Konut alacaklar dikkat! Polat Holding'den çok önemli uyarı geldi...

Konut alacaklar dikkat! Polat Holding'den çok önemli uyarı geldi...

Polat Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Polat, "İş Dünyası Söyleşileri" çatısı altında Anadolu Ajansı'na önemli açıklamalarda bulundu. Bazı durgunluk dönemlerinden sonra gayrimenkulun, döviz ve altından daha fazla değer kazandığını dile getirdi.

Geçtiğimiz yıl referandumun olmasıyla birlikte gayrimenkul fiyatlarında düşüş yaşanmıştı. Yatırımcıların bu durumu farketmesiyle gayrimenkul alımında yükselişe geçilmişti ve satışlarda hareketlilik görülmüştü. Bu duruma Polat, son çeyrekten itibaren hızlanan gayrimenkul talebinin daha da artacağını düşündüğünü söyleyerek yatırımcıya mesaj verdi.


FİYATLARA ETKİ EDECEK
Bu durumun fiyatlara da etki edeceğini belirten Polat, "Aslında şu dönemlerde gayrimenkul yatırımı yapanlar bence doğru karar vermiş olur. Çünkü fiyatlar artacak. Gayrimenkul, bazı durgunluk dönemlerinden sonra dövizden, altından çok daha hızlı artıyor. Bunu bilen yatırımcı gayrimenkule döndü ve satışlarda hız başladı. Biz şu andaki gidişattan memnunuz." dedi


ENFLASYONUN VE FAİZİN DÜŞMESİ GEREK
Orta gelir grubundaki bireylerin gayrimenkule yatırım yapabilmesi için enflasyon ve faiz oranında düşüş olması gerektiğine vurgu yapan Polat, konut kredisi faizlerinin çok yüksek olduğunu söyledi.
Polat sözlerinde, "Devletin burada daha etkin, daha aktif olması ve hızlı hareket etmesi lazım. Yoksa büyük zaman kaybı oluyor, büyük maliyetler çıkıyor. Mesela binlerce insanla anlaşıyorsunuz ama birkaç kişi, özellikle de bazı kötü niyetli avukatlar çıkıyor, işi engelleyip daha fazla para almanın peşinde oluyor. Böylece binlerce insanın hakkını bekletiyorlar. Orada devletin kötü niyetli olanlara karşı gelip gücünü kullanması lazım. Yani kentsel dönüşümde başka bir reform lazım.
Hatta kentsel dönüşümün bir kısmını tamamıyla devletin yapması lazım. Mesela 100 dönüm bir arazide, 100 bin metrekarede gecekondu var. Devletin, kendi gücünü kullanarak, buranın yüzde 20'sinde 6-7 katlı binalar yapması ve oradaki insanları cüz'i borçlanmayla finanse etmesi lazım. Kalan yüzde 80'lik bölümde de park alanı ve yeşil alan yapabilir. Aksi takdirde, şu andaki modelle gidildiğinde, 100 dönümde 100 bin metrekarede oturan varsa, oraya bir yatırımcı girdiğinde, bir 100 bin metrekare de ona lazım ki bu işi çevirebilsin." cümlelerine yer verdi. 


KENTSEL DÖNÜŞÜM ŞART DEDİ

Adnan Polat, Türkiye ve İstanbul'un deprem hattında olması nedeniyle kentsel dönüşümün gerekli olduğunu söyleyerek, bu projelerin devlet ve özel sektör birlikteliğiyle sürdürülmesi gerektiğine vurgu yaptı. 
Polat, konuyla ilgili "Esasında İstanbul'da arazi çok, yeter ki araziyi üretebilelim. Ama bunu sadece özel sektör değil, hükümet, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, büyükşehir belediyesi ve ilçe belediyeler birlikte yapabilir. Kentsel dönüşüm esasında bu ülke için çok doğru bir proje. Ama kentsel dönüşüm dediğinizde sadece ev yapmıyorsunuz. Mesela belediyeler açısından bakıldığında elektriğinden suyuna, doğal gazından kanalizasyonuna, metrosundan yoluna kadar o kadar çok maliyet geliyor ki... Her şeyin 10 numara gitmesi halinde İstanbul'da önümüzdeki 30 sene daha yapılacak iş var.Fakat bizim Piyalepaşa projesini düşünün, neredeyse 15 senedir uğraşıyoruz ve daha 2020'nin sonunda bitecek. Yani 17-18 seneyi bulacak. Bu çok uzun bir süre. Bu kadar uzun bir süreçte bu işleri yapmayı kimsenin gözü yemiyor. Bu işin süresini nasıl kısaltacağımıza kafa yormamız lazım. İstanbul'un yüzde 72'sinin kentsel dönüşüme girmesi gerektiği belirtiliyor. Yani 15 milyonluk şehrin 10,5 milyonunun oturduğu yer yeni baştan yapılacak. Bu çok muazzam bir şey. Onun için İstanbul'da yeterince iş var ama devletin yolu açması lazım." açıklamarında bulundu.

