Tevfik Fikret TAŞKIN

Tevfik Fikret TAŞKIN

KABRİ, VATANIMIZDA OLMAYAN TEK PADİŞAH

KABRİ, VATANIMIZDA OLMAYAN TEK PADİŞAH

KABRİ, VATANIMIZDA OLMAYAN TEK PADİŞAH 

 

VI. Mehmed  Vahideddin, 2 Şubat 1861’de İstanbul’da doğdu. 16 Mayıs 1926’da, 65 yaşında iken İtalya’nın San Remo şehrinde öldü.

 

Osmanlı İmparatorluğu’nun 36. ve son padişahı, 115. İslâm halifesidir.

 

Kendisinden sonra padişahlık kaldırıldı. Fakat, İslâm halifeliği saltanatı Abdülmecit tarafından devam ettirildi.

 

Padişahlığı, 3 Temmuz 1918 ile 17 Kasım 1922 yılları arasında dört yıl sürdü.

 

Sultan Abdülmecid’in sekizinci oğludur. Kendisinden önce tahta geçen V. Murad, II. Abdülhamid ve V. Mehmed Reşad’ın küçük kardeşidir.

 

Küçük yaşta anne ve babasını kaybetti. Tahta geçme sıralamasında en aşağıda olduğu için sakin bir çocukluk ve gençlik geçirdi.

 

İlk evliilğini, ablasının yanında gördüğü Emine Nazikeda Hanım’la yaptı. Bu hanımından Sabiha Sultan ve Fatma Ulviye Sultan isimli kızları olduktan sonra hanımının tıbbî olarak bir daha doğum yapamayacağını öğrenince Nazikeda Hanım’ın izniyle yeniden evlendi. Dört evlilik daha yaptı.

 

Tek oğlu olan Mehmed Ertuğrul, 1912’de dünyaya geldi. Padişah olduğu 3 Temmuz 1918’e kadar son derece mütevazı bir hayat sürdü. Bu zaman diliminde Mustafa Kemal Paşa, kendisinin askerî yaveri olarak görev yaptı.

 

Kısa süren padişahlığı döneminde, Osmanlı İmparatorluğu’nun ömrünü uzatmak için elinden geleni yaptı, fakat çok başarılı olamadı.

 

İtilaf devletlerinin işgali altındaki İstanbul’da hiçbir şey yapamadı. Görevlendirdiği sadrazamlar başarılı olamadı. Bu dönemde ülkenin birçok yeri, düşmanlar tarafından işgal edildi.

 

Kurtuluş Savaşı sonunda, Ankara Hükûmeti, 1 Kasım 1922’de, iki maddelik kanunla saltanatı kaldırdı.

 

5 Kasım 1922’de, Refet Bele komutasında bir askerî birlik, İstanbul’a girdi.

 

Bunun üzerine, 17 Kasım 1922 Cuma günü Vahideddin, başta oğlu Mehmed Ertuğrul olmak üzere bütün ailesiyle ”HMS Malaya I” isimli İngiliz zırhlı gemisine binerek Malta adasına gitti.

 

İngiliz Hükûmeti, Vahideddin’in İngiltere’ye gelmesini istemediği için bir süre Malta adasında kaldı.

 

Hicaz Kralı Hüseyin’in daveti üzerine hacca gitti. 20 Nisan 1923’e kadar Hicaz’da kaldı.  Sonra vapurla İskenderiye’ye, daha sonra 2 Mayıs’ta İtalya’nın Cenova şehrine geçti. 11 Haziran 1923’te San Remo kasabasında, Nobel isimli bir villaya yerleşti.

 

Vefat ettiği tarih olan 16 Mayıs 1926’ya kadar burada kaldı. Borçlarından dolayı cenazesine haciz geldi. Fransa’daki kızı Sabiha Sultan, mücevherlerinden birini satıp babasının naşını hacizden kurtardı.

 

Türkiye’ye yakın diye cenazesi Şam’a getirildi. Sultan selim Camiî Kabristanı’na getirildi. Üzerine, Kâbe-i Muazzama’nın örtüsü konuldu ve buraya defnedildi.

 

Son padişah Vahideddin’in ölümünden sonra aleyhinde ve lehinde birçok şey söylendi, yazıldı, çizildi.

 

Kendisinin vatan haini olduğu, özellikle İngilizlerle işbirliği yapıp ülkeyi sattığı söylendi. Daha birçok hakarette ve suçlamalarda bulunuldu.

 

Bazı araştırmacılar ise tam tersine, Anadolu’daki direnişi organize eden ve Hilal-i Ahmer ile maddî destek sağlayanın bizzat kendisi olduğunu savundu. Hatta, Mustafa Kemal’i Anadolu’daki direnişi örgütlemek için kendisinin görevlendirdiğini açıkladı, iddia etti.

 

17 Kasım 1922’de İstanbul’u terk ederken yanına hazineden veya devlet malından tek kuruş para veya mücevher almadı.

 

“Bunlar milletime aittir.” deyip bütün değerli eşyaları hazineye bıraktı.

 

İşte böyle, kabri, vatanımız dışında bulunan tek padişahla ilgili çok farklı görüşler dillendirildi.

 

Son padişah Vahideddin, vatan haini miydi, yoksa Kurtuluş Savaşı’nı başlatan gerçek bir vatansever miydi?

 

Herkes kendi kararını kendi versin. Son sözü, her zaman Türk milletinin vicdanı söylemiştir. Tarih, zamanla en doğruyu gösterecektir.

 

Bize düşen ise Allah’tan rahmet dilemek ve yaptığı hizmetlerinden dolayı hayır duada bulunmaktır.

 

Allah, rahmet eylesin, nur içinde yatsın...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tevfik Fikret TAŞKIN Arşivi