Selçuk DÜZGÜN

Selçuk DÜZGÜN

OSMANLI=TÜRK

OSMANLI=TÜRK

Ülkemiz de ilginç bir tarih anlayışı başladı.

Bir bütün olarak gelen Türk tarihini köklerinden, çürütmek, dallarını kurutmak üzerine.

Günümüzde, Osmanlı Devleti'ne cephe alan belli mihraklar ve karanlık güçler, üç kol halinde Osmanlı Devleti'ne hücum etmektedirler:

Birinci kol, İslâm'a düşmanlıklarını açıktan ortaya koyamayan ve bunu Osmanlı`yı İslamcı gibi göstererek devlet yönetimindeki aksaklıkları üzerinden düşmanlıklarını yürüten din ve tarih düşmanları.

İkinci kol, altı yüz sene, Türk Medeniyetinin devleti olarak görevini yapmış  Osmanlı Devleti'ni sadece MÜSLÜMAN SUNNİ gören Türk ve İslam tarihinden bi haber tarihimizi tam bilmeyen bazı saf veya görevli  Müslümanlar.

Üçüncü kol ise, Osmanlı Devleti'nin bütün Müslümanları kucaklayan ümmet ve Osmanlı Milleti anlayışına karşı çıkan ve yanlış olarak Osmanlı Devleti'ni Türk düşmanı gibi göstermeye çalışan belli bir ekip.

Oysa Tarih ve hakikat bu üç gurubun dışındadır ve gerçek Türk, gerçek Müslüman bu üç guruba karşı hakikati her zaman savunmaya mecburdur.

Bu girişi niye mi yaptım?

Soner Yalçın EFENDİ geçtiğimiz günler de yine biz yazı kaleme aldı.

Yazısında OSMANLI düşmanlığını zirve yapmış, sözüm ona TÜRK Milletini savunmuş.

Soner yalçın bu tür yazıları ile Kadir Mısırlıoğlu’nun bir başka versiyonu olduğunu göstermektedir.

Biri fesli, diğeri kızıl yıldız şapkalı.

Biri Osmanlı`yı Türklükten, diğeri Türklüğü Osmanlı Devletinden ayırmaya görevlendirilmiş tipler.

Al birini, vur ötekine.

Soner Efendi gibi aynı zihniyetin yapısı Rıza Zelyurt`ta bir yazı kalem almış ve Osmanlı`nın Türk Düşmanlığını zirveye çıkarmıştı.

Neymiş efendim Ekrem Bey`in rum değil, vatandaş olduğunu ispat için Soner Efendi Osmanlı`da vatandaş olan Türklere Yavuz şunu demiş, Baki bunu demiş yıllarca aşağılamışta ATATÜRK gelmiş Türk`e tahtını vererek, onu asil unsur yapmış.

Bu cümleler başlı başına Türk tarihine, Osmanlının yenilik hareketlerine ve sonuçta dünya tarihinin yeniden yorumlayarak yeni devletini, yeniden TÜRK üzerine kurulmasına ihanettir.

Osmanlı devleti Türk beyliğinden imparatorluğa gitmiş büyük bir medeniyetin ve de Türk –İslam medeniyetinin adıdır.

İçerisinde yaşanan olaylar, içerisinden çıkan bazı aydınların ve devlet adamlarının zamanın şartlarında kurduğu bazı cümleler bu hakikati öldürmez.

Siz Yavuz `Türk’e eşek` dedi diye Yavuz`u aşağılasanız da dünya YAVUZ denince TÜRK tanır.

-Sizin `TÜRK değil, Türklük düşmanı` dediğiniz o koskoca Osmanlının kurucusu  Osman Gazi: Rumlara BAC vermeyeceğim diyerek bütün hayatını Türk milletinin hürriyeti üzerine yaşadı ve  iyi teşkilatlanmayla Anadolu tımarlılarını çevresine topladı. Düşmanlarından pek çok ganimet aldı fakat öldüğü zaman hiçbir şeyi çıkmadı.

