Prof. Dr. Mehmet BİREY

Prof. Dr. Mehmet BİREY

Kültür ve terör üzerinden bölücülük!

Kültür ve terör üzerinden bölücülük!

Yaklaşık iki yüz yıldan beri  bölücülük ve dinde tefrika çıkararak bizi bölmek ve parçalamak için yoğun olarak üzerimize geliyorlar. Bölücülük bilindiği gibi her fırsatta ayaklanma, tethiş hareketleri ile baş gösteriyor.

Bu konuda emperyal güçler bazen gizli bazen ajan hareketleriyle bazen de açıktan bölücüleri destekleyerek yol alıyorlar. Üzülerek belirteyim ki her zaman beraber çalışacaklar veya işbirliği yapacakları insanları veya gurupları bulabildiler.

Gerek içerde Teodor Herzl, Emanuel Karaso'lar gerekse Sultan Abdulaziz'in kolunu keserek katleden katilleri destekliyorlar, biz ise değişik şiddette gaflete düşebiliyoruz.

Bugün itibariyle bir taraftan bölücülük bütün şiddetiyle devam ederken PKK ve HDP'i birbirinden farklıymış gibi taktim etmeye kalkan siyasi çevrelerin terör olaylarına ne kadar şaşı baktıklarını uzağı görme körlüğüne nasıl yakalandıklarından öte yakını görme basiretsizliği içine hangi vetirelerle düştüklerini görüyoruz ve bu durumun canlı şahitleriyiz.

Bir taraftan ülkemiz ve milletimiz dış güçlerin desteğindeki terör örgütüyle uğraşırken sorumsuz siyasi demeç verenler içimizi sızlatıyor, bu siyasi demeç sahipler dün olduğu gibi bugün de teröre en büyük enerji transferini sağlıyorlar.

İkinci bölücülük alan olarak milletleşme sürecinin temeli olan ortak dil, tarih ve inanç noktasında yapılan tahrıbatlardır. Bir milletin dili, tarihi ve inançları üzerinden lüzumsuz ve zararlı müdahalelere tevessül etmek milleti bir arada tutan değerleri erozyona uğratır ve fevkalade zararlı olur. Türk dili kendi elimizle tahribata uğradı, ülke düzleminde mütakabiliyet esasına dikkat etmeden işyeri, sokak, cadde, iş merkezlerinin ingilizcenin işgaline uğraması acı vericidir, eğer milletimizin tarihi günahı ve sevabıyla bizim tarihimiz olduğu ve bu noktada kutuplaştırıcı değil birleştirici olmasının önemi anlaşılmazsa bu da bir bölücülüktür.

İnanç alanında akademik tartışmaların akademik ortam yerine basın yayın yoluyla kurumları da toptan töhmet altına alarak milletimizi inanç tartışmalarının içine çekmek fevkalade zararlı, ayrıştırıcı ve bölücü davranışlardır.

Sonuç olarak herkes özellikle siyasiler, yazarlar, tarihçiler, edebiyatçılar ve ilahiyatçılar makul bir noktada durmalılar, gerek kültürel gerekse bölücülük noktasında terör örgütüne ve siyasi uzantısına taviz vermemelidirler.

Ayrıca bu ittifaklar sistemi terör örgütünün partisini anahtar parti konumuna getirmiştir, ittifaklarla seçime girme olayı demokratik olmadığı gibi ülke bütünlüğü açısından stratejik de değildir.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Mehmet BİREY Arşivi