Burak İĞLİKÇİ

Burak İĞLİKÇİ

DİJİTAL ROBOTİK SAVAŞLAR

DİJİTAL ROBOTİK SAVAŞLAR

 

Salgından bu yana bütün, dünya liderlerinin ağzında tekrarlanan kilit cümle. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bilmem fark ettiniz mi değerli okuyucular.

Corona virüs salgını nedeniyle dünya genelinde bütün düzen değişti. Altında, ve dolarda artış gözlemdi. Elektronik paraya geçiş hızlandı. Hatta Google reklamlarında kripto veya elektronik dijital para reklamları bireyler farkında olmadan zihin altlarına pompalandı. Yaşadığımız modern çağ günlük hayatlarımızı kolaylaştırırken aynı zamanda bizler farkında olmadan bir yandan da tüketmektedir.

Gelişen ve küreselleşen dünyada, dijitalleşme ile birlikte robot işçiler de artmış durumda. Kısa bir araştırma yaptığımız zaman karşımıza ilk çıkan robot işçi konusunda başı çeken ülkelerin başında Japon'ya geliyor.  Genel olarak ülkelere göre robot işçi sayıları' raporunda Japonya'nın ilk sırada başı çektiğini yazmıştık.

       Reuters'in Uluslararası Robotik Federasyonu (IRF)'ndan aldığı bilgiler ise Çin'in robot işçi konusunda ilk 10 ülke arasında olmak istediğini paylaşıyor.

Rapora göre. Ucuz işgücüne  ulaşmanın en kolay  olduğu  ülkelerden  biri olan Çin, şu anda iş  gücü otomatizasyonunda 28. sırada gösteriliyor. Çin'de bugün her on bin kişi başına düşen robot işçi sayısı 36 iken, bu sayının 2020'de 150'ye çıkacağı tahmin ediliyor.

Paylaşılan rakamlara  göre  Çin  hükümeti üretim sektöründe 100 milyon  kişiyi istihdam  etmeyi isterken; General Electric,  Çin'de  nesnelerin  interneti  çözümlerinin  2020 itibarıyla 166 milyar dolarlık bir pazar olacağını tahmin ediyor. Bu noktada sadece üretim değil, lojistikten , yiyecek hizmetlerine  kadar  farklı  alanlarda  robotik gelişmeler  yaşanacağına işaret  ediliyor. Covid -19 virüsünden sonra bu gelişme hakkında ne kadar yol kat edildi belirsiz. Şu da bilinen bir gerçek covid 19 virüsü ile hayatımız bir nevi teknolojik olarak kolaylaştı. Yeni iş alanları türedi teknolojiye ayak uyduramayan irili ufaklı firmalar kepenk kapadı. Teknolojiye ayak uyduran firmalar yürüdü gitti.

Örnek vermek  gerekir ise ;  Çin'de kapı kapı dolaşarak virüs taraması yapan robot geliştirildi. 5G teknolojili robotlar göreve başladı.

Çin'de Covid - 19 adı verilen yeni corona virüs salgını ile mücadele için yeni bir robot geliştirildi. Termal kamerası sayesinde 5 metre mesafeden insanların ateşini ölçebilen robot, Guangdong'da göreve başladı.  Robot, tespit ettiği  verileri 5G teknolojisi sayesinde gerçek zamanlı olarak yetkililere iletiyor. Robot 10 kişinin ateşini aynı anda ölçebiliyor. Bu şekilde virüsün sağlık ve güvenlik çalışanlarına bulaşma tehlikesi de önlenmiş oluyor.

Mobil uygulama ile birlikte çalışan robot  yüksek ateşi olan insanlara rastladığı takdirde, harita üzerinde  bir uyarı  yayınlıyor. Virüs görülen yer, hızlı bir şekilde karantinaya alınabiliyor.

Konuyu dağıtmadan yazımıza dönecek olursak;  Söz konusu rapora göre 2015-2021 arasında robotik sevkiyatın üç katına çıkması beklenirken, Boston Consulting Group (BCG) araştırmasına göre ABD'li üreticilerin yüzde 44'ü, Almanyalı üreticilerin ise yüzde 66'sı önümüzdeki 5  yıl içinde otonom robotları ve asistan sistemlerini kullanacağını belirtiyor.

 IRF araştırması 2018’de 1,3 milyon endüstriyel robotun iş başı yapacağı  yönündeydi. IFR, 2018’de Çin’in tüm robot işçilerin 1/3’inden fazlasını barındıracağını tahmin etmiş, World Economic Forum ise 2020 itibarıyla genetik, yapay zeka, robotik gibi teknolojik gelişmelerle net 5 milyon iş kaybı yaşanacağını öngörmüştü.

Bakın burada algıları şekillendirmek için devreye Hollywood giriyor. Robocop filmiyle algımız şekillendi.

 Geçtiğimiz yıl Dubai'de düzenlenen teknoloji fuarı GITEX'de karşımıza çıkan robot polis, Dubai'de göreve başlıyor. Fikir olarak 1980'lerin bilim kurgu efsanelerinden RocoCop'u hatırlatan REEM adındaki robot polis, robotik teknolojilerin ne kadar yol kat ettiğinin önemli bir göstergesi.

