TİB'e MİT gibi yargı zırhı

TİB'e MİT gibi yargı zırhı

Torba Yasa'da TİB Başkanı'na internette erişimi engelleme yetkisi verildi. TİB'e MİT gibi yargı zırhı getirildi.

Ayrıca TİB başkanı ve personeli yasa dışı dinleme dahil birçok suç durumunda doğrudan yargılanamayacak.

İnternet camiası, siyasiler ve hukukçular düzenlemeleri sert dille eleştirerek yeni yetkileri ‘zırh’ olarak nitelendirdi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, aralarından 5651 sayılı internet yasasında düzenlemeleri öngören teklifin de dahil olduğu Torba Tasarı’yı kabul etti.

Tasarıda TİB Başkanı’na erişimi engelleme yetkisi verilmesi çok tartışıldı. Ancak torba tasarıda dikkat çeken değişiklik sadece bu değil.

MİT GİBİ ZIRH GİYDİ

Torba kanunla TİB ‘ MİT gibi dokunulmazlık zırhı da verildi. Tasarı TİB’e yeni kadrolar açarken, bu kadrolara doğrudan MİT’ten transfer yapılmasına  imkan tanıdı.

Torba Kanun’da muhaberat devleti benzetmelerine yol açan başka düzenlemeler olması dikkat çekti.

Tasarı ile hosting firmalarına internet sitelerine giriş kayıtlarını 2-3 yıl gibi sürelerle kayıt altında tutma zorunluluğu getirildi.

Bu durumda vatandaşların hangi internet sitesine girdiği kayıt altına alınıyor. Bu da giriş kayıtları derlenerek kişiler hakkında fişlemeler yapılmasına imkan veriyor.

Aynı şekilde, kişilere ait IP numaraları üzerinden kişinin girdiği tüm siteler otomatikman belirlenip dünya görüşü belirlemesi yapılabiliyor.

AK Partili üyelerin son anda Torba Yasa’ya eklettiği madde ile TİB Başkanı ve personeli yasa dışı dinleme, adli dinlemeleri ilgilisine sızdırma dahil işleyecekleri suçlarla ilgili doğrudan yargılanamayacak.

Hükümetin daha önce MİT’te yaptığına benzer biçimde yargılama izni müessesi getirilirken, TİB Başkanı ilgili bakanın, TİB Personeli ise kurum başkanının izniyle yargılanabilecek. TİB’in başına da geçtiğimiz ay MİT’ten, Ahmet Cemaleddin Çelik getirilmişti.

Tek tuşla engelleme

İnternet Yayıncıları Derneği (İYAD) Genel Başkanı Tayfun Sırman: İnternete ilişkin söz konusu maddeler, Türkiye’de hükümetin internet üzerinde uyguladığı baskı ve sansür girişimlerinin ne kadar tehlikeli bir noktaya geldiğini gösteriyor. Gelecekte ortaya çıkması muhtemel belgelerin, ses veya görüntü kayıtlarının, tek tuşla erişimini engelleyebilmenin altyapısı hazırlanmak isteniyor. Türkiye’nin zenginliği farklılıklarıdır. Herkesin aynı düşünceyi benimsemesini istemek hem demokrasiye hem de temel haklar tarifine uymamaktadır.

Watergate skandalı yaşanabilir

Avukat Dr. Erdoğan Günal: TİB’e atanan personellerin MİT’teki gibi yasal zırh ile korunması hukuk devleti ilkesi ile uyumlu bir durum değil. İdarenin her türlü eylem ve işlemi yargı denetimine tabidir. Önleyici ve izne tabi kılınması hukuk devletiyle bağdaşan şeyler değildir. Son dönemlerde dinleme işlemleri çok yaygın hale geldi bu da onun parçası. Soruşturma izni olmayan zırhlı olan TİB personellerinin ardından muhalefet partileri endişe içinde karşılayacak ve toplum kesimi de netice itibari ile hukuk güvencesinden yoksun hissedecektir kendini.

Amerika’daki Watergate skandalı falan dinlemeler ile alakalı ortaya çıktı. Burada da benzeri şeyler yaşanabilir. Bunların önünün alınmasının en önemli nedeni bu zırhın ortadan kaldırılmasıdır. Bu düzenlemenin yapılması baştan bu kuşkuyu otomatikmen doğuruyor. Düzenlemeyle bu korku ve baskı ortamı oluşuyor. İnternet bilgilerinin saklanması ve TİB Başkan’ın emri ile sitelerin erişime kapatılması düzenlemesi haberleşme hürriyetini ciddi anlamda ihlal ediyor. Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilecek. İptal edilmesini bekliyorum. Çünkü temel hak ve hürriyetlere  aykırı bir uygulama.

