Yeniçağ'ın sahibine Bahçeli'nin danışmanından çok ağır yazı

Yeniçağ'ın sahibine Bahçeli'nin danışmanından çok ağır yazı

"MHP ve Devlet Bahçeli düşmanlığında yoluma devam ediyorum" diyen İYİ Parti İstanbul Milletvekili ve Yeniçağ Gazetesi'nin sahibi Ahmet Çelik'e Bahçeli'nin danışmanı Yıldıray Çiçek çok ağır bir yazıyla yüklendi.

Milliyetçi Hareket Partisi Lideri Devlet Bahçeli’nin danışmanı Çiçek, bugünkü köşesinde İYİ Parti Milletvekili ve aynı zamanda Yençağ Gazetesi’nin sahibi Ahmet Çelik’i çok ağır ifadelerle eleştirdi.

Ülkücü Hareket içinde namıdiğer  “Fitneçağ” olarak bilinen YeniÇağ isminde bir gazetenin olduğunu belirten Bahçeli’nın danışmanı Yıldıray Çiçek, gazetenin yayın politikasını Milliyetçi Hareket Partisi üzerinde fitne-fesat yaymak üzere şekillendirildiğini ileri sürdü.

Yıldıray Çiçek bugünkü, ‘FETÖ’ye sevdalan, CHP sayesinde milletvekili ol, HDP ile yol yürü, MHP’ye iftira at!’ başlıklı köşe yazısında Yeniçağ Gazetesi’ni ve sahibi Ahmet Çelik’i hedef aldı ve sert sözlerle yüklendi.

Yeniçağ Gazetesi’nin, Bahçeli düşmanlığını misyon edindiğini söyleyen Yıldıray Çiçek, sahibinin Ağrılı Ahmet Çelik olduğunu, Çelik’in bu yayın politikasının karşılığını 24 Haziran seçimlerinde İYİ Parti’den milletvekili yapılarak aldığını ifade etti.

Ahmet Çelik’in uzun süre sonra “MHP ve Devlet Bahçeli düşmanlığında yoluma devam ediyorum” anlayışıyla dilini çözen bir açıklamayla ortaya çıktığını söyleyen Yıldıray Çiçek, “Ne açıklamaydı ama… Ahmet Çelik bu açıklamayla hem yüzsüz, hem pişkin, hem cahil olduğunu her yönüyle gösterdi” ifadelerini kullandı.

Tarikatlara tasfiyeler başladı: Menzil’e operasyon

Bahçeli’nin danışmanı Yıldıray Çiçek Türkgün Gazetesi’ndeki köşe yazısına şöyle devam etti:

Bu Ahmet Çelik, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin HDP Eş Başkanı Pervin Buldan ile mecliste ayaküstü sohbetiyle ilgili fotoğraf için aynen şu şekilde değerlendirmeyi yaptı: “Sayın Bahçeli’nin bugüne kadar hiç bir MHP’liye böyle sıcak ve sevgi dolu olarak baktığına şahit olan var mı bilmiyorum ama Devlet Bey Ülkücülerden esirgediği şefkati başkalarına göstermekte çok cömert. Bunca yaşanandan sonra “PKK’ya jest” süreci de “beka” bahanesiyle Bahçeli tarafından başlatılırsa hiç şaşırtıcı olmaz.

Bu cümlelerin tek özeti siyasi alçalmadır. Hem de “HDP, Kürt siyasal hareketinin temsilcisidir” diyen kendi Genel Başkanı Meral Akşener’in sözlerine bakmayan bir adamın kokuşmuş bir iftirasıdır.

İftira attığı Lider “HDP’lilerin dokunulmazlığı kaldırılsın” diyen ve bunda başarılı olandır.

İftira attığı Lider “HDP milletvekilleri tutuklansın” diyen ve bunda da başarılı olandır.

HDP milletvekilleri tutuklandıklarında da “bazı HDP’li milletvekilleri önceki gece gözaltına alınmış, bunlardan dokuzu da tutuklanmıştır. Türkiye’ye düşmanca saldıran, her gün şehadetlere neden olan bölücü terör örgütü PKK’ya güzellemeler yapıp sürekli destekleyen HDP’lilerin yargı önüne çıkarılmaları doğru, yerinde ve meşru bir karardır. Bundan hiç kimse rahatsız olmamalı, olan varsa da öncelikle kendi niyet ve fıtratını sorgulamalıdır”  diyen MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye atılmış iftiraların en kokuşmuşu da herhalde bu olmuştur.

