Erkan MACİT

Erkan MACİT

'Psikotronik Savaş' üzerine...

'Psikotronik Savaş' üzerine...

"Psiko-terörizm" terimi, Moskova Anti-Psikotronik Merkezinden Rus yazar N. Anisimov tarafından yazılmıştır. 

Anisimov'a göre, psikotronik silahlar "bir erkeğin beyninde depolanan bilgilerin bir kısmını almak için hareket eden silahlardır. 

Adamı kontrol etmesi için gerekli bilgiler, gereken seviyeye getiren bir bilgisayara gönderilir ve değiştirilen bilgi daha sonra beyine geri yerleştirilir. 

"Bu silahlar akla karşı halüsinasyonları, hastalıkları, insan hücrelerinde mutasyonları, "zombileri" ve hatta ölümü tetiklemek için kullanılır. 

Cephaneliğe VHF jeneratörleri, X ışınları, ultrason ve radyo dalgaları dahildir.

Rus Ordusu Binbaşı I. Çernişev, Orienteer askeri dergisinde yazdığı makalede 1997 yılının şubat ayında, "psy" silahlarının tüm dünyada geliştirilme aşamasında olduğunu iddia etti.

Chernishev'in (hepsi prototip olmayan) belirttiği belirli silah türleri:

* Telefon hatları, TV, radyo ağları, besleme boruları ve akkor lambalar yoluyla gönderilebilen güçlü bir elektromanyetik yayılım üreten bir psikotronik jeneratör.

* 10-20 Hertz bandında çalışan tüm canlıları tahrip eden infrasonik bir salınım oluşturan 10-150 Hertz bandında çalışan otonom bir jeneratör.

* İnsanlara aynı uygulanabilirliği olan merkezi sinir sistemlerini felç etmek için tasarlanmış bir sinir sistemi üreticisi.

* Bir enstitünün geliştirdiğini iddia ettiği ultrason yayılımı. Ultrasonik yayını kullanan cihazların, cilt üzerinde iz bırakmadan, kansız dahili işlemleri gerçekleştirebileceği farz edilmektedir. Chernishev'e göre öldürmek için de kullanılabilirler.

* Gürültüsüz kasetler. Chernishev, Japonların bilinçaltı tarafından algılanan kalıpların müzik üzerine infilak frekanslı ses kalıpları yerleştirme yeteneğini geliştirdiğini iddia ediyor. Ruslar alkolizm veya sigara içmeyi tedavi etmek için bilgisayar programcılığı ile benzer "bombardıman" kullandığını iddia ediyor.

* 25. kare efekti, yukarıda belirtildiği gibi, bir film makarasının veya film çekimlerinin her bir 25. çerçevesinin, bilinçaltı tarafından toplanan bir mesajı içerdiği bir tekniktir. Eğer işe yararsa, bu teknik muhtemelen sigara içmeyi ve alkolizmi engellemek için kullanılabilir.

* Bir trans veya depresyona neden olmak için kullanılan tıbbi preparatlar olarak tanımlanan psikotropikler.

"Yavaş hareket eden mayınlar" olarak adlandırılırlar, bir politikacının yemeğine ya da bütün bir şehrin su kaynağına atılabilirler. 

Belirtileri beyinde baş ağrıları, sesler veya komutlar, baş dönmesi, karın boşluklarında ağrı, kardiyak aritmi ve hatta kardiyovasküler sistemin tahribatıdır.

(Kardiyovasküler sistem; Vücudumuza oksijen götürmek için kanı kalbimizden ciğerlerimize, oradan da tüm vücudumuza taşır.)

Kıyamete yakın alametlerde Deccal merkezi bir rol oynamaktadır.

Ülkemiz 9.0 şiddetinde bir depremle vurulursa ne olacağını hayal edebiliyor musunuz?

New York şehri teröristlerin saldırdığı bir atom bombası tarafından yok edildiğini? 

III.Dünya Savaşı Ortadoğu'da patladı.

Bankalar ve borsaların çöktüğünü? 

Dünya dışı varlıkların Dünya’yı istila ettiğini? 

Ve aniden Mesih kendini dünyaya sunar ve hepsi çok kısa sürede olur.

Hayal edebilirsiniz! 

Dünya güç yapısı, Yeni Dünya Düzenini getirecek şeylerin bir kısmını veya tamamını gerçekleştirebilir ve gerekirse yapar.

HAARP Projeleri kapsamında bir proje daha. Blue Beam Project Mavi ışık projesi.

İnsanları manupule etmeninin şeytani planlarından biri daha gerçekleştirilme aşamasında.

