Veysel BOĞATEPE

Veysel BOĞATEPE

Terörizm Ya Da 'Kim, Kime Ve Neye Göre' Terörist?

Terörizm Ya Da 'Kim, Kime Ve Neye Göre' Terörist?

Genel tanımıyla terörizm, bir nüfusta veya toplumda genel korku yaratarak belirli bir siyasi hedefi gerçekleştirmek için programlanmış şiddet kullanımı olarak açıklanabilir.

Ancak sağcılar, solcular, milliyetçiler, dini gruplar, devrimciler, istihbarat servisleri, polis kurumları ve hatta iktidar veya devlet tarafından da uygulanmaktadır.

Şiddet ve korku odaklı terörizm yalnızca silahlı eylemle değil, sabotaj, yangın, suikast, propaganda, cinayet vb gibi toplumda korku ve paniğe neden olacak eylemlerle de kendini gösterebilir.

Bu nedenle terörizmin tanımları tartışmalı olduğu kadar da karmaşıktır.

İlk defa 1970’lerde Fransız Devrimi esnasında devrimciler tarafından rakiplerine karşı kullanılan terörizm, teröre atıfta bulunmak için icat edildi.

Fransız devrimden sonra iktidarı on ay süreyle ele geçiren Maximilien Robespierre’nin jakoben partisinin devrim karşıtlarını yargıladığı ve bir dizi toplu giyotinli infazlar gerçekleştirdiği bu kısa dönem tarihe “Terör Saltanatı” olarak geçti.

Terörizm teriminin ilk kullanıldığı bu dönem her ne kadar bir devletin iç düşmanlarına karşı uyguladığı şiddet eylemini ifade etse de 20. Yüzyıldan sonra terörizm, politikayı etkilemek veya mevcut bir rejimi devirmek amacıyla doğrudan ya da dolaylı olarak iktidarlara, hükümetlere yönelik uygulanan şiddet eylemi olarak görülmüştür.

Terör örgütleri, grupları belli bir amaç ve hedef doğrultusunda ortaya çıkmakla beraber bizzat küresel güçlerin lojistik, eğitim, finansman desteğiyle de varlığını göstermiştir.

Maşa olarak kullandıkları veya kullanmayı düşündükleri grupları amaç ve hedeflerine ulaşana kadar desteklemiş, ulaştıktan sonra veya kontrollerinden çıktıklarında ya da kendileri için tehdit oluşturduğunda terör listesine alarak örgütü dağıtma girişiminde bulunmuşlardır.

Ayrıca Büyük Ortadoğu Projesi’nin fiilen başlatıldığı 2002’den bu yana Ortadoğu da IŞID gibi ortaya çıkan ve sayısı bilinmeyen terör örgütleri kullanıldıktan sonra dağıtılmış, bir kısmı da hedef ve amaç doğrultusunda halen kullanılmaktadır.

TERÖRİZMİN HEDEFİ VE YASAL TANIMI

Bazı sosyal bilimciler terörizmi “en zayıfların silahı”, gerilla savaşını ise “zayıfların silahı” şeklinde tanımlasalar da yargı alanlarında tam olarak tanımlanamamıştır.

Ancak terörizmin genellikle korkuyu yaygınlaştırmak için insan ve uçak kaçırma, rehin alma, toplu silahlı saldırılar, araba bombalama, canlı bomba gibi eylemlere başvurdukları bilinen gerçektir.

Şiddeti daha dramatik hale getirmek için de okullar, alışveriş merkezleri, otobüs ile tren istasyonları, lokantalar, gece kulüplerinin yanı sıra elçilikler, askeri tesisler gibi politik sembollü ve yüksek profilli saldırılara yönelirler.

Kurbanlarını bu tür yerlerden seçmesinde ki maksat, toplumun aşina olduğu yerlerde şiddet ve panik yaratarak halkın genel güven duygusunu yok etmektir.

Hedefleri ise eylemlerinin doğurduğu korku duygusuna kapılan halkı, siyasi liderlere belirli bir siyasi amaç doğrultusunda baskı yapmaya teşvik etmektir. Bu doğrudan mücadelenin sonuç vermeyeceği veya kendilerince zaferin mümkün olmadığı durumlarda denen taktiksel bir yöntemdir.

Yasal olarak yargı düzleminde tanımlanmayan terörizm eylemleri, bazı ülkelerin tüzüklerinde ki tanımlara göre siyasi motivasyonlarına bakılmaksızın basit suç faaliyeti olarak ele alınmıştır.

Örneğin; ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) hem uluslar arası hem de yerel terörizmi şiddet içeren, suç teşkil eden eylemler olarak tanımlamaktadır.

