Selçuk DÜZGÜN

Selçuk DÜZGÜN

CUMHUR’BAŞKAN’INA AÇIK MEKTUP!

CUMHUR’BAŞKAN’INA AÇIK MEKTUP!

Sayın Cumhurbaşkanım!

- 7 Mart 1987'de Mardin'in Nusaybin ilçesi Açıkyol köyünde pekaka tarafından 8 kişi kurşuna dizildi 6’sı çocuktu…

- 20 Haziran 1987'de pekaka'lı teröristlerin saldırısı sonucu Mardin'in Ömerli ilçesindeki Pınarcık köyünde 30 kişi öldürüldü, 16'sı çocuktu…

- 8 Temmuz 1987'de Mardin'in Midyat ilçesine bağlı Yuvalı köyüne saldıran pekaka’lı teröristler,9 kişiyi katletti 2’si kadın 7'si çocuktu…

- 19 Ağustos 1987'de Siirt'in Eruh ilçesine bağlı Milan mezrasına saldıran pekaka, aralarında üç ve altı günlük iki bebeğin de bulunduğu 25 sivili katletti. Katledilenlerin 14'ü çocuktu…

- 21 Eylül 1987'de Şırnak'ın Güneyce köyü 5 kadın, 4'ü çocuk 11 kişiyi katletti…

- 10 Ekim 1987'de Şırnak'ın kundaktaki bebek olmak üzere 13 kişiyi katletti…

 

Bu haberleri yaz yaz bitmez…

Binlerce şehit var.

Ve bu şehitlerin çoğu sivil, kadın ve çocuk.

 

Onlara Güneydoğu yetmedi!

İstanbul’u-Ankara’yı vatanın her yanını hedef aldılar…

İstanbul Güngören'i patlatıp 17 insanımızı katlettiler çoğu çocuktu.

Yetmedi!…

Serap Eser’i yaktılar

Yetmedi!...

Yasin Börü’ye, Eren Bülbül’e kıydılar…

Bunlar olurken biz ne yaptık?

Terörle mücadele kapsamında lanet yağdırdık, şehitlerin isimlerini parklara, bahçelere, okullara verdik.

Şimdi ne yapacağız?

‘Bebek Katili pekaka’ diye bağırmaya, meclisteki uzantılarını hazmetmeye devam mı edeceğiz?

Sayın Cumhurbaşkanım!

-Dün, megri megri dediniz de size en sert muhalefeti yapanlardan biriyim. Haklı çıktık demiyorum. Ama zaman döndü dolaştı sizi Afrin’e operasyon yapmaya zorladı.

Biz dünü unuttuk, bugünün yanındayız…

-Dün, Habur’da teröristlerin ayağına savcı gönderdiniz de size yine en sert muhalefet yapanlardan biriyim.  Ve zaman yine döndü dolaştı aynı Habur’da teröristleri en sert şekilde etkisiz hale getirmenizi sağladı…

Biz dünü unuttuk, bugünün yanındayız…

-Dün  ‘AÇILIM’ denen bir strateji ile devleti yönettiniz, merhamet elini uzattıklarınız arkanızdan hendekler kazdılar. Zaman geldi o kazdıkları hendekler onlara mezar yapmak zorunda kaldınız.

Biz dünü unuttuk, bugünün ölümüne yanındayız…

Biz dünü unutmak için bugün sizin nerede olduğunuzu görmeyecek kadar aptal değiliz.

Hiçbir siyasi bakış açımız devletimizin milli çıkarından öte değildir.

Tarih elbet sizin dününüze ettiğimiz sert muhalefeti de, bugününüze verdiğimiz net desteği de yazacak ve herkese hak ettiği değeri verecek.

Elbette siz devlet yönetiyorsunuz ve bizim göremediğimiz, bilemediğimiz birçok şeyi daha iyi görüyorsunuz.

Biz görebildiğimiz kadar, duya bildiğimiz kadar; anamızdan emdiğimiz sütün temizliğine imanımız kadar bu vatana elimizden gelen katkıyı canımızla, kanımızla, kalemizle, kelamımızla koymaya devam edeceğiz.

Sayın Cumhurbaşkanım!

Bu hain, bu imansız pekaka emperyalizmin köpekliği ile dünden bugüne işlediği cinayetlere devem ediyor ve devam edecekte.

İşte en son Hakkâri Yüksekova’da bir askerimizin eşinin kullandığı sivil aracın geçişi sırasında tuzaklanmış patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu askerimizin eşi Nurcan KARAKAYA 11 aylık bebeği şehit ettiler…

Biz yine durduğumuz noktadan şunu görüyoruz; yeni devlet sitemimizde en önemli görev VALİLERE düşmektedir.

Sizden ricamız geçmişte Valilere ‘Çözüm planına dikkat edin diye verdiğiniz emirleri’ yeni sistem, yeni kararname ile VUR emrine çevirmenizdir.

Bir masum çocuk öleceğine, bin kez bu ülkede ödeyeceğimiz her bedele hazırız.

Valilerimize, askerimize, emniyet istihbarat kuvvetlerimize ABD’deki gibi terörle mücadele yetkisi verin.

Ve bu mücadeleyi yapacak liyakat sahiplerini bir an önce göreve getirin.

Sayın Cumhurbaşkanım!

Haşaa Selo’yu çıkarıp bu ülkeye cumhurbaşkanı yapsak, APO’yu Genel Kurmay Başkanı yapsak desek ki; ‘ne olur masumlara kıymayın…’ vallahi de billahi de, tallahi de yine aynı şeyleri yaparlar.

Çünkü bunlar Kürt kılığında Türk Milletine düşman yaratıklardır.

Bunlar Türk’ten öte KÜRT düşmanıdırlar.

Ne olur geçmişinizde iyi niyetinize hendek kazanları affetmeyin.

Bunların uzantılarını mecliste de görmek istemiyoruz.

Size düşmanlıkları yüzünden onları meclise sokan şeref mağdurlarından da hesap sorulsun istiyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanım!

Selçuklu’nun girdiği kapı Malazgirt, Karakoyunlu Devletinin Başkenti Erciş, Akkoyunlu Devletinin Başkenti Diyarbakır, Artuklular’ın merkezi Mardin’dir.

Oralar Türk yurdudur.

Türk yurdunda, Türk askerinin eşine ve bebeğine kıyan soysuz hainler, Bizans’ın artıklarıdır.

Kundakta sayılacak olan bir bebeği, sırf babası asker diye; anneyi de, sırf eşi asker diye katleden şerefsizlere yakınlık duyan bu Bizans artıklarına Türk devleti gücünü görmek zorundadır.

Devletin başı sizsiniz.

Bu güç sizin iradenizle vücut bulacaktır.

Teröre karşı mutlak devlet otoritesi şarttır.

Bu otoriteyi sağlamak sizin iradenize ve cesaretinize bağlıdır.

Siz bunu yapın, ABD istediği kadar tehdit etsin, yedi düvel üzerimize istediği kadar gelsin.

Başkan olmanızın rüştünü ispat edin.

Biz de millet olmanın gereğini yapalım.

Bugünkü haliniz için dünü unutup, yaşları 2 ile 6’arası değişen 3 çocuğunu unutup, gömdüğü silahları yerinden çıkarıp terörle mücadeledeki bu siyasi iradeniz uğrunuza kanını vermeyen namerttir.

SOMUT YAPTIRIM İSTİYORUZ ARTIK.

BEDELİ NE OLURSA OLSUN BU MİLLET ÖDEMEYE HAZIRDIR.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Selçuk DÜZGÜN Arşivi