Şişirilmiş bir balonun üzerine büyük harflerle;

İsminizi,

En güzel anılarınızı,

Makamınızı,

Mesleğinizi,

En çılgın arzularınızı,

En derin acılarınızı,

En büyük sevinçlerinizi,

Hedeflerinizi,

Sizi en çok coşturan ve üzen konuları

...

yazın ve ardından balonun havasını boşaltın…

Şimdi balona bir bakın bakalım!

Sizi ağlatan acılarınız, güldüren mutluluklarınız...

Okumaya çalışın, okunamaz oldular değil mi?

Balon zihni, içindeki hava ise egoyu temsil eder.

Balonun havasını indirdiğinizde, yani egonuzu “hiç” yerine koyduğunuzda, zihninizdekiler küçülecek ve önemini yitirecekler.

Zannetmeyin çektiğiniz acılar gerçek, zannetmeyin ki çok güçlü ya da çok zayıf, çok zengin ya da çok fakir, dünyanın en mutlu ya da en mutsuz, çok acı çeken, büyük hedefler peşinde koşan... birisiniz.

Balonu hatırlayın ve zihnin tuzağına düşüp kendinizi kandırmayın.

Zihnin doğası her şeyi büyütmektir.

Onun bu mekanizmasını iyi anlayın.

İçindekilerinizi atın dışarı, büyümesine izin vermeyin. Nasıl mı?

Bir kalem kağıt alıp zihninizden geçenleri yazın. Böylece, problemleriniz zihninizden kağıda dökülür. Bu, zihninizi rahatlatma yöntemlerinden biridir.

İşte evrenin sayısız sırlarından biri daha...

İçinizdekiler kağıda döküldüğünde;

-Olumsuz olanlar yok olacak,

-Olumlu olanlar ise gerçekleşecektir.

Uygulayın ve görün ikilemlerden ve zihinsel problemlerden uzak, rahat ve huzurlu biri olma yolunda büyük bir yol katedeceksiniz.

Bu gizli bir rahatlama tekniğidir:

Yazın!

Zihninizde değil, dışarıda kalsın!

Kafanız rahat ve içiniz huzurlu olsun!