Selçuk DÜZGÜN

Selçuk DÜZGÜN

DARBE BAŞARILI OLSAYDI!

DARBE BAŞARILI OLSAYDI!

DARBE BAŞARILI OLSAYDI!

 


Darbe başarılı olsaydı” diye cümleler kurup bugün yaşadığımız olayların tam tersini yaşayacağımızı savunanlar var.


Bu tiplerin bu tezleri kesinlikle Cumhurbaşkanı düşmanlığından kaynaklanmaktadır, yoksa ne darbeler tarihini bilmekteler, ne de toplumsal değişimimizin farkındalar.


Olaylara partizan baktıkları için,  sebepler ve sonuçlar üzerinden fantezi oluşturup duruyorlar.

 

 

-Yok, efendim darbe başarılı olsaymış, bugün meydana çıkanlar darbeciler lehine bağıracak, Erdoğan`ın sonuna asla müdahale etmeyeceklermiş


Bu senaryoları üretenler özelikle 27 Mayıs`ı örnek verip Menderes`i yalnız bırakan halk üzerinden yüklenmektedirler.

 

12 Eylül`ü örnek verip Kenen Paşa`ya nasıl methiyeler düzüldüğü üzerinden girilmektedir.

 

Dolayısı ile aslında millete hakaret etmektedirler.


Zira tarihin çağlarına göre değerlendirilmesi gerekliliği tezi üzerinden yola çıkarsan, bu arkadaşların günümüz dünyasını anlamadıkları da bellidir.



Gelin Türkiye`de Darbeler Sürecini biraz özetleyelim:


Türkiye'de askerî müdahaleler, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kurumsal olarak ya da bazı subayların kendi başlarına öncelik alarak sivil yönetime yaptığı müdahalelerdir.

Türkiye 1950 yılındaki demokratik seçimlerle çok partili hayata geçiş yapmıştır.

 

TSK, iç güvenliğin tehdit altında olduğunu ifade ederek bazen bazı yasaların geçmesini engellemek ya da geçirmeye zorlayarak, bazen de Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerini istifaya zorlayarak ya da alaşağı ederek demokratik sivil yönetime müdahale etmiştir.

 

Bu darbe ve muhtıralar bazen emir komuta zinciri içinde (12 Eylül Darbesi gibi); bazen de emir komuta zinciri dışında sadece bir grup subay tarafından ( 27 Mayıs Darbesi gibi) planlanmış ve icra edilmiştir.

TSK 1960 ve 1980 yıllarında iki kez yönetime el koymuş, 1971 ve 1997 yıllarında ise hükümeti istifaya zorlamıştır.


Şimdi şuna dikkat edilmesi gerekiyor, yukarıdaki darbelerin hiç birinin 15 Temmuz darbe girişimi ile benzerliği yoktur.


Zira o dönemdeki olaylar, olgular, Türkiye, toplum, teknoloji, iletişim şartları gibi durumlar ile 2016`daki durumlar arasında dağlar kadar fark vardır.


Her şeyden önce Türkiye darbeleri elene elene, eriye eriye, öğrene öğrene 2016`ya ulaşmıştır.

 

Dolayısı ile 15 Temmuz bence darbelerin tarihe karıştığı tarih olmuştur.


Diyebilirsiniz ki, askerin bir bölümü bu işi yaptı emir komuta zinciri işlese ve askerin tamamı darbeyi yapmak isteseydi darbe sonuca ulaşırdı.


Ben buna da hayır derim.

 

Darbe asla sonuca ulaşamazdı ama daha etkili olurdu.

 

Zira darbelerin başarısız olması için 2007`de başlatılan bir süreç vardı, bu süreç askeri siyasetin içine çekmek ve etkisiz hale getirme süreciydi bence.


2007 yılından sonra Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bazı muvazzaf ve emekli mensupları, darbe planı ve ülkeyi kontrol atına almak amaçlı kaos planlarına ilişkin davalarla ilgili olarak yargılanmaya başlanmıştır.