Ünlü anketçi Adil Gür İstanbul'un kazananını açıkladı

Kendi partisi program taslağında “Kürdistan” ifadesini, parti programına teröristbaşı Öcalan’ın “Eşit vatandaşlık” kavramını koyduğunda, “HDP onurumuzdur” diyenler kendi partisinden kurucu olduğunda, referandumda HDP ile beraber “Hayır Cephesi” kurduklarında, kendi partisinin genel başkan yardımcıları HDP ile beraber konferans düzenlediklerinde, “Bana göre Öcalan’a daha ılımlı işte bir ev hapsi gibi imkân tanınarak, ister televizyonla, ister telefonla, görüntülü, görüntüsüz, gibi bir ortam sağlanması gerekir” diyen Mehmet Salim Ensarioğlu İP’te Genel Başkan Yardımcısı yapıldığında, HDP sözcüsü Ayhan Bilgen “2. Tura kalması halinde HDP olarak oyumuzu Meral Akşener’e vereceğiz” dediğinde, kendi genel başkanı “Türkiye mozaiktir” dediğinde, “Kürt sorununu biz çözeceğiz” dediğinde dili bir tarafına kaçan Ahmet Çelik’e ne oldu da bir fotoğraf karesinden sonra dili çözüldü ve bu iftiraları atabilme densizliğini gösterdi?

kose-yazisi.jpg

MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye “pkk’ya jest ve şefkat” iftirasını atan Ahmet Çelik, kendi partisinin o dönem sözcüsü ve genel sekreteri olan Aytun Çıray’ın “Biz Afrin savaş senaryolarına tamamen karşıyız” dediğini ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin de  “Afrin yıkılsın, teröristler yakılsın” dediğini unutacak kadar mı hafızasını yitirmiştir?

Ahmet Çelik kendi partisi İP’in aynı çizgide buluştuğu CHP ve HDP’nin de karşı olduğu Afrin operasyonunda 4600 teröristin öldürüldüğünü bilmeyecek kadar mı şuurunu kaybetmiştir?

Nerde şefkat, nerde sevgi?

Toprağın altına gömülen leşlerde mi?

Kendi partin, kendi genel başkanın HDP ile sarmaş dolaş olurken, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “Nusaybin ve diğer operasyon yapılan il ve ilçelerde yaşayan vatandaşlarımıza çağrıda bulunun. Onlara 3 gün mühlet verin ve şehirleri tahliye etmelerini sağlayarak herkesi emniyetli yerlere alın. Arkasından da Nusaybin’de taş üstünde taş, baş üstünde baş koymayın. Şehitlerimizin kanını yerde bırakmayın.” sözünü hatırlamayacak kadar mı gözünü fitne-fesat bürümüştür Ahmet Çelik?

Cem Küçük'ten o isimlere şok uyarı: Hepsine sıra gelecek

MHP Lideri Devlet Bahçeli, sizin her fırsatta yaptığınız gibi ne zaman HDP’nin siyasi projelerinde yan yana gelmiş ve destek vermiştir?

Hem sen, “Her CHP’li evden bir oy CHP’ye, bir oy HDP’ye” diye kampanya başlatan CHP sayesinde milletvekili olmadın mı?

Sen, son dört yıldır her konuda HDP ile birlikte hareket eden CHP sayesinde milletvekili sıfatını taşımıyor musun Ahmet Çelik?

Daha geçen gün CHP milletvekili Barış Yarkadaş “İstanbul’u kazanmak için HDP oylarına ihtiyacımız var” derken sen İstanbul milletvekili olarak aday çıkarmadığınız İstanbul’da oyunu HDP’lilerle birlikte CHP’ye vermeyecek misin?

CHP-HDP kucağında siyasi kazanç sağlayacaksın, onlar sayesinde milletvekili olacaksın, oyunu bu ittifaka vereceksin, sonra kalkıp HDP ve terör örgütü pkk’ya zerre tavizi olmayan MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye böyle alçak bir iftira atacaksın!

