Selçuk DÜZGÜN

Selçuk DÜZGÜN

Şah- Fırat Operasyonu!

Şah- Fırat Operasyonu!

 Şah- Fırat Operasyonu!

 

`Diriliş-Ertuğrul` dizisin de, Kurdoğlu Süleyman Şah'a "Burası bizim mezarımız olacak" deyince, Deli Demir'in "Merak etme Kurdoğlu, neslimizden birileri gelir mezarımızı burada komaz" diye cevap verir.


Ve filimden birkaç gün sonra `ecdat torunlarının devleti`  harekete geçerek, adına `Şah- Fırat `  dedikleri bir operasyonla nakil işlemi başlatırlar…


Kimdir Süleyman Şah?

 

Süleyman ŞahOsmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi’nin dedesidir.

 

Hani şu çok beğenerek izlediğimiz TRT`deki `DİRİLİŞ ERTUĞRUL` dizisindeki Ertuğrul`un babasıdır.

 

1200’lü yıllarda Moğol istilası üzerine yaklaşık 50 bini bulan tebaasıyla Anadolu’ya gelmiş ve Fırat kıyısına yerleşmiştir.

 

Haçlı Seferlerine karşı Filistin’e gitmek isterken bugünkü Suriye’de, 1227 yılında Fırat Nehri’nde boğulmuştur.

 

Bu olaydan sonra Süleyman Şah ve iki muhafızı, bugünkü sınırımıza takriben 100 km mesafede olan Caber Kalesi’ne defnedilmiştir.

 

Osmanlı İmparatorluğu döneminde imparatorluk sınırları içerisinde olan mezarın bulunduğu yere bir türbe yapılarak buraya “Türk Mezarı” adı verilir. Türbe ve Caber Kalesi, Osmanlı İmparatorluğu yıkılınca Fransız Suriye Mandası sınırları içerisinde kalmıştır.


20 Ekim 1921 tarihinde Türkiye ile Fransa hükümetleri arasında imzalanan Ankara Antlaşması'nın 9. maddesi ve 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması'nın 3. maddesi gereğince Caber Kalesi ve türbe müştemilâtı ile beraber Türkiye Cumhuriyeti toprağı olarak kabul edilmiş ve Türkiye'ye burada muhafız bulundurma ve bayrağını çekme hakkı tanınmıştır.

 

Burada şu soru ortaya çıkıyor, neden Musul-Kerkük gibi yerlerden vaz geçen Türkiye bu türbeden vaz geçmemiştir?

 

Bu vaz geçmemeyle daha sonraki yıllarda buraya (1938`de) modern bir karakol yaptırıldı ve günümüze kadar Türk toprağı olarak orayı askerlerimiz korumaktadır.


Gerekçesi İŞİD tehdidine karşı tedbir olarak  yer değiştirilen türbe daha önce de iki kez aynı sonucu yaşamıştı;

 

- Birinci yer değişikliği1939 yılında kale içinde gerçekleştirilmiştir. Tamirinin imkânsız hale gelmesi ve güvenlik zaaflarının oluşması sonucu türbe, kale içinde kurulan karakolun yanında eski özelliklerine uygun olarak inşa edilmiş ve sandukalar yeni yerine nakledilmiştir.

 

- 1975 yılındaki ikinci nakilde ise 1968’de Suriye tarafından yapımına başlanan Tabka Barajı’nın Caber Kalesi’ni tamamen sular altında bırakması riskine karşı gerçekleştirilmiştir.

 

Doğal sebeplerden olan bu nakil işlemlerine ebetteki `operasyon`  kod adı verilmedi.

 

Bu yüzden Şah-Fırat nakil işleminin tartışılması normal.


Sonuç;

 

Bakın bizim kafamız çalışmıyor bu yüzden geçmişte de çok hata yaptık!


Örneğin;1974` de Kıbrıs`ı Türkiye`ye taşısaydık bugün `KIBRIS SORUNU` diye bir derdimiz kalmazdı!...

 

Bu yüzden Kıbrıs`a çıkartma yapanlar hata yapmıştır!


Başka bir açıdan bakarsak;  bugün ` GİRİT` meselemiz var mı?

 

Elbette yok.

 

Çünkü biz orada zaten yokuz...


Göreceksiniz yakında `Güney Doğu Meselemiz`de olmayacak.

 

Öyle ya;sahibi olmadığınız bir yerde ne hakkınız, ne derdiniz olmaz.


Bu açıdan şimdilik türbe Türkiye sınırına çekilmiş, daha sonrada tahminen duruma göre Bursa`ya nakledilecektir.

 

Bu şekilde Osmanlı`yı kuran üç kuşak ecdat bir arada olacaktır.


Bizde ise; üç kuşak sonra bu meselede unutulacak, torunlarımız ecdadı sadece Bursa`da tanıyacaklardır...


Bu şekilde olmadığımız yerde üç kuşak sonra derdimiz de olmayacaktır.

 

Bu yine bu şekilde de gelecek nesillere sorunsuz bir Türkiye bırakacağız.


Unutmamalı ki;Vatansız olanların zaten bu tür sorunları da olmaz.

 

Son Bir Bir Not


Biz güvenlik gerekçesi ile SSCB döneminde özelikle Azerbaycan`da şehit düşen askerlerimizin naaşlarını başka bir yere nakletseydik, bugün Azerbaycan`da Kafkas İslam Ordularının Şehitliği olmazdı ve bekli de Azerbaycan hürriyetini daha kazanmamış olurdu… Vesselam


Selçuk Düzgün

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Selçuk DÜZGÜN Arşivi