Nihat Genç'ten Bardakçı'ya çok ağır yazı! O bir canavar

Nihat Genç'ten Bardakçı'ya çok ağır yazı! O bir canavar

Murat Bardakçı'nın, Cumhuriyet dönemindeYahudiler'in ve Alevilerin din ve inançlarını öğrenmelerine yasak getirildiğini açıklaması üzerine Nihat Genç'ten çok ağır eleştiri geldi.

Oda TV yazarı Nihat Genç, bugünkü köşe yazısında 'Hangi provokasyona soyunduysanız rezil oldunuz' başlıklı bir yazı kaleme aldı.

İşte o yazı;

Sayın Murat Bardakçı, bugün siz, kafanıza göre resmi bir izin almadan bir kurs, bir okul açabilir, resmi bir izin almadan miting toplantı konferans verebilir misiniz, hayır, izin alınması gerekir, Cumhuriyet döneminde de 'izni' olmayanlar zabıtaca tutanakla yasal işleme tabii oluyordu, ne var bunda?

Resmi izni olmayan kim olursa olsun gözünün yaşına bakılmaz, Amerika'da böyledir Uganda'da da böyledir, şimdi kalkıp, Cumhuriyet dönemi zabıta tutanaklarını yayımlayıp, işte gaddar diktatörler Müslümanların, Yahudilerin dinini, Alevilerin inancını öğrenmeye izin vermediler, işte yasak belgeleri diye bu düşük zekanızla hangi provokasyona soyunuyorsunuz, ne yapmaya çalışıyorsunuz?

Mesela daha dün CHP'li Çankaya Belediyesi de İzmir Marşı ve Onuncu Yıl Marşı’nı söyleyen sokak şarkıcılarını kovdu, Kuğulu Park yanında ve içinde şarkı söylemelerine izin vermedi.

Sizin düşük zekanızla belgeleri yorumlarsak mesela dün itibariyle yurt genelinde on binlerce araca kırmızı ışıkta geçildiği için ceza yazıldı, şöyle mi yorumlamalıyız; İslamcı iktidar arabaların yollardan gitmesine bile yasak koydu, fesupanallah!

DELİRDİNİZ Mİ?

İslamcı iktidar ve yandaşları yalan ve iftirayı neden çok seviyor?

Bugün köşesinde Murat Bardakçı, Cumhuriyet döneminde sadece ezana değil, Arapça Fransızca hatta Yahudiler'in ve dahi Alevilerin din ve inançlarını öğrenmelerine yasak getirildiğini zabıta polis tutanaklarını tarihi belgeler sunup savunuyor, pes doğrusu.

Oysa devletin izni dışında her türlü eğitim öğretim faaliyeti bugün de yasaktır, mesela resmi izin alınmadan İngilizce kursu dahi veremezsiniz.

Bu kadar basit bir gerçeği döneme dair zabıta tutanaklarını yayınlayıp tahrif etmenin ne anlamı var, delirdiniz mi?

Bir seksen yıl camileri ahır yaptılar yaygarasından siyasi propaganda yaptılar, oysa gerçek defalarca bilimsel olarak yazılıp çizilmiştir, mesela Balkan Savaşları'nda camiler kullanılmıştır. Tam tersine cemaatsiz kalan birçok camii harabe yıkıntı haline gelmemesi için koruma altına alınmıştır. Tam tersine Atatürk birçok camii yapımına bizatihi kendisi para yardımı yapmış hatta yurt dışında dahi camii yaptırdığı belgelerdedir.

Bu yalanlar üzerine Ergenekon operasyonları başlattılar, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Fatih Camii'ni bombalayacağı haberini yedi uzun yıl ekranlarda ve manşetlerde iddia ettiler yedi yüze yakın subayı içeri tıktılar.

Sonra bu iftirayı Habertürk ekranlarında yedi uzun yıl dillendirip ortaya atanlar, FETÖ'cüler, 15 Temmuz gecesi Beştepe'deki camii bombaladı.

HALKIN .MINA KOYACAĞINI SÖYLEYEN İŞ ADAMLARININ ELİNDE

İftiralara doymuyorlar.

Aşık Veysel'i Ankara'ya almadılar bir başka yalan, kırk defa yazıldı çizildi tarihi belgeler sunuldu ama iftiralarından geri adım atmadılar.

Oysa gerçek genç Türkiye Cumhuriyeti Aşık Veysel'i cumhuriyetin simgesi haline getirtmiştir, defalarca davet edilmiş Aşık Veysel'in şahsında Anadolu kültürü ve halkı ve sanatı baş tacı edilmiştir, iddia düpedüz yalandır.

