçinin hali içler acısı…

Mazot, gübre,ilaç fiyatları almış başını gitmiş,ekinine değerinden alıcı yok.

Simsarların eline düşmüşler ölü fiyatına ürünlerini satmak zorunda kalıyorlar.

Hayvancılık ise öleli çok oldu.

Ülkenin 3’te 2’si açlık ve yoksulluk sınırında yaşıyor,orta direk çoktan çökmüş…

İşte YOKSULLUKLA MÜCADELE’de kat edilen yol,sağlanan büyük başarı (!) bu şekilde…

Gelelim 2. “Y” ye:YOLSUZLUK…

Aman efendim bir mücadele,bir mücadele sormayın gitsin (!)

Daha iktidarlarının ilk yılında Ali Dibo skandalları patladı…

Parsel parsel satılan belediyeler, yandaşlara peşkeş çekilen devlet kurumları,araziler,İranlı Reza’nın önüne yatan,peçeteye imza atıp koluna 700 binlik saat takan bakanlar mı istersiniz,ne ararsanız var hani “seçmece
bunlar”
misali.

Gırtlağa kadar yolsuzluğa bulaşmış bir iktidar var ama sorsan kendilerine “En çok kendileri mücadele ediyor” yolsuzluklarla.

Bakara-Makaracı, “takım elbise” meraklısı eski bakan Kıbrıs vatandaşlığına geçip işleri tıkırına koydu,yetmedi üzerine büyükelçi oldu.

Saatçi bakanımız biraz köşesine çekilip kendisini unutturduktan sonra külliyede alkışlar ile karşılandı.

Belediyelerde elinizi attığınız yer elinizde kalıyor…

Muhteşem belediyecilik anlayışları ile (!) mesela olmayan köprüye trilyonları
harcadılar,vatandaşın parasını yandaş dernek ve vakıflara “ayni” destek olarak dağıttılar.

Ama tabii fesatlık bizde zira AKP “Gönül” (!) belediyeciliği yapıyordu.

AKP’nin “gönlü” o kadar zengindi ki kendi döneminde belediyeler eli ile yandaş zenginler türetti, o da yetmedi yatlardan,lüks arabalardan inmeyen ve bunları da “Reis” fotoğrafı sosu ile her gün Instagram’dan gözümüze sokan bir tuhaf kendi “kaymak tabaka” gençlik yapısını oluşturdu.

Kendileri “Allah” diyenler,gariban vatandaşa vatandaşa “Yallah” dediler. Bank Asya’ya ev sahibi “kira yatır” dediği için para yatıranı içeri alırken, 8 trilyonluk krediyi 1 günde çekip yalı satın alan gazeteciyi baş tacı yaptılar.

Pekte müteşebbis ruhlu (!) çıktı bu arada AKP iktidarı…

Öyle ki,kurulan borsalarda “FETÖ” borsaları ile sıfırdan sektör oluşturuldu iktidarları döneminde…

Hani taktir etmek de lazım zira konu “para” konu “rant” olduğu zaman AKP yaratıcılığın sınırlarını zorladı, yokluk içindeki memlekette “VARLIK” Fonu kurdu.

Arkadaş tüm dünyada Varlık Fonu var ama o ülkeler “fazla veren” bütçelerinin fazla veren kısmını ülkenin gelecek kuşaklarına bırakacakları karlı yatırımlar yapmak için kurmuşlar yatırım fonunu.

Bizde kalan son “varlıkları” geleceğe taşımayı bırak “varlık fonu” bu varlıkları satmak için yetkilendirilmiş durumda.

Maşallah Varlık Fonu bünyesindeki kamu kurumlarının yönetim kurulu üyelikleri ise AKP’nin eski bakanlarına “sus payı” ve eski vekillerine yeni maaş kapısı olarak dağıtılmış durumda.

“Bismillah” diyerek işe başladılar, “inşallah” diyerek milleti uyuttular,en sonunda “Oldu da bitti maşallah” diye işlerini bitirdiler şimdi ise işin “El Fatiha” kısmına geldiler…

İşte efendim YASAKLAR konusunda verilen ve gözlerimizi yaşartan muhteşem AKP mücadelesi ve neticeleri.

3.”Y” ise YASAKLAR…

Arkadaş 21 yüzyılda Twitter’a, Youtube’a erişim engelini koyup memleketi Dünya’ya rezil ettiler, yüzlerce internet sitesine ulaşamıyoruz, saat 22.00’den sonra içki satışı yasak,kapalı alanda sigara içmek yasak,yazmak yasak-çizmek yasak,hatta yerine göre konuşmak yasak/görmek yasak.

Yasak diyorsanız bu memlekette say sayabildiğin kadar. Ellerinde olsa düşünmeyi de yasaklayacaklar ama ona daha bir çare bulamadılar…

Memlekette zaten demokrasi yasak, hukuk yasak…

Aslına bakarsanız memlekette garibanlara gün yüzü görmek yasak…

Peki arkadaş o yok, bu yok bu arkadaşlar hala nasıl %45’lerde çıkıyor anketlerde?

Memleketi korku imparatorluğuna dönüştürdüler, herkes paranoyak oldu çıktı.

Sıradan bakkal Mehmet Amca “Telefonum dinleniyor yüz yüze konuşalım” diyor düşünün halimizi…

Bu halde olan yurdum insanı ankete nasıl doğru cevap versin?

Nasıl desin ki “Evet arkadaş AKP yolsuzluk yapıyor. Ben oyumu geçmişte verdim ama artık x partisine vereceğim” diyemez ve diyemiyor da…

İleri demokrasi diye yutturulan anlayışın George Orwell’ın 1984 romanına rahmet okutan bir sistemi perdelemek olduğunu herkes biliyor ama “Gık” diyemiyor…

Ve herkes durmuş,herkes susmuş,ülkeye bir ölü toprağı atılmış sanki…

Herkes farkında olanların ve kimse ses çıkaramıyor belki… Ama bu durum bir iktidarın gidişinin habercisidir…

Bu sessizlik bir “Dip dalgasının” sessizliğidir.

O dip dalgası açığa çıktığı anda karşısında kimse duramaz. Tarih bunun örnekleri ile doludur.Ve o dip dalgasının nasıl ortaya çıkacağını,birden nasıl bir çığ misali büyüyüp tam tepenize düştüğünü anlamazsınız bile…

AKP’yi iktidara getiren 3 Y artık AKP’nin kabusudur…

3Y ile gelenler 3Y ile gideceklerdir…

Gün gelir sizi iktidara taşıyan meydanlar,sizi iktidardan indirir…

Ve birileri unutmamalıdır ki ;interneti,radyoyu,televizyonu,gazeteleri susturabilirisiniz ama…

“Meydanlar susmaz”

Ve unutmayın efendim; bir ülkede meydanlar susmadığı zaman, o ülkedeki siyasal iktidarın “şarkısı” susar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Celal Eren ÇELİK Arşivi