Şehitlerimiz gelirken Afrin artık Türkiye'dir

Şehitlerimiz gelirken Afrin artık Türkiye'dir

Başta ABD olmak üzere tüm emperyal güçler ve içerideki melun uzantıları bilsinler ki, Afrin üzerinden Kızılelmaya yürüyen Mehmetçiği yaratan Türk Milleti, içeride de uğursuzca bekleşen “mezarcıların” hesabını görmesini bilir.

15 Temmuz kanlı darbe girişiminin ardından Türkiye, Ordusu ile El-Bab’da varlığını ve bitmediğini dünyaya ilan etmişti.

Bu sürecin ardından oluşan gelişmeler Türk siyasetine yön verdi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin desteğiyle adına Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen Başkanlık Sistemi vatandaşlarımızın önüne konuldu.

Bu köşenin yazarı olarak Başkanlık Sistemi oylamasında HAYIR oyunu verdim. Yeniden olsa yine HAYIR oyunu veririm.

Benim HAYIRIM, bir siyasi hasımlık üzerine değil, Türkiyemizin geleceği için oluşabilecek büyük bir tehlikenin bertaraf edilmesi içindi.

Ancak, olan oldu ve Başkanlık Sistemi kıl payı da olsa kabul edildi.

TEHLİKE ÇOK BÜYÜK

15 Temmuz darbe girişimi ve ardından yaşananlar gösterdi ki, Türkiye’ye yönelik çok büyük işgal ve yok etme politikası emperyal güçler tarafından sahneye konulmuş durumda.

ABD, Almanya tarihinde ilk defa birleşmiş ve arka planda İngiltere’nin yönettiği Türkiye’ye karşı çok büyük bir plan devreye girmiş.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kimsenin küçümsemeyeceğini bugün düşmanları giderek daha fazla anlamaktadır.

Erdoğan’ın yıllarca uyguladığı “ötekileştirme” ve siyasal İslamcılık politikası yüzünden toplumumuzda oluşan çözülmelerin yeniden birliğimizi pekiştirmeye dönmesi acil ve elzem bir gerekliliktir.

ABD’nin başını çekti İngiltere’nin sufle yaptığı, İsrail’in pusuya yattığı, Almanya’nın pay kapmaya çalıştığı bu kahredici saldırı karşısında önümüzde başka bir çıkar yol da bulunmuyor bugün...

ABD’nin tüm askeri, silah ve mühimmat desteğiyle oluşturduğu bir terör ordusuyla korumak ve kurmak istediği yeni bir enerji koridorunun Türkiye’nin sonu demek olacağını bilen biliyor zaten.

Türkiye’yi içeriden parçalayamayan emperyal güç, enerji üzerinden bypass ederek Akdeniz’e Kürtlerle yeni bir hat açmak istiyor.

Allah’tan ABD’nin bu arzusuna gem vurmak ve elindeki kozu kaybetmek istemeyen bir Rusya var.

AFRİN TUZAK MI?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e kadar pek çok siyasetçi Afrin’i Türkiye’ye açılmış bir tuzak olarak gösteriyor.

Aslında doğru bir değerlendirmedir bu. Ancak, eksik ve oldukça da içe yönelik hırs ve hesapların olduğu bir değerlendirme.

Evet...

Afrin’de bugün karşımızda içeride mücedele ettiğimiz PKK terör örgütününden çok farklı bir yapı var.

PKK terör örgütünün ikizi olan Suriye kolu YPG’yi sadece bir terör örgütü olarak nitelendirip küçümseyemeyiz.

Türk Ordusu Afrin’e girdiğinde gördük ki, tüm alan Türkiye sınırına kadar gelen kilometrelerce betondan tünellerle örülmüş. YPG’nin eline gelişmiş bir orduda bulunan tüm malzeme, silah ve mühimmatlar verilmiş.

Yani işin özü tahkimatları Almanya’nın, ateş gücü ve komutanın ABD’nin yaptığı, istihbaratının CİA, MOSSAD gibi emperyal yapıların gerçekleştirdiği büyük bir güç ile savaşıyoruz.

Türk Ordusunun kahraman Mehmetçikleri Afrin’e giderken, “Nereye gidiyorsunuz” diye sorduklarında boşuna “Kızılelmaya” demiyor. Ailenize ne mesajınız var denildiğinde de, “Beklemesinler” sözünü de öylesine söylemiyor.

ABD, Almanya, İsrail, İngiltere denkleminde oluşan birliktelik elbette ki, Türkiye’yi Afrin’de bir tuzağa çekmek istiyor.

Görünen o ki, Türkiye de zaten bu tuzağı biliyor. Ama kendisine, varlığına yönelik bu iğrenç oyun ve tezgahı bozmak için, bilerek, isteyerek, tam bir Kurtuluş Savaşı ruhuyla, Kuvay-ı Milliye ruhuyla Afrin’e yürüyor.

Allah ordumuzu muzaffer edecektir. Tüm temennim ve inancım da budur.

AFRİN VE İÇ SİYASET

Şimdi gelelim şu önemli soruya.

Emperyal güçler ve içerideki tüm uzantıları bugün neredeyse ellerini oğuştura oğuştura pusuya yatmış Afrin’den gelecek olan şehitleri “uğursuzca” bekliyor.

Afrin’de savaştığımız emperyal terör ordusunun yüzlerce Mehmetçiğimizi şehit etmesi durumunda Türkiye’de bir siyasi istikrarsızlık oluşturabilme ihtimali bu çevrelerin şehvetini, hırsını kabartıyor.

ABD’den nasıl bir güvence almış olacaklar ki, PKK’ya, YPG’ye bırakın terör örgütü demeyi, siyasi yapıları içinde şimdiden içselleştirmeye çalışıyorlar.

KUVAY-I MİLLİYE VE UĞURSUZ MEZARCILAR

Başta ABD olmak üzere tüm emperyal güçler ve içerideki melun uzantıları bilsinler ki, Afrin üzerinden Kızılelmaya yürüyen Mehmetçiği yaratan Türk Milleti, içeride de uğursuzca bekleşen “mezarcıların” hesabını görmesini bilir.

Emperyalistlerin iti olan bir avuç terörist hainin, şehitlerimizin kanı üzerinden siyasi ikballeri için Türkiye’yi böldürmeyi, yok etmeyi göze almış “hırs erbablarının” tüm beklentilerini boşa çıkartmak her vatan evladının vicdan borcudur.

Karşımızdaki düşmanın büyüklüğünü kimse görmezden gelmesin. Düşmanımız ne kadar büyükse biz Türk Milleti olarak daha da büyürüz.

Yeter ki, gözlerimiz ona buna haklı da olsa kızgınlığımız ve öfkemiz yüzünden kör olmasın.

Afrin sadece Afrin değil, artık net olarak görülüyor ki, bütün Türkiye’dir.

Birliğimizi ve beraberliğimizi korumalı ve her şeye hazır bir şekilde Atatürk’ün kurduğu Türk Devleti’nin yanında olmalıyız.

Her türlü tuzağa ve kayıplarımıza rağmen; kazanacağız, yeneceğiz, başaracağız.

Çünkü başka bir çıkışımız yok!

Bir ölür bin diriliriz. Çünkü hepimiz Mehmediz!

Allah yar ve yardımcımız olsun.

 

Hakan Sönmez            siyasetcafe.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.