Prof. Dr. Mehmet BİREY

Prof. Dr. Mehmet BİREY

Eğitimde zaman ilerliyor!

Eğitimde zaman ilerliyor!

Doğru ve gereği kadar stratejik çalışmayan sınıfta kalır. Eğitim ve öğretimde yıllardır sınıfta kalıyoruz!

Eğitim ve öğretim yılı gün saymaya başladı. Deneme yanılma yoluyla iş tutmaya devam ediyoruz, branşlarından iyi ve başarılı olabilirler anca yoğun olarak eğitim sektörünün içinde dirsek çürütmedikleri belli olan bir heyet işbaşı yaptı. Ben bu heyetin şu anlatacağım vasıfları ne kadar sağladıklarını veya kaç tanesinin sağladığını merak ediyorum. Bu heyetin temel vasıfları şunlar olmalı; işin ehli olmaları, uzun süre eğitimle iştigal etmiş olmalılar, kapasiteli, vizyon sahibi, feraset sahibi, tecrübeli, ileri bir donanıma sahip, zeki ve akıllı, kendini aşabilen, itibara doymuş, taşıdığı sorumluluğun farkında olan, kendini tanıyan, taşıyamayacağı yükün altına girmeyen, en iyiyi bulmada yardımcı olan, en iyi benim demeyen, başaramayacağı işe talip olmayan, egosunu aşabilen,  bir heyete olmalıdır.

 

Eğitim ve öğretimdeki çıkmazdan çıkabilmek  için yeni bir yönetim anlayışına acil ihtiyacımız var. Dünya düzleminde eğitimimizin durumu, ölçme ve değerlendirme sonuçlarımızın iç açıcı olmadığı herkesin bildiği bir gerçektir.

Eğitim ve öğretimin ürünü olan diploma sahibi gençlerimizin pratiği olmadığı için sahada kendi başlarına iş tutma becerisi yok denecek kadar azdır. Bunun sorumlusu eğitimde ne beklediğimiz, bilgi, beceri ve hünerin önemi ve bilgi çağında pratiğin öneminin anlaşılması ve özümsenmesinin ne kadar önemli olduğu ve bunlara ne kadar önem verildiğimizle alakalıdır. Bu konuda yapılacakları bir daha anlatalım; eğitim milli olmalıdır, ayrıştırıcı değil birleştirici olmalıdır, bütün öğrencilere fırsat eşitliği vermelidir, karşılıksız diploma dağıtmamalıdır, yani diplomalı işsizler olmamalıdır, kendi kendine yeterli beceriyi vermelidir, kavramsal bilgilerden çok uygulamaya yönelik olmalıdır, fen ve mühendislik alanlarında laboratuvar ve bilgisayar teknolojileriyle öğrenciler yoğun olarak ilişkilendirilmelidir.

İhtiyaç duyan öğrencilere yurt sağlanmalı, kredi ve burslarla öğrenciler yeteri kadar desteklenmelidir. Mezun olan öğrenciler için özel sektör istihdamı artırmalı ve daha çok genci işe alma yönünde daha istekli davranmalıdır.

Bugün Doktoralı işsizler hızla çoğalmaya başladı.

Bu noktada Yüksek Okulların ve Üniversitelerin Doktora yapmış genç akademisyenlerin sokakta işsiz olarak dolaşmalarını önlemeli ve Öğretim Görevlisi ve Dr. Öğretim Üyesi kontenjanlarını hızla artırması önemlidir. Fen ve Mühendislik alanlarında Doktoralı hiç bir akademisyenin açıkta kalmaması gerekir.

Olayın üç muhatabı var; eğitim ve öğretimi yaptıranlar, öğrenciler, öğrenci aileleri. Eğitim sistemimizin düzelmesi için önem sırasına göre bu üç çevrenin üzerine düşeni yapması gereklidir.

Ayrıca düşünmemiz gereken bir konu şudur; kaliteli bir eğitim, herkesin istidadına göre bir eğitim, istihdama göre bir eğitim, ülke ihtiyaçlarına göre planlanmış bir eğitim. Eğitim; okul binası, öğretmen ve öğrenciden ibaret değildir.

Bunlar olması gerekenlerdir ancak eğitimin içinin doldurulması gerekir, bu da müfredat, gerekli doküman, aile ve toplum desteği, endüstri ve sanayi, bilim ve teknoloji, üretim, imalat ve istihdam, gereğine samimi olarak inanmak ve her türlü tartışmanın üstünde tutmak, kendimize göre değil gereğine göre eğitim ve öğretimi idame ettirmektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Mehmet BİREY Arşivi