Evet nerde kalmıştık?

Dünya üzerinde çok garip şeyler olur hele gelirken Güç tacirleri, başkalarından istediklerini elde etmek için geniş manipülasyon ve psikolojik savaş stratejileri kullanıyor..

Zorlama ve korkutma, enerji ve kaynakları sömürmek için temel araçlar olarak kullanırlar.

Yeryüzündeki güç yapılarını ele geçiren avcı akılların manipülasyon taktiklerini ve stratejilerini daha iyi anlamak için, çevrede insanlığa karşı suç olarak yürütülen savaş stratejilerini tanımlamak ve tanımak
önemlidir.

Karmaşık medya manipülasyonları ve parçala-yok et saptırma taktikleri içinde gizlenen insanlığa karşı suçları tanımlayan, strateji belirleyicileri tanımlayabilir miyiz?

Gerçeği araştırmaya ve insan ırkına ve dünyaya kasıtlı olarak zarar vermek ve yok etmek için düzenli olarak planlanan insan karşıtı gündemler olduğunu kabul etmeye istekli miyiz?

Hem insan hem de insanlık dışı güç tacirlerinin arkasındaki, insanlığı satmayı seçen motivasyonlar ne olurdu?

Bilinçsizce başkalarına verdikleri zararı önemsemeyen yırtıcı insanları ödüllendiren, yozlaşmış güç yapıları tarafından kullanılan parçala ve yok et taktikleriyle bilinçsizce anlaşmayı durdurmak için, onları eylemde görmek ve daha büyük amaçlarını anlamak zorundayız.

Onlar rakiplerini ve algılanan düşmanlarını yok etmek amacıyla önemli bir silah olan psiko-duygusal savaş manipülasyonu taktiğini kullanıyorlar.

Taktik, ortak bir şekilde Denetçi grubuna karşı birleştirilmişlerse, kendi kurallarına karşı çıkabilecek ve güçleriyle mücadele edebilecek ortak hedefleri veya ortak hedefleri olan insanların nüfusunu veya gruplarını bölmektir.

Çatışmalar oluşturma gündemleri gizli ve gizli olabilir veya herhangi bir örgüt veya grubun, milletin veya bölgenin herhangi bir türünün ele geçirilmesi veya infiltrasyonu için kullanılan bölme ve ele geçirme stratejileri hakkında bilgili olduğunda tamamen açık olabilir. 

(İnfiltrasyon; bir hücre veya doku içine onun doğal bir bölümü olmayan madde, hücre veya kanser hücrelerinin girmesi)

Parçala ve yok et, yırtıcı taktikleri hemen hemen her yerde, materyalist, gerçek yaşam biçiminde var olan negatif ego zihin kontrolünde görülebilir. 

Bu, yaşam karşıtı dürtülerin ve toplumun Denetleyici sütunlarına sızan değerlerin uzun vadeli biçimlendirmesini yansıtır. 

Böylece, toplumdaki birçok kişinin bilinçdışı davranışına ve dürtüsüne indirgenir.

Bu yapı hedefi veya düşmanı bastırmak için uygulanan üç temele sahiptir:

Kontrol mekanizmasına meydan okuyabilecek, güçlü ittifaklar ve birleşme oluşumunu önlemek için karşı gruplar arasında bölünmeleri, çatışmaları ve kaosu teşvik etmek.

Ne kadar ahlaka aykırı, insanlık dışı veya etik dışı olursa olsun, başkalarına kesinlikle hükmetmek için Denetleyici hedefleri veya iş birliği yapmaya ve katılmaya istekli olan yırtıcı insanları teşvik etmek ve ağır bir şekilde ödüllendirmek.

Denetleyiciye tehdit oluşturabilecek güçlü insanlar veya gruplar arasında şiddet veya savaş başlatmak için güvensizliği, düşmanlığı ve nefreti teşvik etmek.

Bir toplumdan istediğimiz enerji ve güç kaynaklarını elde etmek için, iyi düşünülmüş bir strateji ile gizlice manipüle etmek gerekmektedir.

