Cübbeli’nin kızları Dostoyevski’yi İspanyolca okuyor

Cübbeli’nin kızları Dostoyevski’yi İspanyolca okuyor

Din eğitimi verdiğini iddia eden tarikat ve cemaatler aslında cehaleti bilinçli olarak topluma hakim kılmaya çalışıyorlar. Müritlerine okumamayı tavsiye eden şeyhlerin ise kendi çocuklarını en iyi şekilde eğittikleri görülüyor.

Türkiye’de din eğitiminin ehliyetsiz kişilerin elinde olması, cahil kitlelerin gittikçe artmasına, bilimden ve millilikten uzak nesillerin yetişmesine sebep oluyor.

Tarikat ve cemaat yurtlarında, medreselerinde din adı altında öğretilen hurafeler ile bilgisiz, itaat eden müritler yetiştiriliyor. Bunun bilinçli yapıldığı ise çok açık bir şekilde belli oluyor.

Kaynağı belli olmayan, hikaye, menkıbe ve hurafeleri ders adı altında okutan cemaat şeyhleri, aynı zamanda müritlerine okula gitmemeyi, diploma almamayı, araştırma, sorgulama yapmamayı telkin ediyor.

Ancak bu şeyler kendi çocuklarını en iyi okullarda, yabancı dil eğitimi dahil en iyi şekilde yetiştiriyorlar.

Bir örnek; Cübbeli Ahmet Hoca

Cübbeli Ahmet Hoca olarak tanınan İsmailağa cemattinin önde gelen isimlerinden Ahmet Mahmut Ünlü, verdiği vaazlarda müritlerine okumamanın ne kadar önemli olduğunu, diplomanın ne kadar gereksiz olduğunu ve kendisinin okumadığı için “şükrettiğini” anlatıyor.

Ancak Cübbeli Ahmet Hoca’nın kızlarının Dostoyevski’yi İspanyolca okuyacak kadar iyi eğitim aldıkları ortaya çıktı. 

 

İŞTE BU KONUYLA İLGİLİ İLGİNÇ DETAY

 

Milliyet Gazetesi yazarlarından Özay Şendir, İstanbul-Gaziantep uçağında, oyuncu Deniz Çakır ile Cübbeli Ahmet ve 2 kızının beraber yolculuk ettiğini ifade etti ve uçakta yaşananlara ilişkin bir köşe yazısı kaleme aldı.
Cübbeli Ahmet’in kızlarının kendi aralarında kapitalizmi tartıştığını söyleyen kaydeden Şendir,  "Dikkatli bir yolcu, kızlardan birinin, Dostoyevski’nin İspanyolca bir kitabını okuduğunu fark etti" dedi.
Dizi ve sinema oyuncusu Deniz Çakır ile yanmaz kefen satan Cübbeli Ahmet’in kızları arasında diyalog ve herhangi bir selamlaşmanın yaşanmadığını ifade eden Şendir, "Kimse kimseyle konuşmadı, selamlaşmadı, herkes yoluna gitti..." diye belirtti.

Özay Şendir'in yazısının ilgili bölümü şu şekilde:

"Geçen Cumartesi günü İstanbul-Gaziantep uçağında oldukça ilginç bir grup birlikte yolculuk etti.

Ön sırada başörtülü kadınlarla tartıştığı söylenen Deniz Çakır oturuyordu.
Bir tiyatro oyunu için yolculuk ediyordu.

Hemen arka sırada da Cübbeli Ahmet Hoca ve iki kızı vardı.

Babaları, RATEM Başkanı Yusuf Gürsoy ile sohbet ederken, kızlar, kendi aralarında kapitalizm tartışıyorlardı.

Dikkatli bir yolcu, kızlardan birinin, Dostoyevski’nin İspanyolca bir kitabını okuduğunu fark etti.

Uçak Gaziantep’e indi, bir sürü yolcu Deniz Çakır ile Cübbeli Ahmet Hoca’nın kızları arasında bir diyalog yaşanır mı diye merakla bekledi.

Kimse kimseyle konuşmadı, selamlaşmadı, herkes yoluna gitti..."

 

 

 

 

tarikat-mns.JPG

cub-nere.JPG

 

 

 

siyasetcafe.com

 

 

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum