'103 amiral' olayı ve düşündürdükleri!

'103 amiral' olayı ve düşündürdükleri!

Türkiye, Pazar gününe, sıkıyönetim günlerindeki gibi evlerine tıkılmışken, darbe günlerini anımsatan bir bildiriyle uyandı.

'İnanılmaz ama gerçek' dedirtecek bildiri, tıpkı Türkiye'nin yaşadığı darbeler silsilesindeki bildiriler gibi nedense gece yarısı yayınlandı!

Bildirinin dili, daha önceki darbe bildirilerindeki benzer imgeler ve mevcut siyasal iktidarı suçlayıcı özellikler taşıyor.

Bildiriyi yazanların hepsinin askeri hiyerarşinin en üstünde olması, bırakalım bir profesör ya da gazeteci, öğretmen vs. olmasını kendilerinden alt rütbede bir kurmay albayı bile aralarına almamış olmaları darbe bildirisi benzerliğinin tuzu biberi gibi...

Darbeciler daha akıllı böyle bakılınca; en azından emekli değilken görev başındayken bildiri yayınlıyorlar!

Ama esas "tuz-biber" "Atatürk ilke ve inkılapları"ndan sapıldığını ima eden cümle oldu bizim için.

Dikkat ederseniz bildirinin yazılmasına temel oluşturan diğer sorunlardan ('tekkeci amiral", Montrö) söz etmiyoruz!

Bildiride söz edilen sorunlardan Türkiye'de onlarca var ve üç beş kişi oturup, bu sorunlar üzerinden bundan daha 'derinlikli' ve jargon dile sahip bir bildiri yazabilir!

*

Türk Ordusunda özellikle -"Amiral" sınıfında- FETÖ operasyonlarında yeterince dünyaya rezil olduk!

Kozmik oda olayında rezil olduk!

FETÖ darbesinde rezil olduk!

Bu bildiriyle de rezil olduk düşüncesindeyiz!

En basit bir siyasetçi ya da mesleğe yeni başlamış gazeteci bile TBMM'ye sunulmamış bir kanun hakkında konuşmaz; bekler; karşı tarafa koz vermek istemez!

103 amirale sormak isteriz: Montrö Antlaşması'nın değişmesi için bir kanun teklifi okudunuz mu? Yoksa bizim bilmediğimiz bir bilgiye mi sahipsiniz?

"Tekkeci amiral" aysbergin görünen yüzü mü? 'İçerden' bir bilgi mi aldınız?

Bunları bir gazeteciye sızdırabilirlerdi; Saygı Öztürk orada sizi iştahla kabul ederdi!

Evet rezil olduk!

Ttürker Ertürk'ü herkes tanıyor, ama Amiral Cem Gürdeniz'in de bu imzacıların arasında olması bizi şaşırtmadı desek doğru olmaz.

Cem Gürdeniz devletin basın yayın organlarında bolca yer alan ve düşüncelerini ülkenin en ücra yerindeki vatandaşlarımıza anlatma olanağı bulan birisiydi. TRT'lerde, radyolarda her türlü TV kanalında 'Mavi Vatan'ı şimdi nasıl anlatacağı meçhul; kimse çağırmaya cesaret edemez.  

Bu bildirinin son tahlilde AKP'nin elini güçlendirmekten başka bir işe yaramayacağını imzacılar da sonunda kavrayacaktır. 

Kendi ayağına sıkmak gibi bir şey.

(Bu kadar saf değil de başka bir güce hizmet mi ediyorsunuz? Bunu düşünmek bile istemiyoruz!)

Olacakları ise hiç düşünmek istemiyoruz. Zaten 'darbe korkusu'nda istim üstünde olan AKP bu olayın üzerine hükümet yanlısı bir gazetecinin (Zafer Şahin) canlı yayında söylediği gibi, "şiddetle" gidecektir!

Kimi imzacılar içeri alınacaktır!

Can sıkıcı gelişmeler olacak, muhtıra çağrışımı yapan ve hükümette dehşet etkisi yarattığı görülen bu bildiriyi hazırlayanlar ağır cezalara uğrayacaklardır. 

Yargılama süreci, verilecek cezalar ve yaratacağı mücadele Türkiye'de siyasi gerginliği arttıracak gerginlik, ekonomiden, dış politikaya kadar bir çok alanda olumsuz gelişmelere yol açacaktır.

Maalesef zaten ekonomide titreyen ayaklarla yürürken iyi günler bizi beklemiyor!

Somut durumun somut tahlilini yapma yeteneğinden yoksun '100'lerce amiralimiz varmış da haberimiz yokmuş!

Son sözümüz savcılara:

Bildirici amiraller için gösterdiğiniz hızı "Tekkeci amiral" haberleri sonrasında da gösterseydiniz keşke! 

Cafebudsman

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.