Mürteza ÖZTÜRK

Mürteza ÖZTÜRK

MHP, CHP taban koalisyonu ve MHP'nin başarısı.

MHP, CHP taban koalisyonu ve MHP'nin başarısı.

MHP, CHP taban koalisyonu ve MHP’nin başarısı.

 

Sol ve sağ kavramlarının iki marjinal siyasi temsilcisi CHP ve MHP.

 

Dün bir birlerini Komünist ve faşist diye tanımlayan CHP ve MHP.

 

Ecevit, Bahçeli koalisyonun bile yakınlaştıramadığı her iki Parti tabanının 30 Mart seçimlerindeki ittifakına, dayanışmasına şahit olduk.

 

Bu ittifak Türkiye’deki kutuplaşmanın geldiği nokta açısından hem sevindirici hem de kaygı vericidir.

 

Türkiye’de Siyasi Partiler normal işleyen demokrasilerdeki gibi işlevlerin ötesinde bir misyon üstlenmişlerdir.

 

Her siyasi partinin anayasal zeminde faaliyet göstermesi, anayasa ve kurumlara bağlı olması, Devletin ve Milletin bölünmez bütünlüğü ve menfaati için çalışması gerekirken, Türkiye’de Cumhuriyet düşmanlığını ve bölücülüğü amaç edinen partilerin olması ve bu partilerin ittifak halinde bulunması toplumu keskin çizgiler ile ayırmıştır.

 

Siyasal İslam’ın temsilcisi AKP ile bölücü, Kürtçü partilerin ittifakının tehdit ettiği Cumhuriyet ve Ün iter yapının korunması ihtiyacı, MHP ve CHP tabanının dayanışmasını doğurmuştur.

 

Bu dayanışma, kısmen ve belki de kerhen Parti yöneticileri tarafından desteklenmiş olsa da, doğal refleks olarak ve isteyerek büyük ölçüde tabana yayılmıştır.

 

Gerek CHP’de gerek ise MHP’de bu dayanışmayı desteklemeyenler olduğu gibi seçim sonrasında da destekleyenler için her iki parti den de yoğun eleştiriler gelmesi normaldir. Partizanlık ve ideolojik saplantıların Milli Menfaatlerin üstünde tutulması alışık olduğumuz bir tavırdır.

 

MHP yönetimi Ankara ve İstanbul’da tercih ettiği adaylar ile CHP’ye üstü kapalı destek vererek tabandaki ittifakının önünü açmıştır.

 

MHP’liler açısından bu tercihler eleştirilecek bir siyasi hata olarak görülebilir, ancak unutmamak gerekir ki bu seçimler AKP’nin politikalarına ve yolsuzluklarına karşı birlikte hareket edilmesi gereken referandum niteliğindeydi.

 

AKP’nin Laiklik, bölücülük, etnik Milliyetçilik ve Atatürk karşıtlığı politikaları karşısında oluşturulması gereken Milli cephe ihtiyacı bu seçimlerde kısmen de olsa başarılı olmuştur.

 

CHP’nin ne kadar Milli olduğu konusu tartışılabilir. CHP içerisinde ki bölücü ve cemaatçi çevrelerin varlığı tabanda ki bu dayanışmaya engel olmamalı.

 

CHP ve MHP tabanı siyasi kaygıdan ve partizanlık taassubundan uzak, Milli birlik ’ten yana bir tavır sergilemiştir.

 

Bu dayanışmaya Türkiye’nin ihtiyacı vardır. Kutuplaşma ve ayrışmanın bizzat AKP tarafından yönlendirilmekte ve teşvik edilmekte olduğu bir ortamda başka ayrışmalar ancak AKP’nin işine yarayacağı gibi Türkiye’nin geleceği açısından da sağlıklı neticeler vermeyecektir.

 

Siyasi Partilerin birer düşman gibi algılanmasının iç barış açısından ne kadar tehlikeler yarattığını geçmişte çok acı örneklerle gördük.

 

Bu günkü durum daha da vahimdir.

 

AKP, her politikasını sorgulamadan biat eden bir kesim yaratmış ve bunu Din adına yaptığına inandırmıştır.

 

Kontrol ettiği partililerini birer asker gibi görmekte ve iktidarının devamı için her türlü çılgınlığı yapacak zihniyettedir.

 

AKP seçmeni de dâhil, tabanda oluşan ve Milli değerlere karşı hassasiyeti olan her kesi bu tuzağa düşmemesi için uyarmak ve dayanışmaya destek vermesini sağlamak gerekir.

 

Bu dayanışma önümüzde ki Cumhurbaşkanlığı seçimleri açısından da çok önem arz etmektedir.

 

**

 

30 Martseçimlerinin bir referandum olarak halka sunulduğunu ve bu referandumu AKP’nin kaybettiğini önceki yazımda belirtmiştim.

 

Mahalli idareler seçimi olarak ve partilerin aldığı oylar açısından değerlendirdiğimizde:

 

MHPseçimlerin en başarılı partisi olmuştur.

 

AKP birinci parti olmasına rağmen 2,5 milyon oy kaybetmiş, CHP, MHP seçmeninin desteğine rağmen ancak oylarını koruyabilmiştir.

 

MHP ise oylarını 2,5 milyon arttırmıştır.

 

Özellikle Ankara ve İstanbul’da ki aday tercihi ile kaybedilen oyları da düşünürsek MHP’nin daha fazla oy almasının mümkün olduğu görülecektir.

 

MHP’nin bu başarısı öncelikle saha da çalışan partililerin başarısıdır.

 

İstanbul’da bir iddiası olmamasına rağmen seçimlerin favorisi gibi çalışan İlçe teşkilatları ve Adayların gayreti MHP açısından gelecek için umut vericidir.

 

Ancak MHP’nin İstanbul için ivedi olarak proje üretmesi gerekmektedir. Bütün çabalara rağmen İstanbul’dan gelen düşük oylar Ülke ortalamasını düşürmektedir.

 

Birçok olumsuzluklara rağmen MHP’nin oylarındaki artışın iyi tahlil edilmesi gerekir.

 

MHP yönetimi başarıyı tümüyle sahiplenip yönetimin başarısı diye değerlendirmemeli.

 

Ülkedeki kutuplaşmanın getirdiği tedirginlik, AKP’nin Doğuda ki politikası sebebiyle bölünme endişesi, Laik, Cumhuriyetçi ve Vatansever kişileri MHP’ye yöneltmiştir.

 

MHP Merkez sağın en önemli adresi ve Ülkenin teminatı olarak görülmektedir.

 

Bu teveccühün MHP’yi iktidar yapacak seviyeye ulaşması için Genel Merkez yöneticilerinin daha önce dile getirdiğimiz eleştirilerimizi de dikkate alarak MHP içerisinde ki dargınlık ve kırgınlıklara son verecek bir birlik ve bütünlük sağlaması gerekir.

 

Esen kalın.

 

https://twitter.com/MurtezaOzturk

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mürteza ÖZTÜRK Arşivi