Semerci Zarrab'ın savunmasını çürüten şok gerçeği anlattı

Semerci Zarrab'ın savunmasını çürüten şok gerçeği anlattı

Habertürk gazetesi yazarı Yavuz Semerci, Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu kapsamında gözaltına alınıp serbest bırakılan İran asıllı işadamı Reza Zarrab ve İran eksenli dış ticareti köşesine taşıdı.

Radikal Gazetesi yazarı Yavuz Semerci , İran 'ın Türkiye’ye sattığı doğalgaz ve petrolün gelirini ülkesine transfer etmek için karmaşık yollar denediğini belirttiği köşesinde, İran’a doğrudan döviz transferi yapılamadığını, İran’ın alacağının Halk Bankası ’nda kendi adına açılan hesapta biriktiğini, Zerrab'ın bu paranın ticaret, altın ihracatı gibi yöntemlerle İran’a transferini gerçekleştirdiğini yazdı. 


Zarrab'ı sadece bir trafik memuru olarak niteleyen Yavuz Semerci'inin işte o köşe yazısı:

Reza Zarrab'tan çok konuşulacak itiraf! Reza Zarrab'tan çok konuşulacak itiraf! İ


Zarrab işadamı mı?

“Bu 87 milyar Euro rakamına gelince... Bunun araştırması o kadar basit ki. Bakın, İran’ın Türkiye ile yıllık ticaret rakamı 3.5 milyar Euro’dur. 87 milyar Euro’nun birikmesi için 24 yıl İran’ın Türkiye’deki fonuna dokunmamış olması lazım. Bu iddiaları ortaya atan insanlar, ya matematik bilmiyor ya da algı yönetimi yapıyor.” 

“Benim yaptığım tüm ticaret, bankalar üzerinden yapılmıştır. Devletin tüm kurumlarının denetimine açık yapılmıştır. 200 ton altın ihraç edip Türkiye’ye 25 milyar TL gelir sağladım. Cari açığın yüzde 15’ini ben kapattım.” 

Yukarıdaki iki cümle de (Sabah Gazetesi’nde yayınlanan) Reza Zarrab tarafından söylendi. Kendisi hakkında yasal bir soruşturma sürüyor. Tüm bilgi ve deliller iddianameye konuldu. Bir montaj, ekleme çıkarma yoksa ortada mide bulandırıcı, utandırıcı, tiksindirici, üzücü, ahlaksız bir rüşvet mekanizması kurulmuş. Eninde sonunda çıplak gerçeği yargı kanalıyla öğreneceğiz. Ancak TBMM’de bakanlarla ilgili fezlekenin reddedilmesi, soruşturmanın (bakanlar için) bitmesi anlamına geliyor. Umalım ve dileyelim, iktidar üyeleri konuyu yargı sürecine havale edecek sağduyuyu gösterir ve biz de o yargısal aşamaları takip ederiz... 

Zarrab’ın kendisini suçlayanların matematik bilmediğine ilişkin cümlesi ilgimi çekti. İran ile ticaretin miktarı hesaplanırken, Türkiye’nin İran’a yönelik dolaylı ticareti de hesaba katılmalı. Birleşik Arap Emirlikleri veya Çin kanallı bazı işlemlerin İran’la ilgili olduğu biliniyor. Ancak konumuz milyon dolarlık rüşvetler. Bunun için 87 milyar Euro’luk bir ticaret hacmine ihtiyaç yok zaten... Halk Bankası ile daha düşük komisyon oranından iş yapabilirseniz, birilerine dağıtılacak sermaye oluşur nitekim! 

200 ton altın ihraç edip Türkiye’ye 25 milyar TL para kazandırma iddiası ise deli saçması... 200 ton altın son 3 yıllık fiyatlar baz alındığında 8 ile 8.5 milyar dolar arasında değişir. Başka bir deyişle bu ticaret (döviz kuru ortalaması 2 TL alındığında) 16 milyar TL’yi buluyor. (Altının onsu 1300 dolar. 1 kilo altın 31.15 ons eder. 1 kilo altın 41 bin dolar, bir ton altın 41 milyon dolar eder. 200 ton altın da yaklaşık 8 ila 8.5 milyar dolara denk gelir...) Bugünün fiyatlarıyla 16 milyar TL değerinde altın ihraç edip bunu İran’a satarak 25 milyar TL Türkiye’ye para kazandırdığını ve cari açığı kapattığını ileri sürmek aklımızla alay etmektir. Belki de muhabir arkadaş yanlış anlamıştır. 

Zarrab “Türkiye’nin değil bazı yetkili ve etkili insanların açıklarını kapatıyorum’’ demiştir... Kim bilir! İddianameyi okuduğunuzda anlıyorsunuz ki İran, Türkiye’ye sattığı doğalgaz ve petrolün gelirini ülkesine transfer etmek için karmaşık yollar deniyor. İran’ın reel bir altın talebi yok. Ambargo olduğundan ve İran’a doğrudan döviz transferi yapılamadığından, İran’ın alacağı Halk Bankası’nda kendi adına açılan hesapta birikiyor. Zarrab gibiler, bu paranın ticaret, altın ihracatı gibi yöntemlerle İran’a transferini gerçekleştiriyor. (Bunu Halk Bankası’ndaki İran’ın parasıyla yapıyorlar. Sonra bu altını İran’a fiziki olarak gönderiyorlar. Bu yol tıkanınca bu kez de transit ticaret başlıyor ve iddiaya göre çeşitli ülkelerden İran’a hayali mal gönderimleri yapılıyor...) Türkiye’nin göz yumduğu ve desteklediği basit bir ticaret yapılıyor. Bu basitlikten, dünyanın dev firmalarının kazandığı paralar kazanılmaz. Bir devlet, kendi parasını, kendi ülkesine transfer ettirirken, sadece komisyon öder, kimseyi ortak etmez. Zarrab’ı işadamı sanabilirsiniz ama o sadece bir trafik memuru. Galiba hadlerini aşanlar yüzünden İran’ın da artık deşifre ettiği bir sistemin genç bir oyuncusu sadece.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.