- Marmaralı, Yalova'lı, Elmalık'lı...

- Eğitimci , Siyasetçi , Öğretmen...

- CHP 2018 Cumhurbaşkanı adayı...

Muharrem İNCE, CHP'nin  dışlanan siyasetçisi. Ne kadar suskunluğunu koruduysa da partisinden adım adım uzaklaştırıldı.

Yükselişi gibi düşüşü de hızlı oldu. CHP'nin Baykal gibi, Önder Sav gibi, Canalioğlu gibi gözde siyasetçileri iken türlü kumpaslarla ve parti içi oyunlarıyla siyaset sayfalarından silinen değerleri oldu.

70 yıldır iktidara gelmelerinin tek sebebi, seçmenleriyle kim buluşuyor ve yükseliyorsa, CHP yönetimi duruma el atıyor ve iktidar partisinin önünü açıyor.

Geriye dönüp bakarsak, Muharrem İNCE, Mustafa SARIGÜL, Deniz BAYKAL gibi bir çok siyasetçiyi yükselirken yok eden CHP yönetiminin "Akıl olmayan" adamları ve gruplarını  hemen aktif hale geçirip bu yükselişe dur dedirtiyorlar.

Deniz BAYKAL kaset olayları ile, Mustafa SARIGÜL rüşvet ve agresif hareketleriyle, Muharrem İNCE, Cumhurbaşkanı adaylığıyla siyaset sayılarına gömüp gittiler.

Bu siyasetçiler, dışlandılar, iftiraya maruz kaldılar ve itibarsızlaştırılarak yok edildiler.

Muharrem İNCE, öğretmen bir grubun içerisinden, Yalova'dan TBMM'ye Milletvekili olarak seçildi. Partisi içinde kısa zamanda hitap şekli ve güven veren konuşmalarıyla yükselişe geçti. 

Bu yükseliş aslında inişinin başlangıcı oldu. 2002-2015 yılları arasında yapılan tüm seçimlerde CHP'den Yalova milletvekili olarak meclise girdi. CHP grup başkanvekiliğine kadar yükseldi.

2014 tarihinde gerçekleştirilen 18. CHP olağanüstü kurultayında Kılıçdaroğlu'na kaybetti. CHP'den 2018'de Cumhurbaşkanı adayı oldu ve %30,8 oy alarak seçimi kaybetti.

CHP'de doğru siyaset yapan ender siyasetçilerden biriydi. Muharrem İNCE, CHP siyasi tarihinde İnönü'den sonra en büyük darbeyi vuran siyasetçi Kılıçdaroğlu'dur.

22 Mayıs 2010 tarihinden bu yana genel başkanlığını yaptığı CHP'nin girdiği tüm seçimleri kaybeden en mağdur başkanıdır. Parti içinde önüne kim çıkarsa çıksın her türlü oyunları ile galip gelmesini bilen Kılıçdaroğlu, Reis karşısında hep kaybetti. Kaybettiği tüm seçimlerden sonra da kazanan kendisi olduğunu ifade etti. Evet kazanan CHP olmadı Kılıçdaroğlu oldu.

Hedefi sadece ve sadece kendi partisi içindeki ki konumunu sağlamlaştırmaktır. Onun iktidar gibi bir derdi olmadı ve olmayacakta. Evet Muharrem İNCE bu yükselişin bedelini ağır ödedi.

Muharrem İNCE, 2002'de ki seçimlerde meclise CHP Yalova milletvekili olarak girdi. Eğitim konusunda mecliste çalışmalarda bulundu.

Meclis Milli eğitim komisyonun da yer aldı. Özellikle, "İmam Hatip lisesi" mezunlarının üniversiteye giriş sınavında düşük katsayı uygulamasını kaldırmak üzere meclise sunulan önergeye karşı çıktı.

Eğitimci olan ve eğitimde eşitlikten bahseden İNCE ve CHP zihniyeti yine kimseyi yanıltmadı. İnce'nin hedefi imam-hatip liselerinin önünü iyice kapatmaktı. Her fırsatta imam hatip liselerini eleştirip onların önünü kapatma mücadelesi vermiştir.

AKP bin yerine getirmek istediği "zorunlu din eğitimine"de karşı çıkarak dersin seçmeli olmasına onay vermiştir. O dönemde sonunu hazırlayacağı Kılıçdaroğlu'na destek verip Sayın Baykal'a karşı Savaş açtı.

Baykal'ı bir kaset ile siyasetten uzaklaştıran zihniyete destek vermeye devam etti.

Kılıçdaroğlu parti içinde girdiği tüm seçimleri kazandığı gibi, Sayın İnce'yi de partiden ince ince yollamanın planlarını yaptı.

CHP'nin 2018 Cumhurbaşkanı adayını açıklayan Kılıçdaroğlu İnce'yi açıklarken bile kameralar karşısında ve dolu salonda "Gel bakalım Sayın Muharrem İnce" demesi bile İnce'yi desteklemediğini ve kaybedeceği seçimle İnce'den kurtulduğunu göstermek ince bit olanıydı.

Sayın İnce, o adaylığı  kabul etmeyerek, yükselen grafiğine bir yenisini ekleyip bugün CHP'nin başında olacak isimdi. İktidar partisini seçim de zorlaya bilecek bir konumda olabilirdi. Siz zannetmeyin ki CHP'nin yerel seçimlerde zafer kazandığını? Hiç bir belediyeyi kazanamayacaktı.

