Orhan KAŞIKÇI

Orhan KAŞIKÇI

Süleyman Soylu: Aslan doğuran anaya., Yiğit büyüten babaya

Süleyman Soylu: Aslan doğuran anaya., Yiğit büyüten babaya

Hz.Muhammet (S.A.V), Müslümanların saldırıya uğradığı bir şehri kurtarmak için sefere giderken, hemen yanında yürüyen ve “Bedrin Aslanı” olarak nam salan Hz. Hamza’ya şöyle sesleniyor. “Biraz yavaş yürü Ey hamza...! Yürüyüşün ÖLÜMÜ bile korkutuyor.”

    Kaç ana doğurur, kaç baba yürek verir, kuvvet verir bilemeyiz ama koca yürekli olduğu belli. Gücünü Anasından, atasından alan vatan aşığı Süleyman SOYLU. Gözüpek, korkusuz, ölümü korkutan  yürekli yiğit, bir vatan evladı.  Pkk ve pkk sevicilerinin, uyuşturucu baronlarının, fetö'cülerin korkulu rüyası. İşinin aşığı, eşinin göz bebeği, çocuklarının babası, devletimizin bekası süleyman SOYLU. 

    Süleyman SOYLU, nam-ı değer İçişleri Bakanımız. Toplumumuzun büyük bir kesiminin hayranlıkla izlediği politikacı. Bir bayram sabahı askerlerle Hakkari’de, Bir sabah bakıyorsunuz Sağlıkçılarımızla hastanede, bir sabah bakıyorsunuz Polislerimizle sokaklarda, bir sabah bakıyorsunuz deprem bölgesinde, sel bölgesinde... 100 yıllık Türkiye Cumhuriyeti’nde bu kadar aktif olan bir İç İşleri Bakanı görmedik. Amacı sadece milletinin huzurunu sağlamak olan, İç ve dış düşmanlardan, saldırılardan, milletini korumak olan bir bakan. Onun bu çalışma ve görev aşkı bazı kesimleri çok rahatsız etmiş ki sürekli karalama içerisindeler. Hatta istifa ettiği gün bazı kanallar ve gazeteler “Bayram ilan edecek kadar” sevinmişlerdi. Özellikle Fox Tv, Halk tv, sözcü gibi...

    Onu sevmeyen kitle ortada; Pkk ve sevicileri, İp’ler, hdp’liler, Saadetçiler, Uyuşturucu baronları, vatanına her fırsatta ihanet eden şebekeler, CHP ve Kılıçdaroğlu ekibi.  Özellikle bu şahısların Sayın Soylu’ya bir bakışları var ki anlatılmaz. Bu şahıslara mecliste enson kimi görmek istersin diye sorsalar hiç düşünmeden “Sayın Süleyman SOYLU” derler. İnanım bana Reis bile demezler. Görevini layıkıyla yapan kişi veya kişiler dünyanın hiçbir yerinde sevilmezler. Sayın Soylu’da bunlardan bir tanesi. İçişleri Bakanı olduğu günden bu yana bu ihanet şebekeleri çok rahatsız. Çünkü Soylu; halkın içinden biri, mütevazi, TBMM'deki konuşmaları sokaktaki onu izleyen insanların sesi gibi. Haykırmaları, sinirlenmeleri Karadeniz'in hırçın dalgaları gibi kabarık. O durgunluğu ise yaz günlerinde tan ağarırken denizin dalgaları gibi masum, bir o kadar da merhametli...

 Nedir bu Sayın Soylu ile alıp veremedikleri bu ihanet şebekelerinin. Ne yapmış Sayın Soylu? Vatanına ihanet mi etmiş, yoksa vatanını çok mu sevmiş? Gelin bunlara cevap arayalım...

Evet bu ihanet şebekelerinin hepsine savaş açmış, rahat vermemiş, huzurlarını kaçırmış.