Dubai polisine katılacak olan REEM robot, İspanya merkezli PAL Robotics firması  tarafından geliştirildi. Yaklaşık  1,67  metre  uzunluğunda olan REEM, yapay  zeka  ve yazılım desteğine sahip olacak. Göğüs bölümünde dokunmatik  bir ekran bulunduran REEM, IBM'in yapay zeka teknolojilerini kullanıyor.

Aynı zaman da Tek bir  robot  polis  ile yetinmek  istemeyen Dubai, 2030 yılına kadar Dubai'deki polis gücünün  yüzde  25'inin robotlardan oluşmasını  hedefliyor. 2030  yılına kadar sadece robotların  çalışacağı  ve içinde insan barındırmayan ilk akıllı karakolu kullanıma sunacaklarını açıklayan  Dubai polis şefi Brigadier Khalid Nasserl Al Razouqi, Dubai polisi ile ilgili her şeyi akıllandırmak istediklerini de açıkladı.

Son olarak gelişen robot teknolojilerine örnek olarak  Boston Dynamics'i de gösterebiliriz. Özellikle 1,2 metre sıçrayabilen robot Handle ile dikkatleri çekmeyi başaran Boston Dynamics'in robotları gelecekte sıkça karşımıza çıkabilir.

Değerli okuyucular  sizde  muhakkak bu soruyu sormuşsunuzdur. Kendi kendinize veya çevrenizde duymuşsunuzdur. Acaba insanların yerini robotlar mı alacak ?  Son yıllardaki hızlı yükselişiyle birlikte endüstriyel robot kullanımı imalat sanayinde artmış durumda.

Uluslararası Robotik Federasyonu (IFR), küresel endüstriyel robot satışlarının 2013-2017 yıllarında yani neredeyse 5 yılda ikiye katlandığını belirtiyor. Federasyon verileri ayrıca, endüstriyel otomasyon hızının 2016’da küresel olarak 10 bin çalışan başına 74 kurulu endüstriyel robotla hızlandığını ortaya koyuyor. 2020'ye kadar bu sayı, imalat sektöründe 113'e yükseldi.

Asya şu anda 10 bin işçi başına 118 birim robot yoğunluğuna sahip ve bu sayı, Avrupa ve ABD’de sırasıyla 114 ve 103. Çin, endüstriyel otomasyonda en yüksek büyüme seviyelerini kaydeden ülkelerden biri ancak hiçbir yerde Güney Kore gibi bir robot yoğunluğu yok.

2019'da Güney Kore, 10 bin çalışan başına 855 endüstriyel robot kurulumu yaptı. Bunun temel nedeni, elektrik ve elektronik sektörlerinde yüksek hacimli robotların sürekli kurulumunun yapılıyor olması.

Otomotiv endüstrileriyle  öne çıkan ülkelerden Almanya  ve Japonya’da yoğunluk seviyeleri 10 bin çalışan başına yaklaşık 350 civarında. Japonya’nın küresel arzın yarısından fazlasını karşılayan, endüstriyel robotlarda ana oyunculardan biri olduğunu da ekleyelim.

ABD’de 228 yoğunluk oranıyla otomasyonun hızı daha yavaş. Çin de önümüzdeki yıllarda otomasyon seviyesini  genişletmek istiyor ve bu yıl sonuna kadar robot yoğunluğu için dünyanın ilk 10 ülkesi arasında bir yer bulabilmeyi hedefliyor.

Sonuç olarak McKinsey Global Institute'un bir raporuna göre de yapay zeka ve robotların hızlı evrimi 2030 yılına kadar ABD’de 73 milyon iş kaybına neden olabilir. Araştırma, bu kayıpların verimlilik, ekonomik büyüme ve diğer faktörlerdeki artışla telafi edilebileceğini belirtiyor. Bununla birlikte, ekonomi ve iş gücü piyasası büyük çaplı revizyonlar gerektireceğinden  tam istihdamı sürdürmek oldukça  zor olacak. McKinsey raporunda, hızlı otomasyonun 2030'a kadar Çin ve Hindistan'a sırasıyla 236 ve 120 milyon  işe mal olabileceği de yazıldı. Japonya için en kötü senaryo 30 milyon kayıp.

   Rapor, o zamana kadar Meksika’nın 18 milyon yerinden edilmiş işçiye sahip olabilecekken, Almanya için bunun 17 milyon işçi olabileceğini gösterdi.

Otomasyonun en çok tehdit ettikleri fast food gibi ayak üstü hazır yemek sektöründe çalışanlar veya makine operatörleri.

En az etkilenecek olanların başında ise bilim insanları, mühendisler, öğretmenler, yöneticiler ve tesisatçılar geliyor.

Gelişen ve küreselleşen dünyada yapay zeka hız kazanmış durumda.

Hatta daha sonraki yıllarda yapay zeka ile donatılmış ders veren robotik öğretmenler ekranlarda yerini alacaktır.  Buda öğretmenlik mesleğinin de etkilenecek meslekler arasında olduğunu göstermektedir. Bunun en güzel örneğini pandemi döneminde yaşadık öğrencilerin uzaktan eğitime başlaması örnek gösterilebilir.
Yani öğretmen ve öğrencilerin okula gitmeden uzaktan eğitim dersleri ile eğitim hayatını tamamlaya bilirliğinin göstergesidir. 

Teknolojik çağa ayak uydura bilen devletler ayakta kalacaktır. 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Burak İĞLİKÇİ Arşivi