Tevfik Fikret TAŞKIN

Tevfik Fikret TAŞKIN

Hey Be, Canım Vatanım Benim!

Hey Be, Canım Vatanım Benim!

Hey Be, Canım Vatanım Benim!

 

Farkına bile varmadan her gün üzerinde yürüyor, geziyor, kirletiyoruz. Bize son derece sıradan durum gibi geliyor.

Ne var ki? Üzerine bastığımız, sıradan bir toprak parçası işte…

Öyle değilmiş, işte… O toprakların üzerine özgürce basabilmek, ibadet edebilmek, nefes alabilmek için meğerse milyonlarca gencimizi, insanımızı şehit vermişiz.

Yaşananlara bakılırsa vermeye de devam edeceğiz…

Toprak parçası olarak gördüğümüz bu şeyin aslında vatan olduğunu daha çocukken fark edip anladım.

Daha ilkokul çağlarındaydım. Sene, 1979. Ordu’nun Fatsa ilçesindeyiz. Her zaman olduğu gibi okula gidip geliyoruz. Vatan, millet, bayrak sevgisi konulu törenler yapıyoruz. Okul sonrası, Süleyman ve Zeki isimli iki can arkadaşımla sokak aralarında top oynuyor, yazları denize giriyor, balık tutuyoruz.

Bütün bunları yaparken sokakların, insanların, okulun, televizyonda haberlerin değiştiğini, bir şeylerin ters gittiğini hissetmeye başladım.

Yüzleri gülen, birbiriyle selamlaşan insanlar kaybolmuş, asık suratlı, birbirine korku ve nefretle bakan insanlar ortaya çıkmıştı.

Sokaklar birdenbire parkalı gençlerle doluyor, ellerini, kollarını sallayarak bağırıp çağırıyorlar, yeminler edip dağılıp gidiyorlardı.

Neler olduğunu anlayamıyordum ama üzerine bastığımız yer benim için hâlâ sıradan bir toprak parçasıydı.

Derken bu toplanmalar yürüyüşlere döndü, havaya kalkan sıkılı yumruklara otomatik silahlar eşlik etmeye başladı.

Çok geçmeden bu silahların ateşlendiğini ve kan kusmaya başladığını gördük. Kardeş kardeşi, evlat babayı öldürmeye başladı.

Kimse ne olduğunu anlamadan birbirine düşman oldu. Bayrak indirilmeye, devlete kurşun sıkılmaya başlandı.

Bu topraklar üzerinde başka devletlerin bayrakları sallanmaya başlandı. Kurtarılmış, küçük bölgeler oluşturuldu. Ortalık kan gölüne döndü.

İşte, o zaman anlamaya başladım ki üzerine bastığımız şey sadece toprak değilmiş. O toprak parçasının ismi vatanmış.

O vatana da herkes sahip çıkmak istiyor, o halde bizlerin aklımızı başımıza alıp kendi vatanımıza sahip çıkmamız gerekir dedim.

Vatan varsa bizlerin de sonsuza kadar var olacağını anladım. O günden bugüne kadar da bastığım her toprak parçasının vatan parçası olduğunu ruhumda hissettim.

İstedim ki sizler de bu hissiyatı benimle paylaşın. Gönlünüzden “Hey be, canım vatanım benim!” diye haykırın.

Bu aziz vatana kem gözle bakanlara fırsat vermeyin…


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tevfik Fikret TAŞKIN Arşivi