Pkk'ya dağları, kandili mezar etmiş. Kafalarını dışarı çıkaracak hal bırakmamış. Ülkemin içinde faaliyetlerini minimize ederek yaşama fırsatı vermemiş. Sadece dağ kadrosuyla değil, TBMM  içerisinde faaliyet gösterenleri, belediyeler de örgüt için çalışanları, dağ kadrosundakilere destek sağlayanları, çukurları kazdıranları, Pkk cenazelerine belediye araçlarını gönderenleri, belediye binalarını cephaneliğe çevirenleri, belediye sınırları içinde ki caddelere teröristlerin adını verenleri, tek tek tespit ettirmiş ve gerekli merciler tarafından birer birer cezalandırılmıştır. Tabi ki bunları yapan Bakan sevilmeyecek, nefret edilecektir bu ihanet şebekeleri tarafından. Bu ülke pkk ve sevicileri tarafından öyle zulümlere maruz kalmış ki hangisini anlatsam boş. Pkk’yı Mecliste kınamayan ihanet şebekeleri, Hdp adı altında Pkk’nın yasal uzantısı olan bu parti benim meclisimde ve benim paramla ihanetine devam etmektedir. Çocuklarımızı anne kucağından alıp dağlara çıkaran bu şebeke, ana kuzusu yavrularımızın, gözümüzden sakındığımız bebelerimizi, hasta olduklarında sabahlara kadar baş ucunda beklediğimiz göz nurlarımızı görmezden gelen bu ihanet şebekesinde ki tüm gruplara lanet olsun. HDP yi veya PKK'yı anladım da diğerlerini anlamakta zorlanıyorum. Saadet partisi, Chp, İp’siz nasıl bu ihanete alet oluyorsunuz? Nasıl bu ihanet şebekesinin yanında yer alıyorsunuz A-N-L-A-M-I-Y-O-R-U-M?  Çıkıp da PKK'yı lanetleyemiyorsunuz? Apo'ya terörist diyemiyorsunuz? Demirtaş gibi teröriste destek veriyorsunuz?  Demokrasiden, insan haklarından dem vurup geziyorsunuz? O kaçırılan çocukların ANNE’lerinin yanına bir kere gittiniz mi? Sayın İmamoğlu Kayyum atanan Diyarbakır’a koşa koşa gittin de bir annenin feryadına kulak vermedin. Birde çıkmışsın annelere ücretsiz otobüs olanağı sağlıyorum diyorsun. Bu nasıl vicdan bu nasıl demokrasi. Sizin anneleriniz İstanbul’dan başka yerde olmaz mı? Yazıklar olsun sisteminize. Bu caniliktir. Bu vatanı bölmektir. Bu siyaset değildir. Bu ülkemin bölünmez bütünlüğüne muhalefettir. 

Sayın Soylu; siz o bölgeye sık sık giderseniz oradaki ihanet şebekeleri rahatsız olacaktır. Ne zaman İhanet şebekelerinin ortağı olan partilerin oraya gittiğini hatırlamıyorum bile. Sizde gitmeyin Sayın Soylu. Bu kadar sık giderseniz halk sizi her defasında karşısında görüp ihanet edenleri yargılama yoluna gidecektir. Azıcık ara verin sayın Soylu yoksa Hdp ve ihanet şebekeleri ilk seçimde oraları kaybedecektir. Yazık değil mi? Yıllardır bu insanları zulme terk eden siyasiler, sömüren HDP ve sevicilerine yazık değil mi. Şimdi siz hükümet olarak “Arı foluna çomak soktunuz” bu şebekeler darmadağın oldular. Hükümet olarak o bölgeye yatırım yaparsanız; hastane, okullar, doğalgaz, beş yıldızlı hoteller, açık ve kapalı yüzme havuzları, üniversiteler...vb. yatırımlar yaparsanız olmaz sayın Soylu Olmaz! İşte bunların korkusu da bu...  Deniz bitti artık. Siz “Kürtler ve Aleviler bu ülkenin çimentosudur” derken onlarda “Demir”inde “HÜKÜMET” olduğunu hesapladılar Sayın Soylu. Artık terörle bu siyaseti güdemeyeceklerini de anladılar. Yaz demiyor kış demiyor operasyonlar devam ediyor. Ülkemizde ki terörist sayısının 52 ye düştüğünü ve teslim olanların sayısını da 230 olduğunu düşünürsek bu iş tamamdır. Ha unutmadan birde “Bu kış onları da mağaralarında rahat bırakmayacağız” dedin mi? İşlem tamamdır. 