Fatih: Size göre Türkleri katletmiş bir RUM gibi görünse de onun hakkında ben ne yazsak az onu dünya tarihi TÜRK diyerek yazıyor.

İkinci Abdülhamit: Şimdiye kadar boyuna söylendiği ve yazıldığı gibi kötü bir hükümdar değil, aksine büyük ve dahi bir imparatordu.

Size göre Türkiye tarihi 1923`de başlasa da bize göre Türkiye tarihi Selçuklu, İlhanlı ve Osmanlı hâkimiyetlerinin, simdi de cumhuriyetin devam ettirdiği tarihtir.

Size göre Atatürk gökten zembille inmiş bir mucize olsa da bize göre Türk tarihinin süregelen geleneklerinin üzerinden toplamış son Türk devletinin kuran BAŞBUĞ`dur ve unun BAŞBUĞ olmasını sağlayan devlet tarihin en büyük subaylarını yetiştirerek bize onu sunan Osmanlı Devletidir.

Türk tarihi, olaylar ve milletler  bahçesidir. 

Sizden biriniz, bir saatliğine gezinmek için bir bahçeye girseniz, noksanlarla karşılaşacağınız gibi o noksanlıkların bir nokta olarak kaldığı kos koca bir TÜRK Medeniyeti ile karşı karıya kalacaksınız.

Elbette ki tarihe tenkit gözüyle de bakacağız. Ancak insanı tenkide sevk eden sebep ya tenkit ettiği şeye duyduğu nefret hissinin tatminidir; düşmanın ayıbını görerek tenkit etmek gibi. Yahut da tenkit ettiği kişiye karşı beslediği şefkatin tatminidir; dostun ayıbını görüp tenkit etmek gibi.

İşte özellikle tarih alanında, doğru veya yanlış olması muhtemel olan aleyhteki bir konuda Yavuz`un Türk`e eşek demesini kabul etmek nefretten ve reddetmek ise şefkattendir.

Ben demişse de reddediyorum.

Unutmayın!

Tarihte farklı sebeplerle Türklerin Türklerle savaşmıştır.

Türklerin farklı sebeplerle kendi aralarında savaşmalarına, hakaret etmelerine biz TÜRK  düşmanlığı olarak değerlendirmeyiz.

`Keşke olmasaydı` deriz .

Taa Attila döneminde Hunların Hunlara karşı savaşmalarına, yani Attila'ya karşı isyan etmelerine biz, `keşke olmasaydı` deriz.

-Birinci Göktürk Devleti Kağanları Bumin ve Mukan Kağan, üst üste Avarlara iki büyük darbe vurarak, Türk olan Avar devletini yıkmışlar ve Avarların büyük bir bölümü batıya göçmüşlerdir. Biz tarihin o şartlarında olan bu kardeş kavgasına `keşke olmasaydı` diye bakar ders çıkarırız.

Tarihimiz bu tür olaylarla doludur!

Mesela bizler, Osmanlı şehzadelerinin taht kavgalarıyla birbirleri ile savaşmaları. Osmanlıların Timur ile savaşı. Osmanlıların Şah İsmail ile savaşları. Şah İsmail'in Özbeklerle savaşlarına, onların bir birlerine hakaretlerine bir diğerini düşman görerek bakmayız, aksine `keşke olmasaydı` der ders almaya çalışırız.

İşte sırf bir siyasetçinin Rum olmadığını anlatacaksınız, diye tarihte TÜRK milletine karşı kurulmuş sözleri birçoğumuzun isimlerini bile bilmediği yazarlar üzerinden alıp, başa YAVUZ`u yazarak bir fars ajanlığı oynamaya biz dur deriz.

Biz Türkiye Cumhuriyeti ile Osmanlı devleti arasındaki bağı, birinin diğerinin devamı olduğunu, ikisinin de ak süt kadar Türk Devleti olduğunu sizin bütün 5. Kol faaliyetlerinize karşı savunmaya devam edeceğiz.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Selçuk DÜZGÜN Arşivi