Selçuk DÜZGÜN

Selçuk DÜZGÜN

MHP`li Kardeşlerime Birkaç Hatırlatma!

MHP`li Kardeşlerime Birkaç Hatırlatma!

MHP`li Kardeşlerime Birkaç Hatırlatma!


MHP için kongre talep edenler ve karşı gelenlerin kavgasına kurban giden sevgili kardeşlerim!

Hatırlayınız!

1997’de Genel Başkanlık seçimleriydi, Rahmetli Alparslan Türkeş sonrası MHP yeni liderini arıyordu…

İlk turda seçimin galibi çıkmayınca en çok oyu alan Devlet Bahçeli ve Tuğrul Türkeş ikinci tura kalmıştı.

Derken diğer bütün adaylar Devlet Bey lehine çekildi.

İlk turda herkesten çok oy almasına rağmen Tuğrul Türkeş seçimi kaybetti.

Ve bu tabloya dayanamayan bir ses salonda “İLLEGALİTE” diye bağırdı…

Sonrası malum, sandalyeler, tekmeler havada uçuştu… “İLLEGALİTE” diye bağıran o ses bence hareketin en dinamik, en zeki, en başarılı başkanlarından biriydi.

Bir vefa üzere yükselttiği o ses daha sonra onu hayatı boyunca esir aldı ve siyasi geleceğine kota koydu.

Belki de o ses bu şekilde açık taraf olmasaydı, şimdi siyasi arenamızda çok önemli bir aktör olacaktı, ama siyasi tabloda unutuldu gitti.

Seçimlerden sonra ne oldu?

Seçimi kaybeden TUĞRUL TÜRKEŞ bir süre sonra ”MHP ülkücülerin elinden alınmıştır” dedi, gitti ve ATP diye bir parti kurarak genel başkanı oldu.

Sonra o parti DYP ile anlaşarak meclise girmeye çalıştı. Sonra ATP`den çekilerek yerine Oktay Öztürk`ü koydu.

Olmadı, başaramadı ve yıllar sonra MHP`ye geri döndü. Milletvekili, hatta MHP başkan yardımcısı oldu.

Sonrası malum, bir anda çekti AKP`ye gitti. Onun ATP`den boşalan yerine oturan Oktay Öztürk`de MHP`ye döndü ve halen MHP milletvekili.

İlk kongre sonrası Devlet Bey`e destek veren diğer adayların bazıları daha sonra dayak yedi, bazıları ise fitne fesat suçlamasından partiden uzaklaştırıldı.

Bu arada o “illegalite” diyerek isyan başlatan sesi bir süre sonra Devlet Bey milletvekili adayı yaptı…

Tüm bu süreçlerde taraflar birbirlerine öyle hakaret ettiler ki, dönüp dolaşıp yine yüz yüze baktılar.

MHP 2002’de baraj altında kaldığında fatura Koray AYDIN`a kesildi ve “temizlen gel” denildi…

Temizlendi geldi yeniden milletvekili oldu. Daha sonra başkanlık seçiminde Devlet Bey`e karşı aday oldu, kazanamadı ve aday oldu diye hakkında söylenmeyen şey kalmadı.

Şimdi yeniden aday ve hakkında söylenmeyen şey yine kalmadı. MHP Genel başkanlığına aday oldu diye 2011’de CİA ajanı olarak suçlanan Ümit ÖZDAĞ bugün MHP`den Milletvekili ve hatta Başkan yardımcısıdır.

Meral Akşener MHP`den iki dönem milletvekili oldu. “Ülkücülerin Asenası” diyerek bas bas bağırdık, ona yapılan hakaretleri kendi anamıza, bacımıza yapılmış gibi sert çıktık, şimdi “NENE” diye dalga geçiliyor…

Sinan Oğan`ı getirdik milletvekili yaptık, “mecliste tek başına kaç kişiye karşı savaşıyor” dedik, şimdi hizipçi, Rusya`cı diye suçluyoruz.

Veya bunlarım tam tersi Devlet Bey`in görev verdiği ve çalışırken oldukça mutlu olanlar, görevleri bitince belden aşağı muhalefetleri ile ne kadar dürüstler?

Gel-git, dışla-kucakla, at-tut, suçla-ötekileştir gibi siyasi tavırlar MHP`de dolayısı ile ülkücü harekâtta olağan hal almıştır ve maalesef bu hal bugün halen devam etmektedir.

Ve MHP`de yeniden bir hareketlenme süreci var.

Bu süreçte herkes birine verip veriştirmekte ve herkes kendince haklı...

Ama ortaya çıkan tabloda bir hakikat var; ÜLKÜCÜ HAREKET ahlaksa bağlarından kopmuş, hangi taraf olursa olsun bir avuç slogancıya esir kalmış durumda.

Bu süreç sonunda MHP`de bir değişiklik olmayacak ve mevcut düzen devam edecektir.

Veya değişim olsa, gelen ekip yoluna farklı bir şekilde devam etmeyecektir.

Çünkü bu aktörlerin hepsi birbiri ile iyi-kötü ilişki içerisindedirler. Çünkü ortaya yeni, genç ve kimseye karın bağı ile bağlı bir hareket henüz çıkmamıştır.

Bu yüzden bir süre sonra göreceğiz ki, bugün birbirine “hain, hizipçi, beceriksiz” diyenler yarın yeniden aynı siyasi tabloda bir araya gelecek ve birbirlerine toz kondurmayacaklardır.

Yani olan yukarıdaki çekişmeleri aşağı da dert eden ülkücülere olmaktadır.

Ben mevcut adayların hepsine saygı duymakla birlikte, hiç birinin ülkücü hareketi bir arada tutabilecek liderlik potansiyeline sahip olduğunu düşünmüyorum.

MHP`nin lideri bir gün çok gür bir sesle gelecektir ve o lider aynı zamanda yeni çağa damga vuran olacaktır.

O lider geldiği zaman, bu tür tartışmalar, bu tür ilkeliksizlikler zaten ortadan kalkacak ve herkes onun etrafında kenetlenecektir.

Ozaman şu soruyu kendinize sorun; bugün belden aşağı vurarak yaptığınız bu kavgalardan sonra yarın o lider geldiğinde birbirinizin yüzüne nasıl bakacaksınız?

Ülkücüler birbirinin yüzüne utanmadan bakan adamlardır ve öyle kalmalıdırlar.

Gelin yarın bir arada siyaset yapacak yukarıdakiler için, aşağıdaki kardeşliğinizi zedelemeyin.

Zira bu ülkenin size ihtiyacı var.

Hem ne diyor üstat Atsız;

“Siyasette muhabbet... Hepsi yalan, palavra...

Doğru sözü 'Kül Tegin' kitabesinde ara...”

Son söz!

Görünen o ki; Ülkücü hareketin bir kadro ve lider değişikliğinden ziyade, ahlak tazelemeye ihtiyacı vardır.

Kalın sağlıcakla…


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Selçuk DÜZGÜN Arşivi