Hükümetimiz devletimiz için bunları yaparken muhalefetin rahatsız olmasının sebebi ortadadır. Bu ülkeye yeniden istiklal marşı yazdırmak çok zor artık, atı alan  üsküdarı geçti çoktan. Bu şer odakları, bu uyuşturucu baronları, bu pkk ve pkk sevicileri, bu bay Kemal ve tayfası, bu feto'cü kahpeler; artık yorulmadınız mı? Bu millet her dönem tarih yazar. Bu millet vatanı için f-16 lara kafa tutar. Bu millet tankları elleriyle durdurur. Bu millet canını vatanı için seve seve feda eder. Evdeki eşini,çocuğunu, annesini veya akrabasını düşünmez. Tarih boyunca bu millet her kuşağa dersini vermiştir. Talas’da, Dandanakan’da, Malazgirt'de, İstanbul’un fethinde, Çanakkale’de ve en son 15 Temmuz’da. Bırakın artık bu milletin yakasını. Bu millet ihanet şebekelerine ders vermekten bıktı ama siz ders almaktan bıkmadınız. Bırakın artık evinize dönün. Kimleri aramıza soktunuz sa kaybettiniz. Tarihim ihanet isimleriyle dolu. Sizde bu halkanın sonları değilsiniz. Amerikadan Kemal DERVİŞ geldi, içimizden Fetö çıktı, Apo'lar, Demirtaşlar, Kılıçdaroğulları vb geldi olmadı. Şimdilerde İmamoğlu’nu yetiştiriyorsunuz ama oda olmayacak.  Oda olmayacak bilesiniz. 

Sayın Soylu; bu şebekeleri bir bir ifşa ederken özellikle “Bataklık operasyonu’dan” bahsetti. Evet çok teşekkür ediyorum sayın bakanım. Evlatlarımızı, yavrularımızı devlet ve hükümet olarak bu kadar hassas olan bir konuda sürekli koruyup gözettiğiniz için. Dünyada artık uyuşturucunun yaşı hızla düşerken siz gecenizi gündüzünüze katıp bu baronlarla uğraştınız için. En az teröristler kadar tehlikeli olan bu konuda hassas davrandığınız için. Özellikle mücadele ederken okul önlerinde satıcıları yakaladığınızda “Ayaklarını Kırın” demeniz bu meseleye verdiğiniz önemi arz etmektedir. 

Kadın cinayetlerine verdiğiniz destek ve koruma çabanızda görülmeye değer. KADES gibi kadınlarımızı korumaya yönelik programınız içinde sonsuz teşekkürler. Çağımızın şiddet mağdurları; bacılarımız, analarımız, halalarımız, teyzelerimiz vb. hepsi bu dünyada yaşamayı hak eden birer biyerdirler. Hiç bir erkek onlardan üstün değildir. Unutmayalım her bayan bir anne veya anne adayıdır. O yüzden “Cennet annelerin ayakları altında” sözünü hiç ama hiç unutmayalım. 

Türkçe ezan, Türkçe Kur’an, şebi arus, başörtüsü bu ve buna benzer manevi değerlerimiz Türk Milletinin olmazsa olmazıdır. Bu ucuz siyasetler 70’lerde kaldı. Kimse bunlara daha itibar etmiyor görün artık. Bunlarla barışmadıktan sonra siz sadece zaman kaybedersiniz ihanet şebekeleri. Ayasofya Camii'nin yakasını bırakın artık. Hristiyan, Ortodoks, Musevi hatta Papa bile sizin kadar zorlanmadı burasının camii olarak tekrar açılmasına. Siz kimin “uşağısınız”bilinir, Rahat olun. Türkiye Cumhuriyeti top yekun büyüyor ve güçleniyor. Yardım alan değil yardım eden bir millet olduk. Amerika bize ambargo uygulayacakmış? AB bizi almayacakmış? Yunanistan Kıbrıs meselesinde  Akdeniz'de önümüze çıkacakmış? Azerbaycan'a yardım etmeyecekmişiz? Ya bunları geçin artık biz büyüdükçe tüm dünya ülkeleri bizden beklenti içine girecektir. 

