Selçuk DÜZGÜN

Selçuk DÜZGÜN

'ASIM'ın NESLİ Mİ' DEDİNİZ?

'ASIM'ın NESLİ Mİ' DEDİNİZ?

'ASIM'ın NESLİ Mİ ` DEDİNİZ?

 

Üstad Akif`in  'Safahat' adlı şiir kitabında bir bölüme verilmiş addır 'ASIM'ın NESLİ' tabiri.


Asım Mehmet Akif`in bir arkadaşının oğludur ve avrupaya tahsile gitmektedir, Akif ona tavsiyelerde bulunmekta ve  onun isminde tüm gençlikten beklentilerini bu bölümde dile getirmektedir.


Çanakkale Şehitleri’nde şu dizeler ASIM`ı en güzel özetlemektedir:


“Âsım'ın nesli diyordum ya nesilmiş gerçek,

İşte çiğnetmedi nâmûsunu, çiğnetmeyecek.

Şühedâ gövdesi, baksana, dağlar, taşlar...

O, rükû olmasa dünyâda eğilmez başlar “

 

Bu yıl Akif`in aramızdan ayrılışın 78. Yılını yad ediyoruz.

 

Herkes sosyal paylaşım sayfasından sloganlar atacak, devletin kurumları 10-15 dakika gösteriler yapacaklar.

 

Sonrası bir daha ki yıla kadar `lay,lay,lommm`

 

Bu ``lay,lay,lommm`cuların biraz onuru, biraz vicdanı, biraz  adamlığı varsa aşağıdaki anıyı dikkatle okumalarını rica ediyorum.

 

Çetin Altan`ın kaleminde :

 

‘1966 sonları, bir öğle sonrası odamdayım. ‘Sizi biri görmek istiyor’ dediler. ‘Buyursun’ dedim. İçeri tıraşı uzamış, üstü başı bakımsız, yaşlıca, çelimsiz bir adam girdi. Hazırolu andıran bir duruş ve hafif bükük bir boyunla; ‘Bendeniz Mehmet Akif’in oğluyum’ dedi. Bir anda ne olduğumu şaşırdım. Nasıl şaşırdım bilemezsiniz. Eski bir dostluk havası yaratmak istercesine; ‘Oooo buyurun buyurun, nasılsınız?’ türünden bir yakınlık göstermeye çalıştım. O, tavrını bozmadı; ‘Rahatsız etmeyeyim, sizden ufak bir yardım rica etmeye gelmiştim’ dedi. Gökler mi tepeme yıkıldı, yer mi yarıldı da, ben mi yerin dibine geçtim; doğrusu fena, allak bullak oldum. Ve tek yapabileceğim şeyi yaptım, cüzdanımı çıkartıp uzattım. O, bükük boynuyla: ‘Siz ne münasip görürseniz’ dedi. Cinnet cehennemlerinin tüm yıldırımları düşüyordu yüreğime. ‘Durun bakalım neyimiz varmış’ gibilerden cüzdanı açtım; içinde ne varsa çıkardım, fazla bir şey de yoktu, elimde tuttum. Bir iki adım attı. Sanırım sadece bir 10, yahut 20 lira aldı. ‘Çok çok teşekkür ederim, rahatsız ettim’ dedi ve çıktı.


Aradan bir ay geçti geçmedi; gazetelerde küçük bir haber ilişti gözüme: Beşiktaş’taki çöp bidonlarından birinde Mehmet Akif’in oğlunun ölüsü bulunmuştu!`


Akif`in oğlu Altan`ı nerden tanırdı?  Oraya niçin gitti? Altan`ın dünya görüşü neysi?  beni hiç ilgilendirmiyor…

 

Beni ilgilendiren Altan`ın vicdanının var olması ve bu hüzünlü hikayeyi kaleme almasıdır.

   

Mehmet Akif’in İsmet Hanım’la evliliğinden Cemile, Feride, Suad, Emin ve Tahir isimli beş çocuğu bulunuyordu.


İstiklal Marşı Şairi, dava ve fikir adamı Mehmet Akif Ersoy’un çocukları bütün hayatlarını büyük bir yoksulluk ve sefalet içinde geçirerek göç ettiler bu dünyadan… 

 

Hepsininde hikayeleri hazin bir şekilde son bulmuştur.

 

Evet yazdığı istiklal  şiirden dolayı önüne servetler serilence `o şiir milletimidri ` diyerek reddeden rahmetlinin ailesinin çektiği çile, çocuğunun  açlıktan ölmesi bizim anlımızdaki namus lekesidir.

   

Demek ki vatan perverlik öyle; yağlı koltuklarda oturmakla, kahramanlık  taslamakla, sloganlarla olmuyor.


Bir insanının yaşamının tümünün orantısı onun ahlakınında, vatan perverliğininde,   adamlığınında kanıtıdır.


Hayat tarzıyla, karşısına çıkan olumsuzluklara karşı sergilediği "dik duruşuyla" imrendiğim ender mütefekkirlerdendir Mehmet Akif Ersoy.

 

Yukarıdan bir buyruk gelse ve bana dese ki,` Dile benden ne diler?` İnanın `Üstaddaki  tefekkürün onda birini ruhuma ver`  derdim .

 

Üzgünüm!

 

Bizler ASIMIN NESLİ olamadık.

 

Bir milletin destanınız yazan son asrın en büyük aliminin çocuklarına bile sahip çıkamadık.

 

Sonra kalkıp; milletiz, devletiz diye hava atıyoruz.

 

Bu havaların sonucudur ki; kişiliksiz, kimliksiz, onursuz bir  hayatın taa ortasında zamanımızı öldürüyoruz.

 

Namusunu, şerefini çiğnetenlerin sonuda bu dünyada  zaten budur.

 

Ya diğer dünya!

    

SELÇUK DÜZGÜN

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Selçuk DÜZGÜN Arşivi