Tevfik Fikret TAŞKIN

Tevfik Fikret TAŞKIN

Haydi Türkiye!

Haydi Türkiye!

HAYDİ TÜRKİYE!

 

Türkiye, içeriden ve dışarıdan gerilmeye çalışılıyor. Zaten ateş çemberi içinde olanTürkiye, seçim öncesi iyice gerilmeye, huzursuz olmaya başladı.

 

İnsanlarımız günlük dertleriyle uğraşmaktan iyice yorulmuş, geçim sıkıntısının oluşturduğu çileden kurtulmak isterken bir de siyasi ve sosyal sıkıntılarla uğraşmak zorunda kalıyor.

 

Televizyonu her açtığımızda toplumun sosyal yapısını bozan, insan olduğuna pişman eden cinayetlerle karşılaşıyoruz.

 

Bir gün, hayatın baharında olan gencecik bir kızımızın vahşice öldürüldüğünü öğreniyor, başka bir gün, toplumu bölmek isteyen hainlerin kardeşi kardeşe öldürttüğüne, yiğitler yiğidi bir delikanlının öldürüldüğüne, kıyıldığına şahit oluyoruz.

 

Yaşanan bu olayların hepsi bizi yürekten yaralıyor, insanların vicdanlarında, ruh dünyalarında onulmaz izler bırakıyor.

 

Aslında ne olmalıydı?

 

Aslında gittikçe güçlenen, seksen milyona yaklaşan dev bir insan gücüyle, geleceğin güçlü devletlerinden biri olmak için dünyayla her alanda yarışmalıydık.

 

Sadece yarışmakla da kalmamalı, onları yenmeliydik de...

 

Bilimde, teknolojide, kültürde, ekonomide başa güreşmeli, toplum olarak çalışmalı ve üretmeliydik.

 

Fakirliğin en aza indiği, zenginliğin çoğaldığı bir ülke olmalıydık.

 

Üstelik bizi engelleyen hiçbir şey de yok.

 

İnsanlarımızın bu mübarek topraklar üzerinde ortaklaşa, barış içinde, eşit olarak yaşaması gerektiğini sürekli vurgulamalı, toplumu birbirine kaynaştırmak için gereken her türlü olumlu adım  devlet politikası haline getirilmeli ve anaokulundan başlayıp yüksek eğitime kadar bu kardeşlik değerlerini öğretmeliydik, öğretmeliyiz de...

 

İnsanların düşüncesine, inancına, renklerine, kökenlerine bakmadan sadece insan olduğu için eşit tutmalıyız. Hiç kimseyi ötekileştirmeden yaşamayı öğrenmeliyiz.

 

Yoksa ne olur?

 

Tarihimiz bu sorunun cevabını veren binlerce acı olayla doludur. Daha otuz kırk yıl önce Türk toplumu siyasi düşünce farklılıkları kullanılarak bölünmeye çalışıldı.

 

Gözümüzün önünde kardeş kardeşi vurdu, baba evladını öldürdü. Devlet ve millet olarak tam uçurumun ucuna geldik. Unutulmaz acılar yaşadık.

 

Allah bir daha o günleri yaşatmasın ama insanları yine farklı düşünce yapısına, inancına veya kökenine göre ayırmaya başladık.

 

Üstelik, toplumu bir arada tutan, güçlendiren “ortak yaşama arzusunu” yok eden bu davranışlar, özgürlük ve demokrasi adına yapılmaya başlandı.

 

Ne yazık!

 

Halbuki demokraside bir arada, eşit olarak, barış içinde yaşamak esastır.

 

Bu yüzden, aklımızı başımıza alalım, hep beraber, bir olarak ortak değerlerimize sahip çıkalım, vatanımızda kardeşçe, barış ve huzur içinde üreterek, güçlenerek yaşayalım.

 

Türkiyemiz üzerinde hain emelleri olanları hayal kırıklığına uğratalım. Geçmişiyle onur duyan, geleceğiyle umut veren büyük bir Türkiye olarak mutlu yaşamayı başarabilelim...

 

Haydi Türkiye!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tevfik Fikret TAŞKIN Arşivi