Gökyüzüne bakan bir adam gördünüz, sonra bir kişi daha bir baktınız herkes şaşkın gözlerle, ağzı bir karış açık gökyüzüne bakıyor. 

Ne yaparsınız? 

Doğal olarak sizde gözlerinizi gökyüzüne çevirirsiniz. 

Peki. Orada Hazreti İsa’yı görseniz. Kollarını açmış, iki yanında melek. Tabi bu durum her inancın kendi inandığı kutsalına ve o bölgedeki halkın diline göre yapılacak. Hatırlarsınız youtube platformunda Kabe’ye inen melek görüntüsü var ve o sırada orada olan herkes bu duruma şahit olmuştur. 

Mescidi aksa da görülen bir nur topu şeklindeki küre var tabii bir de. 
Brezilya da Hazreti İsa tasvirli bulut da ortaya çıkmıştı ve görenler hayret etmişti.

Peki ya korkunç bir görüntü olsa, bir uzaylı saldırısının az sonra başlayacağına dikkat çeken bir ufo mesela. 

Ne yapardınız?

Görüntü almak için birbiriyle yarışan gazeteciler, kameramanlar. Son dakika haberlerinde neler seyredecek insanlar? 

Televizyonlar, gazeteler neler yayınlar?

Az evvel herkes tarafından ayan beyan görünen gökyüzündeki görünümlere toplumun reaksiyonu ne olur?

İşte!

Mavı ışık/ Blue beam projesi, bunları tasarlamanın peşinde. Yani toplumun algılarıyla oynamanın peşinde, sınırsız insan gücü ve bütçeye sahipler.
Uzayda bulunan Nasa uydularıyla yapmaya çalıştıkları şey: Oradan yönlendirilen projektörlerle gökyüzümüzü adeta bir sinema penceresi olarak kullanarak, istedikleri şekilleri, dünyanın her yerinde ve her dilde ve son derece inandırıcı olarak göstermek ve bu sayede toplumları kontrol altına almak.

Serge Monast adlı bir gazeteci, 1994te bu olayın bir kısmını su üzerine çıkardıysa da,  bir sene sonra hapse gönderildi ve orada kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti.

Subliminal mesaj vermekte son derece başarılı olan medyanın aklımızı saçma sapan reklam ve propaganda filmleriyle manipüle etmeye çalışması, bu projenin sadece hazırlayıcı basamağıydı. Şimdi işin çıtası bir hayli yükseltilecek. 

Göklere kadar!

Göğü bir sinema perdesi gibi kullanarak algılarımızla oynamaya yeltenmeleri yetmiyormuş gibi, gönderilecek sinyallerle de beynimizin içinde konuşuyormuş hissi verecek bir telepatik ses oluşturmaya çalışmaları da ayrı zalimlik!

Uzay boşluğundaki uydular dünyadan kontrol ediliyor. 

Aslında hologram teknolojisi sayesinde bu uygulanıyor. Optik yanılsamalar yaratılıyor ve her biri işinin ehli bir sürü kişi bu işin içinde. Her figür öylesine inandırıcı görünmeli ve her dilde kusursuz konuşmalı ki; inanmayan kalmasın.

Beklenti kaos! İnsanlar panik halinde kaderlerini bu adamların eline bırakacak! Amaç bu!

Zaten düsturları Ordo Ab Chao "kaostan gelen düzen" manasındaki ibranice cümle. 

Önce, dini ve toplumsal yaşamı derinden etkileyecek şeyler gösterecekler. Kutsal olan ne varsa hepsini çarpıtacaklar! Öyle ki, inançlı ve bilge insanlar yalnızlaştırılacak ve ne yapacaklarını bilemez hale getirilecek. Toplum aptallaştırılacak bu görüntüler ve seslerle. Daha sonra, uzaylı motifi kullanılacak. 

Gökyüzünde görülecek uçan dairelerin üzerimize saldıracağı izlenimi verilecek. 3 boyutlu, muazzam optik hologramlar o kadar inandırıcı olacak ki; muhtemelen kalbi zayıf kişiler daha orada hayatını kaybedecek. Geriye kalanlar, onlara ne söylenirse onu yapmak zorunda bırakılacak. En sonunda altın vuruş yapılacak!

Ve tabi bir kahraman çıkacak ortaya! 

Herkesi kurtaracağına inandırılacak bir kahraman ve insanlar kayıtsız şartsız ona teslim olacaklar. 

Aslında bu suni kahramanın arkasında olanlara. 

Bu projeyi hazırlayan ve hazırlatanlara. 

Onlar kim mi?  

Bu da soru mu şimdi?

Cevabı zaten Netflix Mesih isimli dizi ile verdi aslında. 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erkan MACİT Arşivi