Polat konuşmasına söyle devam etti,
 "Ben Cumhurbaşkanımıza katılıyorum. Bu faizleri aşağı indirmenin yolunu illa bulmamız lazım. Bu hayatın her alanın olduğu gibi, konut sektörünü de etkiliyor. Eğer faizler düşük olsa satışların daha da artacağına eminim." dedi.

KONUTBANK YÜKSEK FAİZE ALTERNATİF Mİ ?

siyaset-cafe-com.jpg


Yüksek faiz oranlarının düşürülmesinde Konutbank alternatif olabilir mi ? sorusuna ise Polat, "Konutbank tarzı bir yaklaşım gerekli. Çünkü Türkiye'nin yüzde 70'inin kentsel dönüşüme, değişime uğraması şart olduğu için, bununla ilgili bir finans kurumunu olmasının faydalı olacağını düşünüyorum. Bunun faizleri aşağı çekmeye de etkisi olabilir. İnşallah böyle bir şey yapılabilir." şeklinde yanıt verdi.
Konutbank'ın bu duruma bir alternatif olabileceğini söyleyen Polat, Gayrimenkul sertifikası uygulamasının önemli bir enstrüman olduğuna, "Çünkü konut alamayanlar belki hisse alarak bunu değerlendirebilir. Onun da daha aktif hale getirebileceğini düşünüyorum. Bunun halka daha iyi duyurulması lazım. Biz de bunun üzerinde çalışıyoruz. Eğer tatmin olursak, yapacağımız projelerde, hatta Piyalepaşa'da bile bunu uygulayabiliriz. Çünkü eğer bu olursa, konut sektörüne ciddi bir kaynak girmiş olur." sözleriyle değindi.
"Biz sadece elimizle değil, bütün gövdemizle taşın altındayız" diyen Polat, bankaların da kredi kullandırma noktasında imkanlarını sonuna kadar zorladığına inandığını, ancak faizlerin engel olduğunu söyledi.


DEVLET ELİ ŞART
Kentsel dönüşüm kapsamında engellerin aşılması ve hızlı yol alınması gerektiğini aktaran Polat, "Devletin burada daha etkin, daha aktif olması ve hızlı hareket etmesi lazım. Yoksa büyük zaman kaybı oluyor, büyük maliyetler çıkıyor. Mesela binlerce insanla anlaşıyorsunuz ama birkaç kişi, özellikle de bazı kötü niyetli avukatlar çıkıyor, işi engelleyip daha fazla para almanın peşinde oluyor. Böylece binlerce insanın hakkını bekletiyorlar. Orada devletin kötü niyetli olanlara karşı gelip gücünü kullanması lazım. Yani kentsel dönüşümde başka bir reform lazım. Hatta kentsel dönüşümün bir kısmını tamamıyla devletin yapması lazım. Mesela 100 dönüm bir arazide, 100 bin metrekarede gecekondu var. Devletin, kendi gücünü kullanarak, buranın yüzde 20'sinde 6-7 katlı binalar yapması ve oradaki insanları cüz'i borçlanmayla finanse etmesi lazım. Kalan yüzde 80'lik bölümde de park alanı ve yeşil alan yapabilir. Aksi takdirde, şu andaki modelle gidildiğinde, 100 dönümde 100 bin metrekarede oturan varsa, oraya bir yatırımcı girdiğinde, bir 100 bin metrekare de ona lazım ki bu işi çevirebilsin." sözleriyle konuya çözüm aradı. 

siyasetcafe.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.