Geçtiğimiz günlerde Levent Gültekin’in YOUTUBE kanalında Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhuriyet Gazetesi’nden İpek Özbey’e verdiği röportaja parti içinden gelen eleştirileri “Eleştirdiği” bir videosu yayınlandı…

“Karşı mahalleyi” iyi bilen zira uzun yıllar o “Karşı mahallenin” en muteber isimlerinden birisi olan,sonraları çeşitli sebepler ile “o mahalleden” ikametgahını aldıran Levent Gültekin “Aklım almıyor” diye adeta haykırarak diyor ki “Biz ülke uçuruma gidiyor bunun derdindeyiz,CHP içindeki muhalifler Kemal Bey Gül’ü aday yapacak mı yapmayacak mı,Cumhurbaşkanı kim olacak bunun derdinde herkes de kendi gönlündeki isimlerin aday olmasını istiyor”

Yani efendim Levent Bey’e göre, Kemal Bey Cumhuriyet Halk Partisi’nin tabanına, emekçilerine kendisini partiyi sağa kaydırdığı için, Ayasofya konusunda yeterli tepkiyi vermediği için ve Atatürk’e hakaret edilirken çıtını çıkaramadığı için eleştirdiği anda BİZLERİ “Kantin solcusu”,”Ülkenin gündeminden kopuk bir grup azınlık” olarak nitelemesi normal,Abdullah Gül’ün adaylığı noktasında “Neden Abdullah Gül’den bu kadar korkuluyor?” dediği için eleştiri yaptığımızı da bizleri “Rakı sofrası eleştirmenleri” olarak aşağılaması normal ama Kemal Bey’i eleştirmemiz “İnanılmaz,akıl almaz bir olay”

***

Şimdi Levent Gültekin diyor ki “Arkadaş ülkenin kurtuluşu için Kemal Bey bir masa kurmaya çalışıyor.O masada da Abdullah Gül de,Babacan da,Davutoğlu da, Karamaollaoğlu da, Akşener de olsun istiyor”… Ve ekliyor Levent Gültekin “Kılıçdaroğlu masa devrilmesin diye kimseyi dışlamayacak söylemlerde bulunuyor,daha en başından kimseyi kırmak istemiyor”

Biz Levent Bey’in “Dahiyane bir strateji” (!) olarak ambalajladığı bu tiyatroya MAVİ BONCUK MASASI diyoruz…

Ayrıca tam da bu noktada Sayın Levent Gültekin çok önemli bir şeyi unutuyor,atlıyor yahut bilerek bunu dile getirmiyor; o da bu şekilde kurulacak bir “MAVİ BONCUK” masasında CHP tabanının olmadığı…

Abdullah Gül ile anlaşacaksınız,Babacan ile, Davutoğlu, Akşener, Karamollaoğlu ile anlaşacaksınız ve her birine “MAVİ BONCUK” dağıtacaksınız ama iş Türkiye’nin kurucu partisi olan, Genel Başkanlığını yaptığınız hali hazırda Türkiye’nin en büyük muhalefet gücü olan CHP’nin üyelerine geldiği zaman onları “RAKI MASASI MUHALİFLERİ”, “KANTİN SOLCULARI”,”KÜÇÜK BİR AZINLIK” olarak yaftalamayı, aşağılamayı kendinize hak göreceksiniz…

Kusura bakmasın Sayın Levent Gültekin, uzun yıllar “ikamet ettiği”, kendisine o semtin en güzel evlerinde oturma imkanı veren “eski mahallesinde”, “Mahallenin muhtarına koşulsuz biat” kültürü egemen olabilir,kendisi de hala “Eski mahallesinin bazı etkilerini üzerinde taşıyor” olabilir.Ama taşındığını ifade ettiği bu “Yeni mahallede” işler farklı yürür…Burada yanlış yapan değil mahallenin muhtarı,ilçenin kaymakamı olsa sorgulanır,eleştirilir,kimse biat falan da etmez…

Yani bu memleketi bir tek Levent Gültekin ve onun gibi “AKLI ALMIYOR BU ELEŞTİRİLERİ” düşüncesindekiler sevmiyor,bir tek onlar düşünmüyor,bir tek onlar karşılıksız memleketin kurtuluşu için kafa yoruyorlar da bizler “ESKİ KAFALILAR OLARAK SIRF KENDİ GÖNLÜMÜZDEKİ ADAY OLSUN” diye arıza çıkartıyormuşuz havalarına girmesin kimse…

