Seçimlere günler kala miting meydanlarından yansıyan görüntüler, oy desteği ve moral anlamında üstünlüğün muhalefetten yana olduğunu gösteriyor.

Millet İttifakı bileşenleri bir günde birkaç ilde mitingler düzenliyor ve bu mitinglere heyecanlı, coşkulu, dinamik büyük kitleler katılıyor.

Görünen köy kılavuz istemez. Meydanlarda değişim rüzgarları esiyor.

Ve iktidar bunun farkında. O yüzden en iyi bildikleri işi yapıyorlar.

ÖTEKİLEŞTİRME!

Bir yandan seçimi kaybetmelerine gerekçe üretmeye çalışırken bir yandan muhalefete karşı “ulusal kurtuluş savaşı” havası yaratmaya çalışıyorlar.

İktidara göre Türkiye Millet İttifakı tarafından “işgal” altında.

14 Mayıs “İstiklal Mücadelesi” olacakmış.

14 Mayıs Batının siyasi darbesiymiş.

Kısacası Millet İttifakına oy verecek olan halkı, terörist, işbirlikçi, hain ilan etme çabasındalar.

Zaten her konuda taraflara bölünmüş olan halkı bir de sen hainsin diğeri işbirlikçi diye ayırmaya çalışıyorlar.

Kalmış şurada birkaç gününüz. Ötekileştirmekten vazgeçin.

14 Mayıs batının dayatması ve darbe girişimi niye olsun?

Seçim kararını ve 14 Mayıs’ı seçim günü olarak belirleyen bizzat şu anki Cumhurbaşkanı Erdoğan değil mi?

Erdoğan seçim kararı alırken, darbenin tarihini mi belirlemiş oldu?

Böyle mantıksız, tutarsız açıklamalara ne gerek var?

Seçimleri Cumhur İttifakı kazanırsa demokrasi zaferi; Millet İttifakı kazanırsa darbe olacak öyle mi?

Halk artık kararını vermiş, sandığa gitmeyi bekliyor.

Sandıktan ya birleştirici, demokratik, adaletli bir yönetim çıkacak ya da ötekileştiren, hakaretler savuran bir anlayış çıkacak.

Karar Türk halkınındır. Saygı duyun!