Doğrusunu Murat Bardakçı da iyi biliyor, Osmanlı saraylarında baş tacı edilen divan şairleridir, uzun ömürlü Osmanlı asırlarında tek bir halk ozanı saraya davet edilmemiş saraydan hamilik görmemiştir. Cumhuriyet işte bu iddiayla Anadolu topraklarında ilk defa halk ozanlarını konferanslarıyla radyolarıyla kutlamalarıyla baş tacı etmiştir.

Mesela Cumhuriyet'in ilk yıllarında bir kağnının Ulus'a sokulmadığı iddiaları doğrudur, bunu, Cumhuriyet'in köylüden halktan utanıyor halkı dışlıyor diye yorumlamanın ne alakası var, bugün Beyoğlu'na bir traktörle girebilir misiniz?

Mesela Aşık Veysel'in başına gelen hadise bu ülkede rutin olarak her gün herkesin başına geliyor ve mesela benim başıma defalarca gelmiştir, bir yerden Cumhurbaşkanı geçiyorsa, yol durduruluyor ve geçmemize izin verilmiyor.

Bu kadar basit gerçekleri niçin büyük bir düşmanlık ve ihanet uyandırır şekilde yorumluyor ısrarla Cumhuriyet düşmanlığına soyunuyorsunuz.

Elitist, tepeden inmeci diye suçladığınız genç Cumhuriyet önce bütçenin bir yarısını oluşturan aşar'ı (köylüden alınan vergisi) kaldırarak işe koyuldu, sonra yoluna kooperatifler kurarak koyuldu, kooperatif halk ortaklığıdır, sermayeyi halka indirmek ve doğrudan demokrasi örneğidir.

Maşallah halk iktidarımızın yanında diyorsunuz ama iktidarınız ülkeyi yağmaladığınız beş on şirketin iktidarı, şu anda yazdığınız haber siteleri de bir kaç patronun elinde, bu şirketlerin başını çeken de halkın .mına koyacağını söyleyen iş adamlarının elinde.

SEKSEN YILDIR YALANLARINIZ İFTİRALARINIZ İŞE YARAMADI

Dünkü gün 10 Kasım anmasında Anıtkabir'de gün boyu süren izdiham yaşandı, öyle ki, izdiham nedeniyle kapılar sabah 10'dan başlayarak defalarca kapatıldı ve içeridekilerin çıkması beklendi. İçerideki kalabalık dediğimiz on stadyum büyüklüğünde bir alanı dolduruyor.

Bu şunu gösteriyor seksen yıldır yalanlarınız iftiralarınız işe yaramadı, sağcı solcu ya da işinde gücünde halk sizden kaçıyor. Onur duyacağı iftihar edeceği bir yer arıyor.

Bu saygısızlıklara artık son verin, yapmayın bir daha, rezil oluyorsunuz, tarihçiliğiniz töhmet altında kalıyor, kişiliğiniz isminiz şeytanileşiyor.

Artık biraz felsefe okuyun, mesela önce tarih felsefesi, mesela aynı dönemde yaşamış Franco'yu okuyun, iç savaşta beş yüz bin kişiyi kendi halkını öldürdü, Mussolini, Hitler on milyonlarca insanı yakıp öldürdüler ve ülkeleri yakılıp yıkılıp teslim oldu.

Liberal sisteminiz çöktü, beyninize depo edilen yalanlar iftiralar çöktü, hainlerin oyunları çöktü, sahiden Cumhuriyet, Hukuk ve İnsanlık ve Halk düşmanları kimmiş bunca yasaklarına rağmen on yaşındaki çocuklarımıza kadar her insanımız çok iyi gördü öğrendi.

Gerçek belgelere çok meraklıysanız, daha dün yazdım, Cadılar Bayramı ilkokul ve bağlantılı kurslarda resmi izin olmadan nasıl bu kadar yaygın şekilde kutlanabiliyor, birazcık araştırın, İslamcı iktidar cadılar bayramını niçin kutlar halktan gizlemeyin.

Cadılar bayramı Amerikan kültürü ve milli bayramıdır, Türk okullarında kurslarında ne işi var, üstelik İslamcı iktidarın en şanlı döneminde, ve sizler gibi yüzlerce kül yutmaz yandaşın en ballı maaşları aldığı bir dönemde.

Neyin serbest neyin yasak olduğuna çok meraklıysanız, AKP hangi özgürlüklerin önünü açtı, buyurun inceleyin, 10 Kasım’a saygı gününde “genelevler açık mıydı” diye iblisçe hakaret eden şu beyinsiz jöle de bir zahmet Ankara'ya uğrasın, AKP'li siyasilerin bürokratların garsoniyer olarak kullandığı Çukurambar semtini bir ziyaret etsin. Beştepe'ye çok yakın bir semttir. Bu kadar konforlu binaları İstanbul'da dahi bulamazsınız.

