Mürteza ÖZTÜRK

Mürteza ÖZTÜRK

Soma ve Kapitalizmin ölüm kuyuları…

Soma ve Kapitalizmin ölüm kuyuları…

Soma…


Bir avuç kömür uğruna yüzlerce insanın hayatını alan, binlerce insanın hayatını karartan ölüm kuyularının bir diğer adı Soma…


Vahşi Kapitalizmin doymak bilmeyen işkembesi gibi kap kara kuyuların insanları yuttuğu kömür madenleri.


Helal lokma için ölüm kuyularına inen insanların ekmeğine el uzatacak kadar kirli elleri yetmiyormuş gibi, Kanlı ellerini gördüğümüz kapitalizm.


Bir lokma ekmek için ölümü göze alan, elini aslanın midesine sokmak zorunda kalan onurlu, gururlu insanların yaşadığı yer Soma…


Ve üç kuruş daha fazla kazanmak için insanlığını unutan, Kara kömürü İnsan hayatına tercih eden Patronlar.


İhmal, Tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu yitirilen Canlar, sönen Ocaklar…


**


Soma, Türkiye’de yaşanan sosyal, siyasal ve ekonomik kaosun boyutlarının ne kadar vahim olduğunu bir kez daha gösterdi.


Ölüm kuyularında kaç kişinin olduğu, kaç kişinin hayatını kaybettiği bile belli olmayan bir keşmekeşlik var Soma’da.


Facianın 5. Günü olmasına rağmen hala kurtarılmayan ve akıbeti belli olmayan yüzlerce işçi toprak altında ölüm kuyularına gömüldü.


Türkiye’de bilim ve teknolojiye inanmak gibi bir medeniyet yerine kaderciliğe inanan bir iktidar var.


Maden kazalarında ki ölümleri “Bu işin fıtratında var” diye açıklayan bir siyasi iradenin “Kader” vurgusu ile insanların Dini duygularını istismar etmesi, beceriksizliğini İslam örtüsü ile kapatmaya çalışma gayretidir ki, bu çok daha vahimdir.


Aynı kaza Amerika ve Çin’de olunca kadere teknoloji engel oluyorsa bu kader değildir.


1907 yılın Amerika’sından değil, günümüz Amerika’sından örnek vermek ve bu faciada ki sorumluluğu kabul ederek gerekeni yapmak yakışırdı Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına…


2023 hedeflerine 1907 teknolojisi ile gidilmez.


Bu gün Amerika’da 1 milyon ton kömür başına düşen ölüm oranı 0,22, Çin’de 1,07,  Türkiye’de ise 7,22 dir.


2013 yılı Ekim ayına kadar son 40 yılda Almanya’da madenlerde hiç ölüm yaşanmamış, Ekim 2013’de 3 kişi hayatını kaybetmiştir.


Bu tür kazalar her yerde olur.


Ancak alacağınız önlemler ile kazanın vereceği zararı asgariye indirmek mümkün.

Siz bu önlemleri almayacaksınız, Yüzlerce insan hayatını kaybedecek ve siz bunu “Kader” diye izah edeceksiniz…


Literatürde "İş kazası diye bir olay vardır" diyerek sorumluluktan kurtulamazsınız, Unutmayın ki.

Literatürde "İş güvenliği diye bir kavram" da vardır.


Kader olsaydı Amerika’da ve Çin’de ve Almanya’da yüzlerce işçi hayatını kaybederdi.


Kader sadece biz Müslümanlara ait bir yazgı mı?


**


Soma yüzlerce evladına ağlarken, bütün Türkiye ve Dünya bu acı için gözyaşı dökerken, Soma’da yaşanalar ölümler kadar acı ve dehşet verici oldu.


Acılarına ortak olmak için gittiğimiz insanları tekme, tokat dövmek hangi inanca, hangi kültüre sığar?


Orada ki insanların acı ve öfkelerini dindirmek, yararlarına merhem olmak herkesten önce sizlerin vazifesi olmalıydı.


Yerde yatan ve yakınını kaybetmiş birine tekme atarak veya size tepki gösterenleri yumruklayarak o insanların yüreklerini daha çok yaktığınızı biliyor musunuz?


Nerde de kaldı Devlet’in babalığı?


Devlet adına Soma’ya gidenlerin sokak kavgası görüntüleri bizim tarihimiz de ilk defa şahit olduğumuz ve unutamayacağımız manzaralardır.


Türk Milleti bu kadar aşağılanmayı, hor görülmeyi hak etmediği gibi bunu toplumsal hafızasından da silmeyecektir.


Yüzlerce can kaybının ardından tek bir damla gözyaşı dökmeyenlerin, Türk olmayanlar için ağlama krizlerine girdiği görüntüleri unutmayacağı gibi…


**


Soma Türkiye’nin kanayan yarası olduğu gibi aynası da olmuştur.


Soma’da Kapitalizm ve Siyasal İslam’ın açlıkla terbiye etmeye çalıştığı ve köleleştirdiği insanlar Türkiye gerçeğidir.


Soma’da Siyasal İslam’ın oy, Kapitalizmin kazanç kapısı yaptığı insanlar ölüm kuyularında ölüme mahkûm edilmiştir.


Soma’da yaşanan olaylar Türkiye’de ki baskı ve şiddet rejiminin bir aynasıdır.



Hayatını kaybeden Emek şehitlerinin ruhları şad olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mürteza ÖZTÜRK Arşivi