Diğer yandan Afrika Ulusal Konseyi’nin (ANC) Apartheid hükümetine karşı şiddet eylemlerini başlattığı silahlı mücadele, dünya kamuoyunda geniş çapta sempati toplamıştır.

Terörizm teriminin bu denli karmaşık olması, sosyal bilimciler arasında da görüş ayrılığına neden olmuştur.

Görüş ayrılığı, bazı sosyal bilimcilerin suçluluğa değil, terörist şiddetin kurbanlarının çoğunlukla masum siviller olduğu gerçeğine dayanan bir terörizm tanımı yapmalarına neden olsa da bu tanım bile oldukça esnektir.

Dolayısıyla terörist faaliyet türleri arasında ayrım yapma girişimleri sonuçsuz kalmış, daha karmaşık hale gelmiştir. Ancak birçok terörist hareket türü olduğu ve tek bir teorinin hepsini kapsayamayacağı terörizm konusunda en bilinen gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır.

Çünkü terörist grupların üyeleri, amaçları, inançları, ideolojileri, kaynakları çeşitli olmakla beraber faaliyet alanları, siyasi bağlamları da çeşitlidir. Bu gerçeklere rağmen popüler tipoloji olarak “kuruluş, alt devrimci, devrimci” olmak üzere genel terörizm üç sınıfa ayrılabilir. Bu sınıflandırma kapsamlı olmadığından eleştirilse de terörist faaliyetleri anlamak ve değerlendirmek için önemli bir temel yapı oluşturur.

ULUSAL KURTULUŞ HAREKETİ VE TERÖRİZM

Yayılmacı politika izleyen devletlerin 20. Yüzyıl itibariyle ulusal kurtuluş hareketlerini destekleme örtüsü altında bu uğurda savaşım veren ülkeleri uluslar arası terörizme itti.

Böylece ulus devlet mücadelesi veren toplulukları terörizmle meşgul ederek fırsatçılık yaratma, dönemin koşullarından yararlanma gibi siyasi oportünist yaklaşımlar, terörizm ve diğer şiddet biçimleri arasındaki ayrımla birlikte yargı ve yasal konularını bilinçli olarak bulanıklaştırdılar.

Bu ve benzer belirsizlikler gerilla denilen grupların terörist taktiklere başvurmasına neden olmakla kalmadı, gerilla ile terörist kavramını daha da karmaşık hale getirerek birisinin terörist dediği kişinin veya grubun başka birisi için özgürlük savaşçısı anlayışını yaygınlaştırdılar. 20. yüz yılın sonlarına doğru Basra Körfez savaşı (1990-1991) sonrasında geri çekilen Irak ordusunun Kuveyt petrol kuyularının ateşe verilmesiyle terörizme “ekoterörizm” terimi de eklendi.

Bu terim, siyasi bir hedefi ilerletmek veya bir savaş eylemi olarak işlenen çevresel yıkımları tanımlamak ve aynı zamanda çevreye zararlı olduğu ileri sürülen veya iddia edilen faaliyetleri önleme amacıyla kullanıldı.

Yirminci yüzyılın başından itibaren özellikle de dijital medyan kullanım alanının yaygınlaşmasıyla birlikte terörizme “stokastik” adında yeni bir terim daha eklendi. Şiddet kullanmayı teşvik eden nefret ile diğer karalayıcı veya insanlık dışı söylemler ve suçları tanımlamak için kullanılan stokastik terörizm, genel olarak takipçilerine karşı ayrıntılı bir saldırı planı organize etmediğinden zamanı ve yeri tahmin etmek mümkün değildir.

Günümüz dijital medyasında ve özellikle de “sosyal medya” olarak adlandırılan platformlarda kişiler ya da gruplar arasında ki sözlü çatışmalar, nefret söylemleri, şiddete başvurma gibi eylemler stokastik terörist tanımına girer fakat genellikle bilişim suçu ya da siber zorbalık olarak bilinir.

Bu suçları önlemek, mücadele etmek amacıyla da Bilişim Suçları adı atında yasal güvenlik birimleri oluşturulmuştur. Günümüzde sosyal medya hesaplarından kişiye veya kamuya karşı nefret söylemlerinde bulunan, tehdit, hakaret, korku gibi ifadeler kullananlar hakkında kovuşturma açılmasının nedeni, sözünü ettiğimiz stokastik terörist veya terörizm faaliyetlerinde bulundukları içindir.

Bir sonraki makalede terörizmin tarihsel kökenini ve türlerini örnekler vererek daha kapsamlı olarak ele alacağım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Veysel BOĞATEPE Arşivi