AKP'li bürokrat ve siyasilerin ikinci üçüncü dördüncü kadınlarını istif edip kat kat daire daire apartman apartman sakladığı adı Yüksekkaldırım'a çıkan bu semt, AKP iktidarında kuruldu, unutmadan, semtin çok gösterişli camiisi de yine AKP döneminde yapılmıştır, camiisine vakit namaz için uğrarsanız imamına namaz kıldıracak bir kişi bulmanın sevincini yaşatırsınız ve İslam Ahlak ve Medeniyetini sayısal olarak da yüceltmiş olursunuz, Çukurambar semti her gün hizmete açıktır.

FRENKESTEIN CESET PARÇALARI VE BOŞ HURAFE İNANÇLARDAN YAPILMIŞTI

Bu iftiralarınıza sebep, dinleyin.

Frankestein diye 1831'de yazılan bir roman vardır, Dr. Frenkestein ceset parçalarından bir canavar yaratmıştır, kontrol edilemez kontrol edilemeyen bir canavar.

Dünya tarihinde en çok meşhur olan romanlardan biridir, ancak, aradan geçen iki yüz yıla rağmen okuyucu canavarın adının Frenkestein olarak bilir, işte bu bilgi yanlıştır, Frenkestein canavarın adı değildir.

Öyle bir yanlış bilgi ve yanlış anlama ki aldı başını gitti, artık herkes bu mutant yaratığa Frenkestein diyor, Frenkestein adında filmler yapılıyor.

Canavar gibi adı da bu büyük yanlışlık kontrol edilemedi.

Tıpkı Tek Parti dönemine ve Cumhuriyet'e ve Atatürk'e atılan iftiralarınız gibi kontrol edilemiyor, neden?

Çünkü Cumhuriyet'i hukuku ülke bütünlüğünü yiyip bitiren bir canavar yetiştirdiniz, yalan yanlış bilgileri dergilerinde ekranlarında mal bulmuş mağribi gibi sorgulamadan yayınlayan ülke değerlerini kurtarıcı kahramanlarını yiyip bitiren sağcı İslamcı milyonlarca canavar.

Çünkü sağcı ve İslamcılar'ın bir canavara ihtiyacı vardı, akıllarınca Atatürk'ü ve Cumhuriyet'in ilk dönemini 'canavarlaştırarak' seksen yıl aralıksız propaganda yaptılar, ama sonunda, kendileri 'canavara' dönüştü.

Neden, çünkü Frenkestein ceset parçaları ve boş hurafe inançlardan yapılmıştı, sizler de, Cumhuriyet'i eleştirirken ceset parçaları boş inançlar ve yalanlardan bir canavar yapıp sonra sağcı İslamcı kitleler ve yazarları alayınız yarattığınız canavara dönüştünüz.

Edebiyatta 'canavarlık' diye bir bahis vardır, normal gelişimi olmayan, doğadışı, bir genin bozuk mutasyonu, gibi peydah olup bir daha kontrol edilemeyen canavar hikayeleri sinemalarda romanlarda artık her yerdedir.

Kocaman ve hantal boyutlara sahip ve kontrol edilemeyen ve ormanları dereleri madenleri hazineyi imarı milli şirketleri yiyen bu canavarı kim yarattı sayın Bardakçı, işte bu iftiralarınız: (1938'den beri öyle bir canavar yarattılar ki) haşa tövbe annesi fahişe, haşa tövbe kendi eşcinsel, haşa tövbe İngilizler'le anlaştığı için Türk Milleti'ni tarihi köklerinden kopartan, ve deccal gibi yakıştırmalar... bu vahşi canavar tarifiyle güya Atatürk'ü halkın gözünden düşürmeye çalıştınız.

Oysa gerçek ortada, ormanları dereleri imarı talan edip yiyip bitiren sizi maaşlayan şirketleriniz ve sizler, hırsınız şehvetiniz kininiz yalancılığınızla birer canavara dönüştünüz.

Hakikatler ortada ve Allah büyük sayın Bardakçı, düşmanlığınız tezviratlarınız hakaretleriniz tahrifleriniz hurafeleriniz sizi bugün sahiden gerçek bir canavar haline getirdi, çünkü sırf şirketleriniz Türkiye'nin milli servetini rahatlıkla yiyebilsin diye çok fazla ceset parçaları ve çok fazla boş inançlar hurafeler zıkkımın kökünü çok ama çok fazla yediniz.

Belge mi istiyorsun! Tarım Bakanınız ölü hayvanları kesip halka yedirdiğini bu sütunda videoları ile gösterip yayımladım. Cesaret edip tek kişi konuya değinemedi. Ama bu ölü hayvanları yiyenlerin sessizliğinden, bugün bu yazılarla sonuçlarını alıyoruz.

siyasetcafe.com

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.