Yok öyle yağma!

Adama tüm sözlerini böyle yedirirler işte…

Sen pkk ve HDP’ye şefkat arıyorsan önce partinin politikalarına ve sayesinde milletvekili olduğun CHP’ye bakacaksın!

1 Kasım seçimleri sonrası FETÖ’nün MHP’yi ele geçirme operasyonlarına alet olan ve “Asena Meral’in topuk sesleri” başlıklı yazıları yazan Ahmet Hakan bile “DEVLET BAHÇELİ’NİN PERVİN BULDAN’LA SOHBETİ” başlıklı yazısında  “DEVLET Bahçeli’nin HDP’nin temsilcileriyle zaman zaman medeni ilişkiler kurması neden sorun olmuyor?

AK Parti Genel Merkezi'nden flaş açıklama: Cumhurbaşkanı bizi ters köşe yaptı

Şundan dolayı:

Devlet Bahçeli HDP’ye karşı siyasi tutumunu en net, en sert, en kılçıksız biçimde ortaya koyduğu için…

Medeni bir ilişki, sorgulanmaya değer olarak görülmüyor.” değerlendirmesinde bulunurken, senin gibi birine ne oluyor Ahmet Çelik?

Ahmet Çelik, o fitne saçan zekânla Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde “2. Tura kalması halinde HDP olarak oyumuzu Meral Akşener’e vereceğiz” diyen HDP sözcüsü Ayhan Bilgen’in sözüyle, kendi genel Başkanın Meral Akşener’in seçimlerden sonra “HDP, kürt siyasal hareketinin temsilcisidir” sözünü yanyana getirip, bizim için yorumlar mısın?

Ha bu arada, 7 Haziran seçimleri sonrası “HDP ile koalisyon kurmadı” diye MHP’yi eleştiren Agah Oktay Güner’e ve Orhan Uğurluoğlu’na Yeniçağ gazetesinde yazdırılan yazılar senin talimatınla mı yazılmıştı?

Milletvekili olduğun bu partinin HDP-pkk aşkı nedir anlat bakalım da Türk milleti aydınlansın Ahmet Efendi…

Ahmet Efendi gelelim senin bir başka “şefkat” konuna…

kose-yazisi1.jpg

Terör örgütü pkk’ya ve onun yaltakçısı HDP’ye şefkat işinin senin partinin işi olduğunu ispat ettikten sonra, teröristbaşı Fethullah Gülen’e senin duyduğun şefkati tekrar hatırlatmaya!

Sahibi olduğun Yeniçağ gazetesi “Fethullah Gülen’i eleştirdi” diye dört yazarını niçin sansürlemiştin?

Bu Fethullah Gülen’e duyduğun şefkatin sebebi nedir?

Mesela, Yeniçağ yazarı Prof. Dr. Çetin Yetkin ayrılış gerekçesini “Ne var ki, bu özgürlük, Fethullah Gülen hakkında yazdığım bir yazıya kadar sürdü. Anımsanacağı üzere, bu arada Fethullah Gülen, ta Amerika’dan işe karışarak, referandumda EVET oyu verilmesi gerektiğini açıkladı, hatta olanak olsa “mezardakiler” de EVET demelidirler dedi. Onun gazetenin yayın çizgisine açıkça aykırı bu sözleri üzerine ben de onun bu davranışını eleştiren bir yazı kaleme olarak gazeteye gönderdim. Ancak, gazeteden aranarak bu kişi hakkında herhangi bir yazının yayınlanamayacağı bildirilerek başka bir yazı göndermem istendi. Kendisiyle görüştüğüm Hayri Köklü de, ne yazık ki durumun böyle olduğunu, bunun kendisini aştığını söyledi.” şeklinde izah etmemiş miydi?

 

Mesela, yine Yeniçağ bünyesinde çıkan Günboyu isimli gazetede 4 ay yazan Neval Kavcar “Çetin Yetkin haklıdır. Aynısı benim başıma geldi. Yeniçağdan bir yetkili ve bir yazarla üçümüzün olduğu ortamda ‘Fetullah Gülen ile ilgili yazmıyoruz’ dendi.” diye açıklama yapmadı mı?