Sayın Süleyman SOYLU, bütçe görüşmelerinde bu ihanet şebekelerine, meselelerin cevabını misliyle verdi.  PKK’yı kınayamıyorsunuz? dedi, Demirtaş’a, Apo’ya, destekçilerine, işbirlikçilerine, Belediye başkanlarına (Yerlerine kayyum atananlar), Karayılana, CHP ve HDP partisi içinde ki tecavüzcülere hepsine “Teröristsiniz” dedi, Vekillerinize “Tırnakçısınız” dedi, Ülkemizi “Yunanistan’a veya Avrupaya şikayet etmeniz” bize sökmez dedi, “Haysiyetsizler” dedi hem de üç (3) kere dedi, “Bu çocukların hesabını vereceksiniz” dedi, “PKK nın kölesi olmuşsunuz dedi, “Oh olsun” dedi, “alçaklar,alçaklar,alçaklar” dedi, dedi de dedi. Susturamadı ihanet şebekeleri (HDP-PKK, Saadet Partisi,CHP ve İP)  Sayın Soylu’yu. Masalara vurdular, bağırdılar ama nafile.  Konuşan halkın içinden gelen halkın adamıydı. Vatanına milletine sadık bir yiğitti. Televizyon başında izleyen insanların konuşmalarını aynen aktardı Soylu. Yüreğimiz biraz olsun soğudu. Eren Bülbül’ün annesi o gece rahat uyudu az da olsa. Eren Bülbül gibi şehit olan anne kuzularının aynası oldu konuşması. Tüm şehit ve gazilerimiz ve yakınlarının “Allah Razı olsun” “Ağzına Sağlık” dediğini duyar gibi olduk. O konuştu tüm dünyaya dalga dalga yayıldı. Konuşması mazluma nefes oldu, zalime korku oldu. 

Bir çift lafı da vatan hainleri “Fetö'cülerle” oldu. 15 Temmuz gecesi kahramanı, gözüpek, korkusuzca silahların gölgesinde Ankara’yı adım adım gezdi. Bir an olsun yerinde durmadı. Meclis ve başbakanlık arasında mekik dokudu. TRT’yi tekrar o kalkışımda bulunan vatan hainlerinden bizzat giderek aldı. Evet çok önemli bir söz söyledi Sayın Soylu; “FETÖ bir İSTİHBARAT     ÖRGÜTÜDÜR”. Yıllardır içimizde büyüyen bir yaraydı. ABD’ye etrafımızdaki coğrafyayı peşkeş çekmekteydi. Bitmeyen PKK sorununun başıydı FETO, Isparta'da düşen uçağımızın failiydi FETO, Rahmetli Muhsin YAZICIOĞLU’nun faili idi FETO, ASELSAN'ın, Faili meçhul cinayetlerin faili idi FETO. 

Sayın Soylu; bazen geriliyor, sesi yükseliyor, sinirleniyor ama yerinde ve zamanında konuşuyor. Kurt bir siyasetçi. Güven veriyor, ihanet şebekelerine korku veriyor. Aldığı Ana terbiyesi ve Baba nasihatleriyle vatanına ve milletine layık olmaya çalışan bir bakan. Onu doğuran Ana’dan ve büyüten Baba’dan Allah Yüzbinlerce razı olsun.  Allah yar ve yardımcısı olsun... 

vesselam.

Orhan KAŞIKÇI




 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Orhan KAŞIKÇI Arşivi