Selçuk DÜZGÜN

Selçuk DÜZGÜN

ERGENEKONDAN ÇANAKKALEYE YOLCULUK VE BEKA!

ERGENEKONDAN ÇANAKKALEYE YOLCULUK VE BEKA!

Türk milleti tarih boyunca dinamik bir millet olmuştur.

Bu yüzden dünya tarihinden TÜRKLERİ çıkarırsanız elinizde pek bir şey kalmaz.

Dolayısı ile TÜRK MİLLETİ var olduğu sürece BEKA sorunu vardır.

Türkün dinamizmine en güzel örnek  Ergenekon’dur.

Ergenekon Türklerin dünya tarihine yediden çıkmasının da  baharıdır.

Bu yüzden halen dünyanın her yerinde Türkler ERGENEKON`u BAHAR BAYRAMI olarak kutlamaktadırlar.

Ergenekon’dan çıkan Türkler hallerinden hoşnut olmadıkları için dünya tarihinde iz bırakacak coğrafi hareketlenmelere imza atmışlardır.

Bunlardan en önemlisi `KAVİMLER GÖÇÜ`dür.

Bu göç, devrimci diyebileceğimiz bir dinamizm belirtisiydi.

Türkler Hazar Denizinin doğusu Orta Asya`ya ulaştığında Müslümanlıkla tanıştılar ve o günden bu güne Müslümanlığın kalesi oldular.

Oğuz boyları hareketlenip Anadolu’ya, sonunda da Rumeli’ye geldiler.

Türkler Anadolu’ya geldikten iki yüzyıl sonra, Türk tarihinin en görkemli devleti olan e Osmanlı Devleti kuruldu.

Osmanlı, tarihte ilk kez tarımı, köylülüğü esas alan bir devletti.

Bu da çağı okumada Türklerin bir dehasıydı.

O hızla ve dehayla Avrupa’nın ortası sayılabilecek Viyana’yı iki kez kuşattılar.

Ne olduysa bundan sonra oldu.

San ki, Viyana`da ORTAÇAĞ karanlığı ile tanıştık ve biz o karanlıkta kaldık, bizi karanlıkla tanıştıranlar aydınlanma sürecine girdi.

Bunun sonuçları feci oldu.

Türkler önce balkanlarda etnik temizliğe uğradılar sonrası hiç düzelemediler.

Az kalsın binlerce yıllık yolculuğunun son kalesi olan Anadolu`yu da kaybedeceklerdi.

Türk Milletinin Kavimler Göçü sonrası ortaya çıkmış Avrupa Devletleri Ortaçağ Karanlığını yine milletimizin Viyana Seferleri sonrası yenmiş ve Avrupalılar Türkler sayesinden yeni bir dünyaya uyanmışlardır.

Avrupa’nın uyandığı dünya BİLİM dünyasıdır.

Türkler Rumeli’yi fethe başlarken Avrupa’da Orta Çağ’a son verecek olan Rönesans boy gösteriyor,  1450’lerde Jan Gutenberg basımevini icat ederken maalesef bunun Türklere gelmesi için üç yüzyıl geçmesi gerekiyordu.

Yabancı dil olarak yalnızca “bilim” için Arapça; sanat için Farsça öğrenen Türkler Avrupa dillerinin çevirmenliği Rumlara bırakılmıştı.

Mahalle mektepleri ve medreselerden oluşan kamu eğitiminin yeryüzü gereksinimleri için sıfıra yakın bir yararı vardı.

Bu inanılmaz aymazlığa karşın Osmanlı Parçalanma sürecinden belki de dünyada örneği görülmememmiş bir askeri kadro yetiştirdi.

İşte o yetiştirdiği kadro kendilerini Çanakkale Savaşlarında ortaya çıkarmış ve o savaştan arta kalanlar ise bugünkü yaşadığımız ülkemizin kurulmasını sağlamıştır.

Dolayısı ile ÇANAKKALE SAVAŞLARI Türklerin yeniden Ergenekon’u olmuş ve sonunda CUMHURİYETE giden yolu açarak yedi dünya üzeninde yaradılış kaidesi ola o dinamizme yeniden dönmesini sağlamıştır.

Evet, TÜRK var olduğu sürece BEKA sorunu vardır.

ÇANAKALE buna en güzel delildir.

Evet, Çanakkale Türk Milletinin Yeniden Ergenekon’dur.

Ve inanın bana Türk Milleti Anadolu`da bir daha Ergenekon yaşamayacaktır.


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Selçuk DÜZGÜN Arşivi