Bu davalar arasında Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz ve Eldiven darbe teşebbüsü iddiaları, Balyoz darbe planı, İrticaıyla Mücadele Eylem Planı, Ergenekon davaları, 12 Eylül Darbesi ve 28 Şubat Süreci davaları bulunmaktadır. Bu davalar çerçevesinde 200'den fazla TSK mensubu tutuklu olarak yargılanmaktadır.

 

Yapılan yargılamalar sonucunda, Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz, Eldiven, Balyoz, Ergenekon, davaları TSK'ya kurulan bir kumpas olduğu, sahte delillerle ordunun yetkin durumunun bozulmasının amaçlandığı ortaya çıkartılmış, soruşturmaları başlatan tüm savcılar hakkında davalar açılmış ve meslekten men edilmişlerdir.


Dolayısı ile bu süreç aslında askerin sivil iradeye bağlanma sürecini sağlamış ve zaten artık asla darbe yapamaması haline getirmiştir.

Ama bu hedefe ulaşılacak  diye çok masum askerin hakkına girilmiştir.

Bu ayrı bir yazı konusu…

Peki askerin darbeyi yapmasının imkansız hale geldiği bir dönemde hangi aptal böyle bir çılgınlığa kalkıştı ki?


Açıkça söyleyeyim gördüğüm kadarı ile bu darbe planını yürüten asker tayfasının %30`u emir veren ve planı yapan tayfa, kalanın  %50`si başarılı olacağına inanan ve saltanattan pay alacağını düşünen tayfa, % 20`si ise ne yaptığını bilmeyen direk salak.

 

%1 bile darbenin VATAN için olduğunu düşünün yoktu.

 

Onların karşısında duran askerlerin hepsi VATAN için darbeyi önlediler.

 

O %30`luk tayfanın görünün yüzü FETÖ olsa da hiç kıvırmayalım üst aklı CİA`dır.

 

Ve amaç zaten darbe değil, kaos yaratmaktı.


Peki bana göre darbe-kaos planındaki amaç neydi?

 

 

Kesinlikle amaç Cumhurbaşkanını öldürmekti…

 

Cumhurbaşkanı ölünce ülke iç karışıklığa gidecek ve asker işte ozaman yönetime el koyacaktı.

 

Yönetime el koyan zümre NATO ve ABD`nin çıkarları dışında her anlaşmayı iptal edecek ve Türkiye`nin özellikle enerji sektöründeki bütün projelerini iptal edeceklerdi. Örneğin; TANAP gibi.

 

Türkiye kesinlikle bir iç savaşa itilecek ama bu savaş halk arasında değil, kolluk kuvvetleri ile sivil halk arasında olacaktı.

 

 

Bu durumda vatandaş kendi ordusuna asker göndermeyecek ve kargaşa sürerse düzenli ordu dağılacaktı.

 

 

Türkiye Suriye durumuna düşecek ve Rusya Suriye`de üstlendiği rolü Türkiye`de de üstlenecekti ki, darbe başarılı olmadığı halde şu anda o role bürünmüş durumda.

 

 

Kötü tabloyu ne kadar uzatsak az yazmış oluruz.


Peki Darbe başarılı olsaydı ne mi olurdu?

 

Daha çok insan ölürdü, daha çok kavga sürerdi, Türkiye uzun süre kendine gelemezdi ama eninde sonunda sivil güç ülkeyi tekrar yönetmeye başlardı. Ama Türkiye küçülmüş olacaktı.


Yazının girişindeki cümlelerime dönersek bu darbe başarılı olsaydı bile toplum bir öncekiler gibi oturduğu yerden olayı izlemeyecekti.

 

Zira ister kabul edin ister etmeyin bu sefer devletin başında “şapkamı alır giderim” diyen biri yoktu.


Tüm bu olayların olmamasını sağlayan ise iki kuvvet vardı:

 

1-Askerin kendi içerisindeki çatışma. Yani darbe hainlerine karşı, darbeye karşı duran şahinlerin iç çatışması.

 

     2-Darbecilerden yana değil, onlara karşı duran askerlerden yana olan ve sokağa çıkan halk


Son olarak; YAŞASIN ORDU-MİLLET


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Selçuk DÜZGÜN Arşivi