Temel bilimler sadece söz ile izah edilmez ve edilemez de. Temel bilim formatları anlatılırken tabi ki dile, söze ve doğru ifadeye ihtiyaç vardır.

Temel bilimler denince akla fizik, kimya, biyoloji, matematik, istatistik, kozmoloji ve astronomi gelir. Temel bilimlerin binlerce yıllık geçmişi olmasına rağmen yaklaşık iki yüzyıllık bir yoğunlaşma ve yüz yirmi yıldan beri de modern temel bilimlerin kuruluş dönemi olmuştur.

Bu dönem içinde temel bilimler kendi öngörü, postula, önerme ve kanunlarını belirlemeye çalışmıştır. Çok yol alınmıştır. Ancak, bilmin yeni geldiği nokta çok önemli çalışmalarla devam etmektedir.

Bilim; insanlığın en karlı yatırım yaptığı alandır, ciddiyet ve fedakarlık ister. Bilim; şov yapmaya ve siyasi ikbal elde etmeye uygun materyalleri insana vermez. 

Bu noktada okuyorum, dinliyorum, bakıyorum ve hayret ediyorum!. Bu kadar işin ehli varken, sadece her şeyi bilen adam(!) hastalığına yakalanmış, her konuda tabansız, yanlış, alakası olmayan bir yığın laf üreten insanları görünce üzülüyorum...

Benim anabilim dalım; atom ve molekül fiziğidir. Atom ve molekül fiziği dışındaki katı hal fiziği, yüksek enerji fiziği ve nükleer enerji fiziği gibi çok önemli bilimsel derinliği olan alanlarda konuşmam, çünkü bu alanların ülkemizde önemli uzmanları var.

İki sebepten konuşmam; hata yaparsam, uzmanlara karşı ayıp olur. Tarih konusunda çok okumuş olmama rağmen, tarih bilminin önemini ve derinliğini bildiğim için ayrıca ülkemizde, konusunda belge, bilgi ve literatüre dayalı olark çalışan çok sayıda tarihçimizin olduğunu bile bile tarihi olayları da mümkün oldukça tarihçilere bırakırım.

Bunu tarihe ve tarih bilminin uzmanlarına saygılı olduğum için yaparım. Aynı şekilde; ilahiyat konuları da  önce sırasıyla Kur'an ve Peygamberin sünnetini bilmek ve hazmetmiş olmak, sonra da hadis, kelam, fıkıh, tevsir, akaid gibi konularda uzmanlar varken İslami konularda da önce uzmanlık ararım.

Çünkü inanç konusu çok hassastır, Allah'ın razı olmayacağı ve insanların da yanlış bilgilendirileceği korkusunu taşırım! Şimdi gelelim ülkemizin durumuna; bakıyorum temel bilimler disiplini almamış birileri çıkıyor, belli ki üç beş konuyla ilgili yüzeysel kitap karıştırmış bilgileri temel bilimci edasıyla yalan yanlış anlatıyor, tarihi olaylar hakkında siyasetin ve radikalizmin katlettiği, insanlar hakkında bir yığın bühtan içeren yalanları, olmuş gibi milletin gözünün içine baka baka anlatıyor! Aynı olay dini konularda da oluyor.

Bu vahim durum maalesef bir cehalet problemidir. Geri kalmışlık ilkede, etikte, ahlakta ve edepte de kendini gösteriyor.

İnanın ileri ülkelerde bu aymazlıklar nadir oluyor. Bilim şovmenler elinde gündelik işlere veya flaş haber yapmak maceracılığına alet edilmiyor, konunun uzmanları tarafından bahse konu olması saygının, realizmin ve rasyonalizmin bir gereği ve olmazsa olmazı olarak alınıyor.

Her yer karışmışken bu fırsatçılar da televizyonların imkan ve marifetiyle akşamları değişmez ve beklenen misafirlerimiz oluyorlar, maalesef!..