Yeniçağ yazarı Prof. Dr. Nadim Macit’in de Fethullah Gülen eleştirileri yüzünden yazıları kesilmedi mi, bu yüzden Yeniçağ ile yolunu ayırmadı mı?

Yeniçağ gazetesinin Ankara temsilciliğini yapan Sebahattin Önkibar bile “Ben dinlerarası diyalogu, İbrahimi dinler safsatasını ve dayatmasını eleştiriyorum. Bunu kimler sahipleniyorsa onları da dolaylı olarak eleştirmiş oluyorum. Dinler arası diyalog konusunu yazımda irdeledim. Niye kaldırıldı, neden kaldırıldı bilmiyorum ama ben de niye kaldırıldı sorusunu sordum, cevap alamayınca da istifa ettim.” açıklamasını yapmadı mı?

Bu nasıl Fethullah Gülen sevgisi ve şefkati ki, Sebahattin Önkibar gibi medyadaki en büyük MHP ve Devlet Bahçeli düşmanı olan ve bu yönüyle Yeniçağ misyonuna en uygun ismi bile kaybetmeyi göze aldın Ahmet Çelik?

“Cümbür Cemaat” isimli kitabında FETÖ’nün tezgâhlarını yazan yazar İlhami Yangın bile bu Yeniçağ gazetesinin bu halini bir köşe yazısında “Az bir zaman daha geçti ki Yeniçağ gazetesi Fethullah Gülen’e yanaştı. Öyle ki, Fethullah Gülen ve Cemaat aleyhinde gazetede haber yorum yapılması yasaklandı. Cemaat aleyhinde yorum yapan Ankara temsilcisi ve köşe yazarı Sabahattin Önkibar ile bazı yazarların işine son verildi. Yeniçağ gazetesi bununla kalmayıp bir adım daha atarak bu defa Fethullah Gülen Cemaatinden bazı kilit isimleri köşe yazarı yapmaya başladı. Ancak, Cemaat operasyonları başlayınca bu yazarlar gazeteden ayrıldı. Gazete arşivindeki yazıları da silindi.” şeklinde yorumlamıştı.

Hatta şu an Meral Akşener’e en çok destek veren Oda Tv bile “Çok şaşıracaksınız. Fethullah Gülen ismine yasak koyan gazete” diye senin Yeniçağ gazetesini haber yapmamış mıydı?

FETÖ’nün tertiplediği Türkçe olimpiyatları kafilesi Türkiye’ye ayak basar basmaz niçin Zaman gazetesinden bile önce Yeniçağ gazetesini ziyaret ediyordu Ahmet Çelik?

FETÖ’den firari olan Adnan Osman Güldaş niçin böyle bir kıyağı Yeniçağ gazetesine yapıyordu ve bu adam niçin Yeniçağ gazetesinden hiç çıkmıyordu?

Türkçe Olimpiyatlarının kafile başkanı olan Adnan Osman Güldaş’ın 2012 MHP kongresinde Koray Aydın’ı, 1 Kasım sonrası FETÖ’nün MHP’yi ele geçirme operasyonlarında Meral Akşener’i desteklemesi tesadüf mü?

Anlat Ahmet’im bu Fethullah Gülen sevgin, şefkatin niçindir?

Yeniçağ yazarı Ahmet Çelik senin Meral Akşener ile MHP’yi ele geçirme operasyonlarını 13 yıl önce “FİTNE KARARGÂHININ YENİ FÜZELERİ” başlıklı yazımda şu cümlelerle yazmış ve Yeniçağ gazetesinde yapmış olduğun Meral Akşener’li toplantıları deşifre etmiş birisiyim:

“Fitne karargâhının patronu, çıktığı kutsal(!) savaşta yeni bulduğu bu füzeden de verim alamazsa, sır gibi sakladığı yeni füzesini artık açıklamak zorunda kalacaktır.

Patronun sır gibi sakladığı bu kişiyi, herkesten önce biz açıklıyor ve birinci haberimizde yarım kalan sonucu telafi etmesi açısından, katkı sağlayacağını düşünüyoruz.

