Uslu: İmamoğlu'na oy verilmesi için FETÖ demekten vazgeçilmeli 

Uslu: İmamoğlu'na oy verilmesi için FETÖ demekten vazgeçilmeli 

FETÖ firarisi Emre Uslu, CHP'lilerin kendisine ve Gülen destekçilerine FETÖ denilmesine çok kızdı. Uslu bu nedenle CHP adayı İmamoğlu'na boykotu gündeme getirdi. 

FETÖ firarisi Emre Uslu, "Cemaat İstanbul seçimlerinde boykotu düşünmeli" başlıklı yazısında CHP İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu'nu boykot çağrısında bulundu. Daha doğrusu Uslu CHP'yi kendilerine FETÖ dememeleri konusunda uyardı. 

Emre Uslu yazısında şunlara yer verdi: 

"Yukarıdaki başlık ve aşağıdaki yazacaklarım en çok da Cemaatte birilerinin tüyünü diken diken edecek farkındayım. 

En son olayı biliyorsunuz. Cemaat sanığı Erkan Karaarslan mahkemede şunu söyledi: AKP'den bakanlar ve etili kişiler bana ve aileme ulaşıp "Ekrem İmamoğlu ve Özlem Çerçioğlu hakkında beyanda bulunursan, serbest kalırsın" dedi.  

"BU YÖNTEMLER FETÖ YÖNTEMİ"

Ancak başta Gürsel Tekin olmak üzere bir çok CHP'nin ileri geleni Cemaat mensubunun, hapiste yatmayı göze alarak Ekrem İmamoğlu ve Özlem Çerçioğlu hakkında iftira atmayışını alkışlayacağı yere "Bu yöntemler FETÖ yöntemi" diyerek yine cemaati suçladı. 

Gürsel Tekin ve CHP içinde bazı kesimlerin hal ve davranışlarına bakılırsa o ekiplerin Ekrem İmamoğlu'nun seçimi kaybetmesi için ellerinden gelen her şeyi yaptıkları açıkça anlaşılıyor.

Seçim sürecinde "FETÖ" sakızını en çok çiğneyenin CHP olduğunu da bir kenara yazayım. Sadece İstanbul'da oy kullanan KHK'lı sayısının 15 binden fazla olduğunu düşünün. Bunların akrabalarıyla birlikte çarparsanız sadece bunların etkisi 150 binlik bir oy potansiyeli demek.

Yani diyeceğim o ki, 2015'den bu yana İstanbul'u terkeden Cemaat mensuplarını düşseniz bile bugün İstanbul'da Cemaatin harekete geçirebileceği oy potansiyeli en az 150 bin. Bu Adliyelerdeki dava dosyalarıyla da, AKP'nin fişleme listeleriyle de tespit edilebilir.

FETÖ CEZAEVLERİNDE HANGİ PARTİYE OY VERDİ?


Bir de en son seçimlerde Cemaat mensuplarının konulduğu cezaevlerindeki oylara bakalım.  Silivri Cezaevi'nde  9403 tutuklu, 24 Haziran'da yapılan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerinde oy kullandı. Seçimde en çok oy yüzde 44.63 ile HDP'ye çıktı. CHP, yüzde 19.27; MHP yüzde 15.45; İYİ Parti yüzde 7.24; AKP ise yüzde 5.52 oy aldı.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise birinci CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce oldu. İnce, yüzde 48.08 oy aldı. HDP'nin adayı Selahattin Demirtaş'ın oy oranı yüzde 20.84 oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 17.30, İYİ Parti'nin cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener ise yüzde 11.96 oy aldı. 

31 Mart Yerel Seçimlerinde ise Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsündeki cezaevlerinde CHP'ye çıkan oy sayısı 3 bin 902. 

İstanbul'da oy kullanan KHK'lıların sayısı ise 15 binden fazla.  Bu KHK'lıların %90'dan fazlasının Cemaat mensubu olduğu iddasıyla KHK'lı olduğu düşünülecek olursa ortaya net bir rakam çıkıyor. 

EN HAFİF KONUŞAN CEMAATE 'FETÖ' DİYOR


Şimdi gelelim Cemaatin yapması gereken siyasi pazarlığa. Cemaat 2013'den bu yana tartışmasız toplumun en fazla dayak yiyen kesimi. CHP de diğer tüm muhalifler de Cemaat AKP kavgasından doğan hırsızlık yolsuzluk belgelerini tepe tepe kullanıp arkasından dönüp Cemaate çemkiriyor. En son Gürsel Tekin ve daha bir çok CHP'linin yaptığı gibi en hafif konuşan Cemaate'e "FETÖ" yani terör örgütü diyor. 

Cemaatçilerin önünde şöyle bir manzara var. Önümüzde çok kritik bir seçim var ve sizden oy isteyen CHP hiç eveleyip gevelemeden kapınızı çalıyor size "Ey terörist bize oy ver" diyor. Cemaatteki siyasi bilinç henüz gelişmediğinden onlar da yüzüne terörist diyen adeta anasına küfreden bu CHP'ye hiç pazarlıksız destek verip oy vermeye devam ediyor. 

FETÖ MENSUPLARI İMAMOĞLU'NU DESTEKLİYOR 


Oysa Cemaatin sadece cezaevlerindeki mensupları ve onların aileleri Ekrem İmamoğlu'nun arkasından oyunu çekse İmamoğlu seçimleri kaybeder. Bunu bile bile CHP'liler "FETÖ" sakızını çiğnemeye devam ediyor. Çünkü cemaat siyasi gücünü kullanıp pazarlık yapmıyor. 

FETÖ firarisi Emre Uslu CHP'den FETÖ elemanları için üç şart koşulması gerektiğini savunduğu yazısına şu şekilde devam etti: 

O halde Cemaat kartlarını açık oynamalı. Üç şart koşmalı: 

1) "FETÖ" söyleminden vazgeçen bu söylemi hiçbir resmi ve gayriresmi beyanında kullanmayan partiyi görmek istediğini, 

2) İstanbul'da seçmen olan 15 Bin KHK'lının hakkını amasız ve fakatsız siyaset kürsüsünden savunacak partiyi görmek istediğini,

3) Hapishanelerde tutuklu 17 bin Kadın ve 800 Çocuğun hakkı ile hasta tutukluların haklarını savunacak ciddi bir adalet reformu sözü veren partiyi görmek istediklerini açık şekilde deklare etmeliler. 

"EKREM İMAMOĞLU'NA VERECEĞİNİ AÇIKLAMALI"

Eğer CHP yukarıda sayılan şartları kabul eder ilelebet FETÖ söylemini bırakacağının sözünü verir, KHK'lılar ve kadın ve çocukları açık yüreklilikle savunmaya devam ederse tereddütsüz oyunu Ekrem İmamoğlu'na vereceğini açıklamalı. 

Siyaset pazarlık işidir. Yukarıda saydığım şartlarda yapılacak bir pazarlığın ne ayıp ne günah tarafı var. Cemaatin ileri gelenleri bunu düşünmeli ve önümüzdeki seçimlere kadar kritik karar alırsa en azından iklimi kendi lehine değiştirir. Yoksa CHP kapınıza gelir oyunuzu ister yüzünüze de FETÖ demeye devam eder Gürsel Tekin'in yaptığı gibi.. "

Siyasetcafe.com 

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.