Süleymancılar yurdu öğrencisinden kan donduran itiraflar

Süleymancılar yurdu öğrencisinden kan donduran itiraflar

Skandallarla gündemden düşmeyen Süleymancılar cemaati ve bu cemaatin yurtlarında yaşanan olaylar bitmek bilmiyor. İşte yurtta kalan bir öğrencinin kan donduran itirafları

Türkiye'nin en çok müride sahip olan ve "Yurtlar ve Kurslar İmparatorluğu" olarak bilinen Süleymancılar cemaatinin yurtlarında yaşanan skandallar bitmiyor.

Ekşi sözlükte, Süleymancılar yurdunda kalan bir öğrencinin yaşadıklarını anlattığı bir yazı yayınlandı. Yazıda yurtta yaşadıklarını anlatan öğrenci nasıl bir travma geçirdiğini yazıya dökmeye çalışmış.

 

"DAYAK" RUTİN UYGULAMA,

Süleymancıların yurtlarındaki rutin uygulamalar arasında dayak atmak da olduğunu anlatan öğrenci, müzik, dinlemek gazete ve dergi okumak ve kot pantolon giymek gibi bir çok yasak uygulandığını anlatıyor.

 

İşte o öğrencinin Süleymancılar yurdunda yaşadıklarını anlattığı yazı

 

Lise hayatımın ilk yılını ziyan ettiğim yurtlardır.

O yurda girmek, bir müddet inançsız biri olmama sebep oldu.

Kaldığım yurdun rutin uygulamaları:

1)dayak
2)yemekhane nöbetçiliği
3)temizlik (haftanın her günü, sorumluluğundaki bir yeri; hafta sonları ise bütün yurdu... ki yurt beş katlı.. )
4) günlük 2 saat din dersi... (ibadetlerle birlikte dört beş saate çıkıyordu)
5)kendi aralarında yaptıkları denetimlerin arifesinde ise, günde 12 saati geçen din dersleri.
6)hafta sonları sadece birkaç saatlik çarşı izni..
7)sürekli saç kontrolü yapılması. (subay tıraşı ya da üç numaraya evet, geri kalanına hayıııııırrrr... geri kalanı zındıkkkk)
8)kot pantolon giyme yasağı
9)müzik dinleme yasağı
10)gazete ve dergi okuma yasağı
11)halkaya katılma zorunluluğu... Rabıta yapma zorunluluğu
12)yatakhanelerin gece 11 de açılıp sabah 7 de kapatılması
13)şahsi dolapların sürekli aranması
14)sadece üç haftada bir ev izni

Ulan yurdun önündeki bahçede bile top oynayabilmek için köpek gibi yalvartırdınız bizi...

Sizin o baskı ve dayatmalarınız yüzünden, abdestsiz /cünüp namaz kılıp oruç tutan ne kadar arkadaşım vardı biliyor musunuz? Din bizim için baskı demekti, şiddet demekti, ulan babamızdan korkmazdık sizden korktuğumuz kadar. Bizi o denli korkutacak hakkı nasıl kendinizde bulabiliyordunuz?

Ulan, daha sabi sübyan olan çocukları tekmelerle tokatlarla mı dövmezdiniz, ulan bizleri mescitte toplayıp da toplu bir şekilde tehdit mi etmezdiniz, ulan çocukları tüm arkadaşlarının arasında rencide mi etmezdiniz, ulan sigara içti diye kış ortasında öğrenciyi rezil edip dışarıda mı bırakmadınız, ailelerini arayıp onların onurunu mu kırmadınız? Ulan, o gencecik insanları şiddetle ve psikolojik sindirme ile ne hale getirmiştiniz siz öyle?

Ulan söyleyin bana;
ailesinin onurunu incitip de, kendisini de kapı önünde bıraktığınız kaç kişiye sigarayı bıraktırabildiniz?

Ulan o tatlı uykudan tekme tokatla, ranzalara metal çubuklar vura vura çıkardığınız gürültülerle uyandırdığınız o çocukların kaçını dini bütün insan yapabildiniz?

Ulan zorla dayattığınız o rabıtalar esnasında, gözlerini kapattığında sizin emrettiğiniz şeyleri değil de, şehevi şeyleri hayal ettiğini sonradan arkadaşlarına itiraf eden o gençlerin kaçını kemale erdirebildiniz?

Ulan kaçımıza kumaş pantolonu ve bidat olan o cins bıyıklarınızı sevdirebildiniz?

Ulan kaçımız namaz kılarken manevi bir tat alabildik?

Ulan vicdansızlar, kaçımıza Allah’ı sevdirebildiniz?

Şimdi, o yurttan kaçmayı kafaya koyduğum soğuk ve sessiz yatakhane gecesi geliyor aklıma...

Karlı bir kış sabahı, ortalık süt liman bir haldeyken, geceden hazırladığım çantamı almıştım dolaptan. etrafı kolaçan ederek, korka korka cama yaklaşmış, beşinci kat penceresinden fırlatmıştım çantamı. parmak uçlarıma basa basa birinci kata inip, ayakkabılarımı kapmış yangın merdiveni penceresine koşmuştum. Yangın merdiveninin dış kısmına tutunarak zemine kadar bir şekilde inmiş; kilitli kapılardan ve pencerelerden bu şekilde kurtulmuştum.

Otobüs durağında korkuyla bekleyişim ve ilk otobüsle ordan kaçışım...
Kaçtıkça rahatlayışım...

Ulan sizin zihniyetinize tüküreyim ben... o hakkı, ki ben daha on beş on altısında bir ergendim; işte o masumiyetin hakkını helal etmiyorum size...

Not: O yurt ne benim, ne de ailemin tercihiydi. Anadolu lisesini kazanmış başarılı bir öğrenciydim. kazandığım okulun yurdu yoktu ve o şehirde başka bir yurt da yoktu. Bahsi geçen yurtta kalmak zorundaydım. o yurttan çıkınca, o şehirden de çıkmıştım. Aldığım karar, o yaş gurubu için cesurdu. herhangi bir yerin düz lisesinde okumaktan tutun da, eğitimi bırakmak dahil her şeye hazırdım, bana, yeni bir şehir ve yeni insanlar nasip oldu.

Benim o baskı çemberini kırdığımı gören arkadaşlarımın çok büyük bir kısmı o yurttan kaçmayı başardılar.

 

suleymancilar-010.JPG

 

 

cubbeli-003.JPG

 

siyasetcafe.com

 

 

Süleymancılardan skandal video: Alihan Kuriş 2 peygamber yetkisine sahip

Süleymancılardan skandal video: Alihan Kuriş 2 peygamber yetkisine sahip

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum