Ünver SEL

Ünver SEL

New York Provokasyonunun hedefi Türk-Rus ilişkileridir

New York Provokasyonunun hedefi Türk-Rus ilişkileridir

New York’ta düzenlenen Birleşmiş Milletler yıllık olağan toplantıları sırasında Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko arasında gerçekleşen görüşme çerçevesinde, Kırım Tatarları üzerinden yaratılmak istenen provokasyonun hedefi Türk-Rus ilişkileridir.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Ukrayna terkibinde kalan Kırım, Ukrayna’da çeyrek asır boyunca unutulmuş bir bölge olarak yaşamaya çalıştı. Kırım Tatarları bu süre zarfında hukuki, idari ve siyasi baskı altında tutuldu. Hiçbir yasal dayanağı ve geçerliliği olmayan Kırım Tatar Milli Meclis’i (KTMM), Kiev hükümetleriyle birlikte Tatar halkını oyaladı.

Sürgünden dönen Tatar ailelerin mülkleri iade edilmediği gibi, 300 bin Tatar iş ve eğitim olanaklarından yoksun bırakıldı. Çaresiz Tatar halkı, FETÖ ile işbirliği içinde hareket eden KTMM ve Türkiye’deki Kırım dernek ve vakıfları yoluyla sömürüldü.

Kırım halkı, Ukrayna’da batının kışkırttığı siyasilerin faşizan uygulamalarıyla başlayan iç savaş sonunda, 2014 referandumuyla Rusya’ya bağlanma kararı aldı.

Başta Mustafa Cemilev olmak üzere KTMM liderliği şahsi çıkarlarını gözeterek Kırım’dan kaçtı. Ukrayna hükümeti bu şahısları kullanarak, Kırım’da yaşamaya devam eden Tatar halkına karşı çeşitli saldırılar düzenledi. Kendileriyle birlikte Kırım’dan kaçmayan Tatar halkını cezalandırmak istediler.

New York’ta gerçekleşen görüşme sırasında Ukrayna hükümetinin yapmaya çalıştığı provokasyon bu sürecin bir parçasıdır. Ukrayna Cumhurbaşkanı Poroşenko’nun Mustafa Cemilev’i kucaklayarak Sayın Erdoğan’ın önüne sürmesi, Türkiye ve Kırım Tatarları açısından kabul edilebilir bir durum değildir. Çeşitli vesilelerle Türkiye’ye gelen fakat siyasiler tarafından artık kabul edilmeyen Cemilev, bu tiyatroda kullanılmıştır. Başta Sayın Erdoğan olmak üzere, Türk heyetinin bu oldu bittiden duydukları rahatsızlık bilinmektedir.

Sayın Erdoğan’ın görüşmede kullandığı “Ukrayna’nın toprak bütünlüğü” ifadesinin Ukrayna Cumhurbaşkanlığı tarafından Rusya karşıtı gibi süslenerek yayınlanması bu tiyatronun son perdesidir. Zira Ukrayna, Sayın Erdoğan’ın bu sözleri protokol gereği söylediğinin farkındadır.

Proşenko da Cemilev de FETÖ bağlantıları konusunda Türkiye’nin bir hazırlık içinde bulunduğunun bilincindedir. Cemilev’in Türkiye’deki destekçileri olan Kırım vakıf ve dernekleri, bu yapıların eski ve mevcut yöneticileri ile akademisyenlerine yönelik başlatılacak soruşturma sürecinde, FETÖ ile birlikte yürüttükleri Gladyo faaliyetleri bir bir açığa çıkacaktır.

Bu faaliyetlerin en ağırı, Türkiye-Rusya ilişkilerinin baltalanması ve Türkiye’nin kendi verdiği paralarla sırtından bıçaklanmasıdır. Kırım’dan başlayıp uçak düşürmeye kadar giden bu ilişkiler ağı, Türkiye’nin yakın takibindedir. Bu yüzden, Türkiye ve Kırım Tatarları New York’taki provokasyonu bu sürecin bir parçası olarak görmektedir.

Öte yandan Sayın Erdoğan’ın Türkiye’nin Kırım Tatarlarını desteklemeye devam edeceği yönündeki sözleri bizleri umutlandırmıştır. Bu desteğin artık Türk-Rus ilişkilerini baltalayan Gladyo uzantıları üzerinden değil, bugün Kırım’da yasal statüde faaliyet gösteren liderler üzerinden yürütülmesi elzemdir.

Unutulmamalıdır ki; tarihsel kökleri ve bağıtlanmış antlaşmalar nedeniyle, Kırım konusunda söz söylemeye sadece Türkiye ve Rusya’nın hakkı vardır.


 

Ünver SEL

Kırım Tatar Kültür Dernekleri Federasyonu

Genel Başkanı

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Ünver SEL Arşivi