İran ve Çin uygulamaları

Eski Savcı Prof. Dr. Nurullah Aydın: Genelkurmay Elektronik Sistemler (GES) MİT’e bağlandıktan sonra iktidar partisi muhalifleri mi fişleme, izleme takip uygulamasına yöneldi? Yasal düzenlemeler ile 2005 yılından itibaren, TİB kurulduktan sonra istihbarat ve bilgi toplama kurumları entegre haline getirildi. TİB her türlü sosyal medya, mail, sosyal ağlar takibi konusunda yasal haklara sahip oldu. Anayasal koruma altında olan özel alan hakkı bu yasa ile bu kuruma verildi. İran ve Çin’de uygulanan bir uygulama bu. GES’in, KGT’nin ve TİB’in MİT’e bağlanması bu dört adım Baas Yönetimi, Muhaberat devleti veya istihbarat devleti yapılanmasına doğru gidiyor. İnternetteki yeni düzenlemeler, haberleşme özgürlüğünün ortadan kaldırılması anlamına geliyor. Anayasa’daki haberleşme özgürlüğüne ilişkin hükmün ortadan kalkmasıdır.

Kamuoyu tepkili

CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger: İktidar kendiyle ilgili tüm yolsuzluk ve rüşvet iddialarını örtmeye çalışıyor. Yargıda ve kolluk kuvvetlerinde değişiklik yapmaya çalışıyor. Bu önlemelerden sonra açık kalan yer bu pislikleri insanlara ve basına duyurma yeri sosyal medya internet ve iletişim kaynakları. Getirilen bu yasaklarla birlikte bu da önlenmeye çalışılıyor. TİB’de kendine göre kadrolaşma oluşturuluyor. TİB’e MİT’ten alacağı eleman ile MİT’e paralel bir istihbarat ağı kurulacak sosyal medya ve internet üzerinde kullanılacak. TİB’i tam bir istihbarat ağı gibi kullanacaklar. Devlet harcu març edilmiş durumda. İnternet Erişim Sağlayıcılar Birliği Kurumu ile tepkileri azaltmak için kuruluyor. Orayı kiralık katil gibi kullanacak. Bunu güya ben yapmıyorum sivil örgüt bunu istiyor diyecek ve tepkilerin önüne geçecek.

Yapılanlar darbedir

MHP Tokat Milletvekili Reşat Doğru: Yapılmak istenen tüm yasal düzenlemeleri AK Parti’nin suçluluk telaşı ile savunması diye değerlendirmek lazım. Ortada bir sürü iddia var. Bunları yapan insanların durumu var. Kendi menfaatleri doğrultusunda bir sistem yaratmak isteniyor. İnternet kanalıyla sosyal medyaya baskı yapılmak isteniyor. Savcılara baskı yapılıyor, emniyet yetkililerine basık yapılıyor. TİB’deki insanların koruma zırhına alınması ne demek. İnsan Hakları Komisyonu üyesiyim ve yapılan bir darbedir. Bireysel haklara yapılan bir tecavüzdür. İnsanlara karşı bir korku imparatorluğu ve baskı oluşturulmaya çalışılıyor. Türk insanının tamamına dikkatli konuş ben her türlü şeyi takip ediyorum deniliyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir MİT mensubunun TİB Başkanlığı’na getirilmesi yok. Rüşvet ve yolsuzluğu kapatmak için her türlü argüman kullanılıyor.

Kavga çıkar

BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan: Devlet dairelerinden görevlendirmelerin fikre, cemaate, mezhebe, ırka göre yapılmasını yanlış görüyoruz. Başbakan’ın yaptığı kadroları tasfiye edip kendince emirlerini getirmesi de yanlıştır. Yasadışı dinlemeler oluyor ve herkes herkesi dinliyor. Bunu da siyasette kullanıyor. Başbakan’dan Fethullah Hoca’ya kadar herkesin ses kayıtları ortaya çıktı. Bunlar yanlış. Türkiye’nin demokratik hukuk devleti olması gerekiyor. Benim sitem de kapatıldı. Ben ne yaptım, niye kapatıldı bir suç mu yaptım neden kapatıldı. Bir açıklama yapılmadı. Buralardan kavga çıkar çatışma çıkar iç çatışmalar çıkar. Hepsi korkunç iddialar işin ucu diktatörlüğe gider.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.