-Fransa'nın başkenti Paris'in güneyinde dört vagonunda raydan çıktığı kazada 6 kişi öldü. 
-Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da iki trenin kafa kafaya çarpışması sonucu 1 kişi öldü.
-Almanya'nın Frankfurt şehrinde iki trenin çarpışıp raydan çıktıkları kazada 3 kişi öldü,
-Yunanistan'ın güneyindeki Argos şehri yakınlarında tren raydan çıktı; 1 kişi öldü.

-İsviçre Alplerinde turistleri taşıyan tren raydan çıktı: 1 ölü.
…

-Etiyopya’da, bir geçitte raydan çıktıktan sonra devrilen trende 392 kişi öldü. 
-Pakistan’ın güneyinde meydana gelen tren kazasında 307 kişi öldü. 
-Angola’da bir trenin raylardan çıkması sonucu yaklaşık 300 kişi öldü. 
- Hindistan’da 2 trenin çarpışması sonucu 350 kişi öldü.
- İran’da, akaryakıt ve kimyasal madde yüklü bir trenin raydan çıkarak infilak etmesiyle 300 kişi öldü

Bu istatistikler kazalar sonucu gelişmiş ülkeler ile geri kalmış ülkeler arasındaki farkların delilidir.

Bizim ülkemiz de olan kaza sonucunda rahmete erenlerin oranlarına bakarsa ikisinin arasında kaldığımız kesin.

İşte bu yüzdendir belki de bize gelişmekte olan ülke diyorlar.

Gelişmiş ülke ile gelişmemiş ülkeler arasındaki farklar;

-Doğum- ölüm oranlarında

-Okur-yaza oranlarında

-Şehirleşmede

-Teknolojide

-Bilimde sanatta

-Ekonomi de

Ve hatta tahıl tüketiminde bile farklıdır.

İki kesim arasında dağlar kadar fark vardır.

Örneğin; tren kazasında gelişmiş ülkelerde 1 kişi, geri kalmış ülkelerde 300 kişi ölüyorsa aradaki fark 1’e 300 kadardır.

Gelişmiş ülkeler ile gelişmemiş ülkelerin kazalar sonucu davranışları da farklıdır.

Örneğin;

Gelişmiş ülkeler; kazanın sonucuna bakmaz, sebeplerini irdeler.

Gelişmiş ülkeler; kaza sonucu baş sağlığı dilemekten çok, sorumlu başları araştırır.

Gelişmiş ülkeler; kaza sonunda enkaz kaldırma ile övünmez, nerede hata yapıkta 1 insanımız öldü diye kıyamet koparır.

Çünkü; gelişmiş ülkelerde KAZA denen bir şey yoktur… ihmal vardır, hata vardır, sorumluları vardır sorumlular içte , dışta orada burada aranmaz direk yönetimde aranır.

Çünkü; Gelişmiş ülkelere insanın yaşa hakkı kamudan da, devletten de büyüktür.

Çünkü; Gelişmiş ülkeler patendi bize ait olan   ‘insanı yaşat ki,  devlet yaşasın’ şuaranı dile değil hayatın ta kendisine uyarlamışlardır.

…

Bir ülkenin gelişmişliğinin en önemli göstergesi olaylar karşısında toplumunun gösterdiği tepki, tavır ve vicdan patlamasıdır.

Sorar, sorgular, cesur olur.

Bir felaket karşısında ikiye, üçe beşe bölünmez birlik olurlar hakikati tek ağızdan haykırırlar.

Bu yüzden o ülkelerde bir kaza sonuç raydan çıkan sadece tirendir.

Son tren kazası bir kez daha gösteriyor ki,  biz de raydan çıkan sadece tiren değil

-Yandaş olmak karşıt olmak raydan çıkmış,

-Siyaset, ticaret, ibadet raydan çıkmış,

Kısacası; İnsanlığımız, VİCDANIMIZ raydan çıkmış.

Kardeşim ortada bir kaza yok!…

Ortada göz göre göre cinayete davetiye var.

Neymiş efendim kazaya sebebiyet; ‘DRAY’ mış!

Yani rayın trenle bağlantısının kesilmesi demektir.

Ey ayağını yürürken yerden kesemeyen insan sen nasıl DRAY suçuna mahal verdin.

Hani senin mühendisin,  mimarın, bilim adamın?

Ne trende suç var, ne raylarda ey insan sen de suç var.

Üç kuruş daha para kazanacağım diye, hızlı terene bataklıkta yol veren ey oradki insanlar  ‘İNSAN’ asıl raydan çıkan sensin.

Hangi mühendissen, hangi firmaysan, bu yetkiyi kimden almışsan, seni kim denetlememişse her kimseniz, nerede iseniz o raylar inşallah adalet o rayları sizin müsait bir yerinize döşensin…

Anlıyorum ;  insanın yanılma payı da olabilir, hata da yapmış olabilir ulan o  zemine ray döşeyecek kadar da aptal olunmaz, yok aptallık değilse bu şerefsizlikten başka nedir?

Tekrar ediyorum!

Raydan çıkan tiren değildir…

Raydan çıkan;  akılını, şerefini, haysiyetini, onurunu, görev ve sorumluluğunu üç kuruşa dev şirketlere pazarlayanlardır.

Onların da üzerlerinden inşallah adalet treni geçer birgün.

Bu kadar sert niye mi yazdım?

Ne diyordu Orhan Veli

"Bir tren sesi duymaya göreyim
İki gözüm,
İki çeşme" …

haa işte o iki çeşme hatırına yazdım.