***

Sayın Levent Gültekin videosunda diyor ki “Kemal Bey’in 10 tane yanlışı varsa tek bir doğrusu var:Türkiye’de “BEN” demeyen,her şeye “BEN OLAYIM” DEMEYEN TEK LİDER”

2014’te Cumhurbaşkanlığı seçimleri olur…Kemal Bey aday olmaz başımıza Ekmeleddin belasını sarar,travma yaşatır yine elini taşın altına sokmaz…

Doğrudur Kemal Bey’e 2015’te -AKP yasayı çiğneyerek görev vermese de- hükümeti kurma görevi verilecek olur, Kemal Bey “Sayın Bahçeli buyurun gelin birlikte kuralım hükümeti BAŞBAKAN SİZ OLUN” der…

2018’de Abdullah Gül’ü aday yapmaya uğraşır,olmayınca yine kendisi aday olmak için taşın altına elini koymaz Muharrem İnce’ye istemeye istemeye (Zira kendisinin son dakikaya kadar adaylığı için uğraştığı ama olmayan Abdullah Gül’den sonra kafasındaki isim merkez sağ kökenli İlhan Kesici’dir B planı olarak) adaylık görevi verir…

Sayın Gültekin,Kemal Bey “BİZ” der doğrudur, zira kendisinin “İKTİDAR İDDİASI” DA O İKTİDARA TALİP OLACAK CESARETİ DE YOKTUR…

Kemal Bey “BİZ” der doğrudur da her ne hikmetse kendisi, parti içindeki sol gelenekten gelen kimse için “BİZ” dememiştir. Kemal Bey muhafazakar, ılımlı İslamcılara, merkez sağcılara teklifler yapar ve “BİZ” der…Onlara “Arkadaşlarım”,”Dostlarım” der…Onlar için “BİZ”dir Sayın Kılıçdaroğlu…

Sorarım size madem sizin tabiriniz ile “Kemal Bey Türkiye siyasetinde her mevki için BEN OLAYIM demeyen tek siyasetçi” 11 seçim kaybetmesine,parti tabanından büyük tepki almasına rağmen neden CHP Genel Başkanlığı için hala “İLLE DE BEN” demektedir? Neden o koltuğu korumak için parti içinde bir sürü ayak oyununa,antidemokratik uygulamalara,delegasyon dizaynı yapmak için gece gündüz çalışmalar yürütme yoluna başvurmaktadır?

Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu’nun “SOL” a inancı yoktur,kendisi de solcu falan değildir.

Yani o çok büyük “MEZİYET” olarak gösterdiğiniz “BEN” dememesi çok paylaşımcı ve uzlaşmacı olmasından değil SOL’dan çok SAĞ’a inanması ve kendi CESARETSİZLİĞİ ile alakalıdır.

***

Sayın Levent Gültekin’in “Büyük bir muhalif cephe örgütlenmeli” sözüne de “Partiler ile bire bir angaje olmuş bir ismin aday yapılması AKP’ye Cumhurbaşkanlığı seçimini kazandırır” sözlerine de katılırım belli ölçülerde…

Belki de tüm siyasi partilerin üzerinde uzlaşacakları,toplumsal mutabakatın üzerinde sağlanacağı,siyaset dışından bir isim belirlenebilir ama…

İşte o “Ama” önemlidir…

Böyle bir isim belirlerken dahi öyle herkese “MAVİ BONCUK” dağıtalım diye bir Gül’ün,bir Babacan’ın, bir Davutoğlu’nun yanına savrularak isim belirlenmez…

O isim belirlenirken masayı toplayacak ana unsur CHP olur adayın profilini kendi ilkelerine ve tabanına aykırı olmayacak şekilde belirler…Bu toplumsal muhalefeti örgütleyecek ana lokomotif de yine “Kendi değerlerinden taviz vermeyecek” bir CHP olur…

Bunun dışındaki Sayın Gültekin’in İsveç,Norveç modelleri gibi “Romantik hayalleri” ve “Eski mahallesine” olan doğal sempatisi ile atılan her adım “MAVİ BONCUK MASASI” siyasetinin başarısız olmaya mahkum hamleleridir.

CHP tabanı artık MAVİ BONCUK siyaseti istememekte,bu siyaseti uygulayanlara da isyan etmektedir…

Yorum ve analiz yapanların bu tabanının içine girip onlarla bir simit yiyip, çay içtikten sonra şık kitaplıklar,piyanolar ile ile döşenmiş odalarından videolar çekip analizler yapması da kendilerine tavsiyemizdir…