Dünya tarihinde gerçekte ne olduğuna dair en fazla bilgiye, zekaya ve bilinçli farkındalığa sahip olanlar en stratejik üstünlüğe sahip olacaklar. 

Olayların veya doğru bilginin farkındalığına erişimi olmayanlar, bunun yerine yanlış izlenim ve yanılsamalara inanmak için manipüle edilerek ve aldatılarak büyük bir dezavantaja sahip olacaklardır.

Gerçeğin bilgisi güçtür. 

İstihbarat yönetimi ve bilgiye erişimin kontrol edilmesi, yalanlara dayalı yanlış kararlar almalarını sağlamak için algılanan düşmana veya rakibe dezenformasyonun sağlanmasını içerir. 

Mevcut savaş (sessiz savaş) koşullarında , açık kaynak bilgisine kolay erişimi azaltan ve küresel topluluk içinde serbestçe bilgi paylaşımını azaltmak, önemli bir unsurdur...

Rakibe karşı ezici ağır kuvvetler uygulamada, kendisini yıpratmak ve iradesinin gücünü ve dayanıklılığını yıpratmak için tasarlanmış hiç bitmeyen sorunlar yaratarak sürekli daha fazla güç kullanılır.

Bürokrasiler,

Yaşam Şartlarının ağırlığı

Sigortalar ve Vergiler

Yıldırma politikaları ve baskılar

Finansal güvenlik zafiyetleri

Zulüm tehdidi altında tıkanmaya zorlayan yasalar

İnsanların umutları ezildiğinde ve yaşamları için beklentileri kalmadığında , sonuçta o kadar boyun eğmiş olurlar ki, karşı koymak için artık enerjileri yoktur.

Gündelik yaşamımız da normalize haline gelmiş olan bu psikolojik savaş taktiklerinden şu anda yaşam kalitenizi etkilediğini anlayabiliyor musunuz?

Bir insan ne kadar ünlüyse , o ismin arkasında giden kitle o kadar fazla olur.

Ne kadar zengin görünürse o kadar değer ve itibar görür ve söylemleri doğru kabul edilir hale gelir ve hatta sözlerinin etkili, büyüleyici olduğu dahi kabul edilir.

Baskın, narsisistik veya yüzeysel olarak karizmatik kişilikleri, güçlü
otoriteye, uzmanlığa ve servete erişimi olan arzulanan özellikler olarak göstererek, bu tür insanların, gerçek karakterleri veya sahnelerin ardındaki gerçek eylemleri ne olursa olsun, anında güvenilir oldukları varsayılır.

CEO'lar, satıcılar, siyasetçiler , dini liderler, bilim adamları ve ünlüler, güvenilirliğin yalnızca diğer kişilerin kendilerini algılayışları ve bununla ilişkili oldukları hangi kuruluşların da güvenilir olduğuna inanıldığının ve bunun gerçekten önemli olmadığını düşündüğünün ölçüldüğünün farkındalar.

Bu nedenle, ana akım medya ve haberlerin, aynı gruplar kontrol mekanizmasının gündemine girmediği zaman, iktidardaki insanların ve örgütlerin gündemlerini ve karakterlerine yönelik baltalama kampanyaları yürütmelerinin nedeni budur. 

Kısacası ana akım medya gündeminde özellikle linç girişimlerinin nedeni;

Genelde linçe maruz bırakılan kişinin bu kontrol mekanizmasına girmemesi ve onlara boyun eğmemesinden kaynaklanır.

Kişisel gücümüzü yeniden kazanmak ve niyetimizin ve iznimizin tam olarak farkında olmak için, başkalarının bizi itici eylemlerde manipüle etmesine izin vermemeliyiz, daha büyük gerçeği görmeye ve içsel benliklerimizin rehberliğini dinlemeye çalışmalıyız. 

Ne kadar üstümüze gelirlerse gelsinler..!

Mücadeleye devam!!