Arkasına HDP'yi alıp yerel seçimlerde başarılı olduğunu ve zaferle çıktığını düşünen CHP ve zihniyetinin sonun başlangıcı olduğunun bir göstergesiydi.

Sadece tek başına girip bu seçimlerde de hüsrana uğramamak HDP'nin blok oyları olan %10 ve büyük şehirlerde bu oranın daha da yükseleceğini düşünerek PKK sevgilileriyle aynı safta yer tutması düşündürücü olduğu kadar tehlikede olmuştur.

Bugün CHP'nin  ve İnce'nin geldiği nokta ortadadır. İkisi de kaybetmiştir.

Sadece koltuk sevdalısı Kılıçdaroğlu ve ekibi kazanmıştır. Asıl tehlike CHP'de Kılıçdaroğlu'dur. Parti içinde kim yükseliş trendine girerse Kılıçdaroğlu kılıcını çekip hemen boyunu kısaltıyor ve İnce ince doğrayıp, hedefine tam isabet ettiriyor.

Sayın İnce de bu durumda ve aynı muameleyle karşılaştı. Yok oldu, yok edildi. Siyaset arenasında hafızalarda "Gel bakalım Sayın İnce" olarak yer aldı. Sayın İnce, bu saatten sonra parti kursan da,  grup kursan da nafile.

Bir konuşman da, Kılıçdaroğlu'na Reis karşısında seçimleri sürekli kaybettiğini çok güzel ifade ettiğin gibi; "Seni her seçimde yenmiş, çıkmışsın yenmiş, çıkmışsın yenmiş, yenmiş de yenmiş, yenmiş de yenmiş..." söylediğin gibi seni siyasette hiç unutulmayacak bir konuma getirdi.

Parti içinde Reis karşısında alınan tüm seçim yenilgileri o en doğru biçimde ifade eden ve Kılıçdaroğlu'na bunu her defasında hatırlatan, partinde öz eleştiri yapan tek siyasetçi olarak gönüllerde yer tuttun. Bir AKP sözcüsü gibi Kılıçdaroğlu'na muhalefet oldun.

Buda senin bu partide tutunamamana neden oldu. Kılıçdaroğlu partisi içinde kurt politikacı ama seçimlerde arkadaşlarını hiç düşünmeden harcayan bir kişilik. Senide Reis'in karşısına çıkararak; kaybetmiş olduğu seçimlerin bedelini sana ödetmek ve seni de bu yenilgiyle siyaset sahnesinden indirmek için güzel bir hamle idi. O defalarca kaybetti ama sen en son kaybettigin için bomba elinde patladı ve bedeli sen ödedim.

Sayın İnce, senin parti için tüm direnişlerin, doğruları korkmadan söyleyen kişiliğin, Kılıçdaroğlu ve ekibini rahatsız eder. O yalan söyleyen ve anlık söylediği yalanı unutan bir kişilik.

Onun ekibinde olman için "balık hafızalı" olman gerekmektedir. Senden onlara karşı iyi bir muhalefet olur. Son seçimlerde senin fişini çekerek siyasi hayatına son noktayı koydu.

Bu Kılıçdaroğlu'nun hamlesi değildir tabi. Onun "Akıl olmayan, onu kullanan kişilerin" fikridir.

Kılıçdaroğlu Ak Parti için bir şanstır. Muhalefet ne zaman güçlendiğin de Reis'ten emir almış gibi çalışmakta ve o yükselen muhalefeti yok etmekte üstüne yoktur. Seçimlerden sonra da görevini layıkıyla yapmışçasına, seçimin galibi benim diyebilmektir.

Bu muhalefet konusunda Kılıçdaroğlu'nun eline dünya üzerinde su dökecek bir siyasetçi yoktur.

Sayın İnce sakın üzülme, CHP'de her dönem bu siyasi ahlaksızlık olmuştur ve olmaya da devam edecektir. CHP'de tek kusursuz lider olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür. Ondan sonra partiye başkan seçilen siyasiler her dönem partisine ihanet etmişlerdir. Küstürülen o kadar çok partili vardır ki sen bunlar içerisinde tek parça değilsin.

Nerde Baykal, nerde Ender Sav, nerde Canalioğlu, nerde, nerde... 

Belki CHP ye lider olamadın ama olsaydın da sonuç Reis karşısında değişmeyecekti. Sende defalarca seçim kaybeden bir lider olarak anılacaktın.

İyi tarafından bakman gerekirse Reis tarafından bir yenilgiyle siyasette onurlandırıldın. Mutlu olman gerek sayın İnce.  Reis'e karşı kaybetmekte onurdur.  Kısacası bu CHP'den muhalefet bile olmaz iken,  bu CHP'den ülkemi yönetebilecek kadrosu bile olmaz iken, bu CHP'den Misak-i Milli sınırlarımıza ihanet eden bir yönetim var iken, bu CHP'den ne yazık ki "

Vatanın bölünmez bütünlüğüne ihanet eden kadro ve yandaşları var iken, sen ve senin gibi siyasilerin tek kalemde harcanması kamuoyunu şaşırtmamıştır.

O yüzden ya Sayın Sarıgül gibi acele et ya da Sarıgül ol.

Vesselam...