Fitne karargahının nankör patronunun sır gibi sakladığı diğer kişi de, AKP daha “Yenilikçiler” sıfatında iken soluğu Tayyip Erdoğan’ın yanında alarak “Ben eskiden Ülkücüydüm, şimdi demokratım” diyen, daha sonra tekrar ayrılan ve aramıza dönen bir kişidir.

Nankörler olmazsa dürüst olanların, yetinmesini bilenlerin kıymeti anlaşılmazdı. Bu ve benzer nankörlerin varacağı menzil, olsa olsa hüsrandır. Çünkü bu nankörlerin gözleri, kime tezgah yaptıklarını bilemeyecek kadar kararmıştır. Bu nankörler, kendilerine her konuda sahip çıkmış, değer birikimli kişiyi bile devirmeye çalışmaktadırlar.

Bu nankörlerin buldukları hataları ya da hata gördükleri konuları kutsallaştırdıkları bakarak, fitne karargahında üretim yaptıklarına bakmayın… Bugün ‘yıkıcılık, ayrımcılık’ adına herkesi kucaklarına almaları, kucaklardan inmemeleri, nankörlüklerinin bir yansımasından ibarettir.

Hem acınacak hemde traji-komik bir haldedirler.”

13 yıl önce yazmış olduğum bu yazımla, bu Ahmet Çelik’in Fethullah Gülen’e olan şefkatini yanyana getirince MHP üzerindeki ele geçirme operasyonlarının yıllar öncesinden başladığını anlamamız gerekiyor. Bu yazımı yazdığımda Meral Akşener daha iki yıllık MHP’liydi. Ama Ahmet Çelik, onun MHP Genel Başkan Adayı olması için o günlerde gaz üstüne gaz veriyordu.

Partisi pkk-HDP’ye şefkat gösteren, hem partisi hem kendisi Fethullah Gülen’e şefkat gösteren Ahmet Çelik’e de bazı sorular sorarak yazımı noktalamak istiyorum.

*Bir fotoğraf karesi üzerinden MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye pkk-hdp iftirası atan Ahmet Çelik memleketin Ağrı’da terör örgütü pkk’ya mensup akraban ve yakının var mı?

* Yeniçağ gazetesi bayi satışı 2-3 bini geçmezken, basın ilandan para alabilmek için bu gazetenin tirajını nasıl 50 bin üzerinde gösterebiliyorsun? Aynı zamanda Yeniçağ gazetesi bünyesinde çıkan Dokuz Sütun ve Günboyu gibi hayalet durumunda olan, bir kişinin bile elinde okurken göremediğimiz bu gazeteleri yine basın ilandan reklam parası alabilmek için 10 bin tirajın üzerinde nasıl gösterebiliyorsun? Basın İlan Kurumu’nda sana bu kolaylığı sağlayan kişiler kimlerdir?

* Ahmet Çelik sözde AKP’ye muhalefet yapan bir gazetenin sahibisin. Sana İstanbul Büyükşehir Belediyesinden bugüne kadar çay bahçesi, halı saha, ihale alma imkânlarını sağlayan hangi güç olmuştur? AKP’li olmayanlara genelde verilmeyen yerler, sana nasıl verilmiştir?

* İstanbul’un en eski yeraltı çarşısı olan Aksaray yeraltı çarşısındaki çok sayıda dükkânın sahibi olduğun iddiası doğru mu? İstanbul Büyükşehir Belediyesi defalarca bu dükkânları boşaltmak istediğinde eski başkan Kadir Topbaş’ı aracılarla ikna ettiğin ve bunun için FETÖ’den firari işadamı Adnan Osman Güldaş’ı aracı yaptığın doğru mu?

* Teksil ve inşaat sektöründe sana yol açan, ihale imkânları tanıyan AKP’li yetkililer kimlerdir?

* Fethullah Gülen’i eleştiren hiçbir yazıya Yeniçağ gazetesinde yer verilmemesini senden bizzat isteyen kimdir?

Sorular içinde sorular… Ahmet Çelik bu sorulara cevap versin bakalım.

FETÖ sevgisini, HDP sevgisini, menfaat için her yol mübah anlayışını bir anlamaya çalışalım.

siyasetcafe.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.